Hepimiz biliriz ki eğitimin amacı kalkınmadır!
Eğer iyi bir planlama yapmışsan kalkınman doğaldır ve dünya ile yarışırsın!
Bizde özellikle son yirmi yıldır eğitim dibe vurmuş durumda! Çünkü tek planlama sadece temel dersleri arada çıkarmak ve imam hatipleri yücelterek hurafe iklimine hepimizi mecbur bırakmaktır!
Üç gün önce yapılan sınavda adayların dörtte biri sıfır puan alıyor!
Dört yüz bine yakını hiç bir matematik sorusuna yanıt veremiyor!
Dahası gözümüze sokulan İmam hatiplilerin toplamda yüz seksen gibi bir puanda kaldıkları görülürken, fen liseliler üç yüz doksan dokuz puanla açık ara farkla önde görülüyor!
Gelelim işin aslına!
Türkler Müslüman olmadan önce şamandı!
Kürt’ler ise Zerdüşt!
Her iki toplulukta yaşam biçimi olarak bir birine benzerdi, yani Konar-Kışlakçı topluluklardı!
Türkler orta Asya’da, Kürt’ler Mezopotamya topraklarında kendilerine ait kültürle yaşayıp giderken, kılıç zoru ile İslam la tanıştılar ve bu tanışma bir kültür kaybı ortaya çıkardı!
İslam dininin temeli Arap kültürüydü ve Arap kültürü bu her iki topluluğun doğal kültürlerini adeta yok etti!
Herkes Araplara benzemeye çalışırken, ortaya hiç bir şeye benzeşemezlik çıktı ki şu an çektiğimiz sancıların temeli budur!
Bin dört yüz yıldır kendi dilimizde değil, Arap dilinden Kutsal kitabı anlamaya çalışıyoruz ve bin dört yüz yıldır hala abdesti nelerin bozduğunu bir türlü öğrenemedik!
Okuduğumuz hiç bir duanın anlamını bilmiyoruz!
Dahası idia ediyorum, hep söylerler ya “ yüzde doksan dokuzu Müslüman olan” diye!
İşte çıkın sokağa ve o yüzde doksan dokuzu toplayın ve sorun, eğer yüzde sekseni Hz. Muhammed’in doğum ve ölüm tarihini biliyorsa, bilin ki ben dünyadan bi haberim!
Bu sadece bununla alakalı değil, İslamiyet adına soracağınız her soruda bu böyledir!
Ama olsun, biz Müslüman’ız ya!
Bu nedenle bence Türklerinde, Kürtlerinde resmî dili acilen Arapça olmalı ve bir alim bu konuda fetva verdi mi mesele tamamdır!
Aksi halde Hıra dağı ile Tanrı dağını bir araya getirmek hiç bir zaman mümkün olmayacaktır!
Mesela ben Türkçenin güzel bir yazın dili olduğunu biliyorum! Her ne kadar altı yaşımdan sonra tokat yiyerek öğrendimse de,
Türkçü Devlet Bahçeli’den daha iyi konuşuyor ve yazıyorum!! Tabi bu da ilginç bir durum!
Mesela bir ara İnönü ve Türkeş, ezanı Türkçe okumaya kalktılar ki aman Allah ım!
Bu Türkçeye eziyetti ve yakışmıyordu!
Çünkü gerçekten ve tüm samimiyetimle söylüyorum, Ezan ve dualar Arapçada daha güzel duruyor ve insanı içine çeken bir havası var.
Bu önerim dikkate alınmalı! Yoksa bir dahaki sınavdan kılıç kalkanla çıkarız haberiniz olsun!
***************
DOKUNMAYIN BİZE
Biz bize benzeriz ve bu nedenle dünyada kimse bize benzemez ve bize benzemediği içinde dünyada “ Türk’ün, Türk’ten başka dostu yoktur!”
Bunu en son Azerbaycan dayanışmasında gördük ama, görünen o ki buna da Putin limon suyu sıktı ve Fransa başka bir telden çalarak
dünyada bizim bizden başka dostumuzun olmadığının altına imza attı!
İki gündür Maliye ve Adalet bakanlarımız kapı kapı dolaşıyor ve güya çeşitli toplum örgütlerinin fikrini alıp ondan sonra reform yapacaklar!
Çünkü bu ülkede şu an dibe vuran iki gerçekle karşı karşıyayız!
Biri maliye!
Biri Adalet!
Tabi bu reform sözü dillendirildi ya!
Parayı dolara yatırıp orada iyice göbeği şişirenler, ikinci bir vurgun için şiddetle faizi önerdiler!
