15 Temmuz "darbe" girişimini;
Bütün devrimciler,
Sosyalistler,
Komünistler,
Demokratlar,
Sosyal demokratlar,
Kemalistler,
Laik ve modern yaşamı içselleştiren,
Aleviler,suni’ler, Gayrı Müslimler lanetliyor..
Ülkemizde birkaç defa "darbe" ,
Bir kaç defa da "darbe" girişimi oldu.
Her girişimde, her gerçekleşmede mağdur olan, işkencelerden geçen, sakat kalan, ölen sosyalistlerdi, devrimcilerdi, demokratlardı.
Yetkili ve etkili makamlar;
Bu "darbe Girişimi”nin bir İslami cemaat şefi tarafından organize edildiğini açıklıyor.
İnanmalıyız.
Nur Cemaati’nin Sait-i Nursi'den sonraki temsilcisi Fethullah Gülen'e bağlı Askeri ve sivil bürokratların hareketi olduğu anlaşılıyor.
Amaç ve hedefleri nedir?
Nurcular" Hilafetin dokunulmaz, İslam’ın esas" olduğunu kabul ediyorlar. Diğer Sistemler "haram"dır.
"nurculuk ne denli olumlu bir çizgiyse, Kemalizm de onun karşısında o denli bir olumsuzluktur" deniliyor.
Nursi, Kemalistler ve Mustafa Kemal hakkındaki saldırılarını; "günahkarlar", "seviyesiz", "süfyan" "Nefret-i âmmeye lâyik adam",
"deccal" "İslam’ın en büyük fitnesi" gibi ağır hakaretler içeren sıfatlar kullanarak yapıyor.
Pekiii.
Ülkemizde başka İslami Cemaatler yok mu?
Onlarca, belki yüzlercesi var.
Kadiriler, Süleymancılar, Acz-ı Mendiler, Cüppeliler, Adnan Hoca'cılar,
Menzilciler. Say sayabildiğin kadar.
Sonuçta tümü;
" Laik, demokratik, hukuka bağlı çağdaş cumhuriyet" düşmanlarıdır.
İslami bir sistem, Teokratik bir düzen kurmak istiyorlar.
Cemaatler arasında şiddetli mücadele vardır.
En büyük en etkili cemaat da "İmam Hatipliler Cemaati”dir.
"İslami Sistem"i getirmeye çalışanlar, Daha önce yapılan "darbe"lere karşı çıktılar mı?
İşkence gördüler mi?
Mamak'ta, Diyarbakır'da, Metriste yattılar mı?
Hayır.
Şimdi" kahramanca" tankın üstüne çıkılıyor, İşaret parmağıyla zafer kutlanıyor. Kanlı eller gösteriliyor
İstanbul'da, Ankara’da otobüs ve metroyla seyahat bedava.
Meydanlarda, döner ekmek ve ayran veriliyor.
"Demokrasi kahramanları" döner ekmekle besleniyor, nöbet tutuyorlar.
Birine sordum.
Aferin evlat, Said-i Nursi taraftarlarını ezmek lazım. İyi nöbetler.
"Hâşâ de haşa. Yaşlı başlı adamsın çarpılırsın" dedi
.
Demek" Nursi Fikriyatı"na bağlılık sürüyor.
Sorun Fethullah Hoca"dır.
İşe bak.
Nurculuk fikriyatı Risaleler kusursuz.
Ona kimse dokunamaz.
Yani " biz de gerekirse "Nurcu" oluruz.,
Fethullah ile menfaat problemimiz var. O nedenle ayrıştık."
Olay bu.
Haberlerden dinledim.
Tanka karşı koyanlardan biri;" Kendim, ailem,çocuklarım ve 'bütün İslam Alemi' için meydana indim"
Demokrasi kimsenin umurunda değil.
Esas olan "İslam Âlemi”dir.
O halde;
Kimse "demokrasi" palavrası atmasın.
Sebep sonuç ilişkisi düşünülmüyor.
"Darbe" girişimi bir sonuçtur. Öncesine bakmak gerek.
Önce demokrat ve devrimcileri kamudan soyutladılar
Devrimciler ve solcular; Kamudaki kadrolaşmada hiç bir zaman sorumluluk sahibi sayılamazlar..
Çünkü devrimciler hiç iktidar olamadılar. Her iktidardan "zulüm" gördüler.
"Darbeci" kadro "sağ iktidar"ların ürünüdür.
Devrimcilere, Sosyalistlere düşen görev:
Büyük itibar sarsıntısına, kaybına neden olan sorumsuzluğu sorgulamaktır,
.
Evet;
Darbenin her türlüsüne karşıyız.
Lanetliyoruz.
Lakin
Darbeyi hazırlayan Kadroları üreten, besleyen, büyüten bir ERK vardır.
O da ortaya çıkarılmalıdır.
Demem o ki.
Asker, polis, Hâkim, Savcı, Akademisyen, memur, Öğretmen.
On binlerce "darbe aklı"na bulaşmış insanlar sorgulanıyor.
Sorgulanmalı da
Tümü yüksek Kamu görevlileri.
"Dağda değneğini bırakıp gelen" insanlar değiller.
Arkalarında bir güç, bir destek vardır.
"Bunları; Atayan, yetkilendiren, yükselten kimdir.
Hangi güçtür.
O güç Halka açıklanmalı, gerekirse sorgulanmalıdır."Demokratik Sistem" bunu gerektiriyor.
Daha düne kadar "FETO" dedikleri canavarın elini eteğini öpenler, bir dediğini iki etmeyenler. adeta tapanlar, eğilip bükülerek "en derin saygı" sunanlar suçsuz mu?
Buna inanalım mı?