O'nu
çok özledim.
Asla
Nimetlerini istemem
dünyanın.
Şu anda
İnce, uzun parmaklı,
"mısır ekmeği gibi"
derin çatlaklı,
nasırlı,
yer yer de yaralı
babamın,
ellerinden öpmekten
gayrı.
yoktur
Hiç bir muradım.
***********
BABA
Sen,
"bu araçlar ilkel"
demeyerek,
onuruna ,
bir de
"kol gücü" katarak,
toprağı işledin.
Gah alın terini silerek
bazen de bahtına
ağıt yakarak,
sekiz çocuk büyüttün.
Yüce dağa yaslanır gibi,
nasıl da yaslanmıştık
sana .
Kulağımdadır.
"Yaşamınızda olmasın
namussuzluk,
haksızlık
ve
hırsızlık"
demişliğin.
Kaygılanma.
Haksızlık,
hırsızlık
namussuzluk
Yapmadık.
Ezildik,
Sömürüldük
ama bükülmedik.
Çalıştık
"künyemize namus kazıdık".
Hastanın
şifaya,
Kızgın demirin
suya,
Tutsağın
özgürlüğe,
hasret olduğu kadar
ellerinden öpmeye,
hasretim.
Baba.