Haziran, ha geldi ha gelecek. Bir yanımız gül pembe, bir yanımız karanlık. Bir yanımız bahar bahçe, bir yanımız kış boran, bu ne yaman çelişki anne.
Karanlıktı anne. Yarasalar bile uçamıyordu. Evimizin önünde baykuşlar geçiyordu. Yıldızlar yere düşüp par par parçalanıp kararıyordu, Sen bunları görmedin anne.
Kapı aralığında bir cellât, Elinde siyah bir bilet, Altında Toros denilen bir illet, Beni istiyordu anne.
Her cumartesi günü beni bekle, Her an gelebilirim anne. Ben senin adını cumartesi koydum, Ne olur, ismin böyle kalsın anne.
Çakır tikeni efsanesiydik. Sarp dağların şelalesiydik. Yükümüz tuz, Yüreğimiz köz, Sözümüz söz, Biz bir yürekle nikâhlandık.
Baharın sonu, yazın başındaydık. Kirazlarla beraber kızıla boyandık. Bozkırda açan kıraç çiçeklerdik. Yüreğimizi güneşe açtık. Sulansın, boylansın diye öfkemiz.
Korkunun, kuşkunun, karanlığın ve ölümün üzerimize gelen günlerden geçiyoruz. Bir yanımız Korona Salgından gelen ölümler, diğer yanımız karanlığın çağrıştırdığı mahpushaneler var. Gençliğimi kaşla ve göz arasında alıp götüren karanlık günlerden geçiyoruz anne.
Dün yine tutuklamalar vardı, benim karanlık mahallemde. Adana’da Eren Yıldırım, hem hakarete uğruyor, hem ona silah çekiliyor, hem de tutukluyorlar onu anne. İzmir’de cami hoparlöründe şarkılar çalınıyor, bu şarkıların çalınmasından sonra CHP liler sorumlu gösteriliyor, genç bir kadın da tutuklanıyor anne.
Karabağlar Belediye Meclis Üyesi Dila Koyurga bundan yedi yıl önce attığı bir tivit yüzünde göz altına alınıyor biliyor musun anne?
Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle geçen haftalarda çok sayıda gazeteci tutuklandı. Odatv Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Haber Müdürü Barış Terkoğlu ile muhabir Hülya Kılınç; Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, ve Yeni Yaşam gazetesinden Ferhat Çelik ve Aydın Keser hakkında tutuklama kararı verildi. Tutuklanan basın emekçileri gazetecilikten taviz vermeyeceklerini ifade ettiler anne.
Haziran hem baharın sonu, hem de yazın başıdır. Haziranda ölmek zordur diyor üstat Hasan Hüseyin. Haziranda ölüyoruz galiba anne.
Bir yandan belediyelere kayyumlar atanıyor, diğer yandan milli irade diyorlar. Bu ne yaman çelişki değil mi anne.
Bir yandan ana muhalefet üyeleri ve gazeteciler tutuklanıyor, diğer yandan ileri demokrasilerden geçiyoruz diyorlar biliyor musun anne?
Kendilerine reva gördükleri milli iradeyi muhalefete layık görmüyorlar. Muhalefetin sesi soluğunu kesmişler. Gık bile diyemiyorlar.
Yasama, yürütme, yargı artık birbirini denetleyemiyor. Yani bu üç saç ayağı da bağımsız değiller.
Haziranda ölmek zor demiş şair hasan Hüseyin Korkmazgil. Haziran yazla baharın seviştiği aydır. Haziranın bir yanı bahar bir yanı yazdır. Haziran kirazların kızardığı, dutların ağardığı aydır. Haziranda ölmek zordur anne.
