Sevgilim, bir yanım katiller sürüsü, diğer yanım vurguncular sitesi, dardayım, kordayım biliyor musun?
Dedem çalıştı fabrikalar yaptı sattılar. Babam da çalışmıştı fabrikalar yapmıştı, sattılar. Ben de çalışmıştım fabrikalar yapmıştım sattılar.
Torunlar mı? Onları da yirmi beş yıllığına borçlandırdılar. Nasıl mı? Yap işlet devret modeli ile köprüler, tüneller yaptılar. Dolar ile borçlandırdılar.
Sevgilim, sen de bilirsin ki kıtlık ve kıyımları koyunlar yaratır. Koyunlar uysaldırlar. Hem güdülürler, hem sağılırlar hem de kurban edilirler. Kuzularına değil başkasına süt verirler.
Ondandır koyunlar hep kuzularına melerler. Ondandır kurda kuşa yem olurlar. Ondandır gözleri çayırlardan başka bir yeri görmez.
Sevgilim, sen benim sarp dağlarımın karanfilisin. Yanan yüreğimi serinleten soğuk suyumsun. Kaç kışta ayaz yedim senin için. Kaç yaz susuz kaldım ısız çöllerinde. Âmâ sen hiç bana gülmedin, güldürmedin biliyor musun?
Sana varmak, sana âşık olmaktı amacım. Aşk zoru başarmaktır. Sen yüreğimin güzel fidanısın. Sana varmak için, dikenli yollarında geçmek için, sarp kayaları aşmak için, ufuklarda gedik açıp menzile varmak için, kaç kez kaynadım cadı kazanlarında.
Sevgilim, sana varmak için, güllerini sevmek için, aşkın tadına varmak için, bastım çıplak yalın ayak, bastım dikenlerin üstüne, bastım zulmün gözüne biliyor musun?
Sevgilim, sen artık bir ağıt bohçası gibisin biliyor musun? Ötekileştirilmiş bir güle benziyorsun. Onun içindir ki her mevsimde sen sorgulanırsın. Onun içindir ki atılmış bir beze benzersin. Onun içindir ki, pörsümüş bir güle dönmüşsün.
Karanlıklardayım güneşten eser yok. Her yanımı sessizlikler kaplamış. Sessizlikler çıldırtıyor beni. Sessizlikleri mübaşirlerin çığlıkları deliyor. Mübaşirler marşandiz treni gibi bağırırlar.
Yer gök karanlık. Dört yanımız ölüm tarlası. Çığlıklar kopardılar bu gece. İlle de bir sanık İle de bir suçlu, Boş kalmasın sanık sandalyesi.
Bu gece yorgunum, Beynimde faşist kurşunlar geçiyor, İnsanlar, ölüyorlar,
Kalanlar mı? Onlar, ekmeğinden aşından ediliyor, Biliyor musun sevgilim.
Öteki ye çıkmıştı adımız. Ağzımızdaki aşımızı, gözümüzdeki ışığımızı, ana rahmindeki çocuğumuzu çaldılar, karanlıklar.
Soğan gibiydik, soydular bizi. Bir donumuz kalmıştı, Onu da istediler.
Vermedik.
Bize kâfir dediler, Yetmedi, Midemize girip parazit oldular.
Sokaklarda kabızlık esiyordu.
Adalet kızımız ölüm döşeğinde can veriyordu.
Sen bütün bunları görmedin sevgilim.