Vicdan, kişinin kendi niyeti ve davranışı hakkında kendi ahlaki değerlerini esas alarak yaptıklarını veya yapacaklarını muhasebeleştirdiği kişilik özelliğidir. Kamussal, toplumsal vicdan ifadeleri bireysel özellik olan vicdan kavramına pek uygun düşmez
Vicdan bireysel bir olgudur. Kamusal vicdan ifadesi, toplumu oluşturan bireylerin toplamdaki vicdan yansıması olarak ifade ediliyorsa bir ölçüde olabilir ancak vicdanın kaynağı bireyseldir.
Felsefeye göre iç huzuru veya iç sıkıntısını vererek kişiyi uyaran vicdan bir kavram değil, kişisel bir yetenektir.
Metafizik anlayış, bu yeteneğin doğuştan var olduğunu söyler, seküler anlayış ise insanın içinde bulunduğu toplumsal koşulların belirlediğini söyler. Friedrich Nietzche’e göre vicdan, borçlanma ahlakına bağlı olarak gelişmiş “söz verile bilen bir hayvan yetiştirme” amacıyla icat edilmiş bir kavramdır.
Psikanaliz kuramında vicdan kavramı benlik yapısının açıklanmasında, ruhsal çözümlemenin anlaşılmasında önemli yer tutar.
Freud’a göre ruhsal yapının oluşumunda alt benlik, benlik ve üst benlik zihnin oluşumunu belirler.
İslam inancına göre vicdan insanın bozulmamış fıtratını, yaradılışını ifade eder. Kuran’ın yasak ve emirlerinin tasdikçiliğini yapar. Yani Kuran’ın yasakladıkları gayri vicdani, emr ettikleri vicdanidir.
Örneğin Kuran’a göre her türlü haksız kazanç yasaktır. Dolayısıyla vicdan bundan rahatsızlık duyar. Ölçüde, tartıda hile yapmak yasaktır, haramdır. “Ölçüde ve tartıda hile yapanların vay haline” (Mutaffifin 83/1) anladığım kadarıyla bu ölçü sadece manav veya atar ölçüsü değildir. Her türlü insani ahlaki ve adalet ölçüsü de bu kapsamsa girer.
Haksız kazanç bunlardan birisidir. Haksız kazanç demek, emek ile elde edilmemiş kazançtır. Yani bir başkasının emeği ile elde edilmiş veya edilecek kazançtır. Bunu gasp veya hırsızlık olarak ta ifade etmek mümkündür. Doğal vicdan bunu kabul etmez. Başkasına haksızlık zalimliktir. Bütün inançlar, ideolojiler, normlar gelenekler bu durumu hoş karşılamaz yani vicdani görmez.
Adaletsizlik vicdansızlıktır. Kendimize yapılmasını istemediğimiz, yani yapılmasından ciddi rahatsızlık duyduğumuz bir muamelenin bir başkasına yapılmasında mahsur görmüyorsak bu vicdansızlıktır.
İnsan onurunun hiçe sayıldığı, her türlü insan hakkının ayaklar altına alındığı bir uygulamayı sindirmek bütün tanımlamalara göre vicdansızlıktır, adaletsizliktir.
İslamcılar tarafından en çok istismar edilen İslam inancından bir referans daha “ Bir kavme olan Kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin” (maide-8)
Benzer gerekçelerle gözaltına alınıp tutuklanan üç milletvekilinden biri pandemi gerekçesiyle serbest bırakılıp, diğer iki Milletvekili başka bir gezegende yaşıyormuş gibi tutukluluk halleri devam ettiriliyorsa bu bir kavme olan kin ve düşmanlığı ifade eder.
Her türlü tanım ve fıtratta göre vicdana aykırı bir durumdur. Ceza evlerinde kanserli, mahpus hasta elleri kelepçeli kemoterapi alıyor, bir diğer cinayet, uyuşturucu, gasp suçlusu hükümlü serbest bırakılıyorsa bu durumu bireysel vicdan’da kamu vicdanına da sığdırmak mümkün değildir.
Birileri çıkıp biz maddi manevi olarak hazırlıklıyız, liste yaptık kendi mahallemizde elli kişiyi öldürebiliriz demesine rağmen hakkında hiçbir işlem yapılmıyorsa, buna karşın sosyal medya paylaşımı nedeniyle insanlara ağır cezai yaptırımlara maruz bırakılıyorsa burada vicdansızlıkla beraber ayrımcılık yapılıyor demektir.
Örnekleri olabildiğince sıralamak ve uzatmak mümkün, herkes her gün kendisi veya bir başkasıyla ilgili işlenen açık vicdansızlıklara tanıklık etmesi sıradan hale gelmiş bulunmaktadır.
Mağduriyetin sıradanlaşmasına paralel olarak vicdansızlıklarda sıradanlaşmaktadır. Mağduriyetin sıradanlaşması Mağdur açısından gayri iradidir. Ancak gadr eden kişi veya kurum için tam tersi iradidir. Yani bilerek ve isteyerek yapmaktadır.
Söz gelimi insanlar suç veya günah işlemeye başladıklarında vicdanen rahatsız olurlar rahat sindirmezler, vicdanen azap çekerler. Ancak suç ve günahta devamlılık sürdükçe vicdanen körelirler, artık vicdanları tepki vermez, mekanikte vicdan yalaması denilebildiği gibi, halk arasında kalbi kararmış ta denilebilir.
Başkasına vicdansızlık edenler, haksızlık yapanlar hesap vermeyeceklerine inansalar dahi vicdan azabından asla kurtulamazlar, vicdan asla af etmez.