Dünya bir yıldır, Covid 19 denen salgınla uğraşıyor.
Sağlık bir insanı yaşatmak için canlarını feda ediyorlar.
Birçok sağlık personeli, bir canı kurtarmak için canından oluyor.
Dünya bu salgını yenmek için daha çok dayanışma içindedir.
Birçok sağlık örgütleri birlikte hareket ediyor.
Ülkemizde koşullar aynıdır.
İnsanların psikolojileri zaten yerinde değil.
Üzerine birde deprem olunca insanlar ne yapacaklarını bilmez duruma geldiler.
Bu tür doğal afetler olsun, salgın hastalıklar olsun insanların birbirlerine en çok ihtiyaç duydukları zamanlardır.
Merkez üssü her ne kadar İzmir olsa dahi, bu depremin acısını insanım diyen herkes yüreğine acı düşürmüştür.
Tabi insan olmak için, insanın iki ayağı, iki gözü, iki elinin olması yeterli değildir.
Deprem Van'da oluyor.
'' Hepsi Kürt ölsünler.''
Elazığ'da deprem oluyor.
'' Elazığ Kürt mü?''
Deprem, İzmir'de oluyor.
'' Gâvur İzmir, Allahsızlar, inançsızlar.''
AFAT gibi kurtarma ekipleri olay yerine daha hızlı nasıl kavuşuruz diye çabalıyor.
İnsanlar, insanlar ölmesin diye dualar ediyorlar.
Kurtarma ekipleri, dünyanın her tarafında insanları kurtarırken, kurtardığı kişinin inancına, diline, ırkına göre bakmazlar.
Daha çok kişiyi canlı nasıl kurtarmanın hesabını yapıyorlar.
Kurtarma ekiplerinin nasıl gözyaşı dürdüklerine şahit oldunuz.
17 Saat sonra göçük altında Elifi sağlam çıkaran kurtarma ekindeki kişinin parmağını bırakmadı.
91 Saat sonra bir mucize oldu.
Göçük altında 3 yaşındaki Ayda kurtarıldı.
Depreme rağmen bu görüntüler güzel olaylardır.
Depremin ilk gününden beri bu acılar ve sevinçler yaşanırken.
Deprem ilk haberleri ile birlikte, insanlıklarını yitirenler sosyal medyada ırkçılıklarını kusmaya başladılar.
Sizlere yazıklar olsun.
Bir can dili, ırkı, inancı ne olursa olsun.
Sonuçta o bir insandır.
Candır.
Bu Kürtler, Aleviler, Solcular size ne yaptı.
Sizi bu kadar öfkelendirmek için ne yaptılar.
Kürtler, Solcular, Aleviler mi, emlak afı çıkardılar.
Rant kapılarını açtılar.
Aleviler, Solcular, Kürtler mi, Binaların kolonlarını kesti?
Ne oldu da bu kadar canileştiniz.
Benim Çocukluğum, Gençliğim küçük bir toplama köyünde geçti.
Bu küçük köy de Alevi, Sünni, Solcu, Sağcılar hep birlikte kardeşçe yaşarlardı.
Bir gün biri birine sen alevisin ya da sen Sünni sin demedi.
İçlerinde öyle okumuş cahil aydınlar yoktu.
Okuma seviyesi düşük bir köydü.
20 yılda ülkeyi bu hale getirdiniz ya helal olsun size.
Hislerinizle değil, vicdanla hareket edelim edin.