Öyle yaptılar ki en büyük günah ve haramdan olan faizi birden cennetin müjdecisi olarak önümüze koydular ki, şimdi yüreği yeten varsa çıksın “ faiz haramdır” desin!
Eğer, memleketin ekonomisine balta vurmaktan içeri gitmezse bende bir şey bilmiyorum!
Ya adalet?
Birden “ reform” dediler ya!
Bunu duyan Süleyman abi bir günlük hasılatı açıkladı ve “yedi yüze yakın kişiyi topladık” dedi!
Bence bu sayı çok az ve göz boyamadır!
Çabuk ve hızlı toplayıp içeri atarsanız, mesele tamamdır ve dışarıda kalan vatanseverler bari yapılacak reformların tadını çıkarırlar!
Dedim ya “ dünyada kimse bize benzemez” diye!
Zaten benzemesin de!
Bakın son on yılda çiftçi sayısı yüzde kırk sekiz düşmüş! Tarım alanları hızla parsele dönüştürülüp bağrına beton kazıklar çakılıyor!
Ülkedeki tüm ekilir alanlar yüzde otuz ve bu oran Konya’nın yüz ölçümünden daha düşük!
Sonra ne yapıyoruz?
Gidip Sudan’da arazi kiralayıp tarım yapıyoruz iyi mi?
Abuzer dayı “ eski zaman ne güzeldi” dedi!
-Nesi güzeldi, dedim!
-Öküze kredi vermezlerdi ve zaten biz banka faiz bilmezdik, öküze mazot da vermiyorduk, ot toplayıp karnını doyurduk mu, biz de, öküz de mutluyduk, şimdi bankanın borcu gelmiş, elde avuçta yok, traktörü satacağım onu da alan yok!
Sonra derin bir ah çekti ve tabakasını çıkarıp sigarasını daha kalınca sardı!
Dünden beri en az on tanıdığa “ baş sağlığı mesajı” çektim! Çoğu bire bir tanıdıklarımdı!
Hızlı bir şekilde bu musallat olan beladan ölüyoruz ama, Bakanın açıklamalarıyla kimse ölmediği için biz de koy vermişiz ve bir birimize soğan, sarımsak öneriyoruz!
Ne diyeyim bu soğan ve sarımsak meselesi bana Bakandan daha inandırıcı geliyor!
Hepiniz bilirsiniz bir zamanlar kapılar açılınca Ruslar bahar görmüş deli danalar gibi bize saldırmıştı!
Rus kadınlar aşkı, seksi doğal bir gereksinim sanıyorlardı!
Bizimkiler bir birinden kapmak için onları paraya alıştırdı ve bu işi paraya döküp iyi de kazanınca, bir de beraberinde Aids taşıdılar!
Bu kadınlardan birinin testi pozitif çıkınca Temel’in ısrarına dayanamadı, ağlayarak “ ben Aids’im sana bulaşır” deyince bizim Temel kahkahayı patlatır “ ulan bende baban öldü sandım, hele kalk sen bizim hamsi yediğimizi bilmiyorsun herhalde” diyerek nefsine yenilip hastalığa ortak olmuştu!
Göstergeler, veriler...
Bizim gibi az buçuk okuma yazma bilenleri gerçekten ürkütüyor!
Ama yok!
Birileri hala “dünyanın en iyisi biziz” diyor!
Gerçekten biziz!
Hele Kılıçdaroğlunun yargıya müdahalesi var ya, yenilir, yutulur gibi değil!
Şakasız diyorum!
Müdahale etmese şimdi kimse içeride değildi!
Korkarım bu reformla içerdekiler dışarı, Kemal bey içeriyi boylar!
Hepinize iyi bir pazar dileğiyle!
******************
KATAR EMİRİ HOŞ SAFA GELDİ
Bana göre şu an Arapların en akıllısıdır!
Bir kere kokuyu çok önceden aldı ve elimizde para edecek ne varsa önceden bağladı ve işi bitirince de “Bay Kemal’in” ayaklarını yere vurması sadece gündem değiştirmeye yaradı ve Tank-Palet gitti, Bay Kemal elimizde kaldı!
Elli milyon liraya mı, elli milyon dolara mı gitti Vallahi hala bilmem! Sadece ortada bir “elli” lafı vardı ve Bay Kemal” bana verin, eğer yirmi dört saatte bu parayı vermezsem namerdim” dedi!
Böyle bir parası var mı, yok mu bilmem! Büyükler boşuna dememiş “ para ile imanın kimde olduğu bilinmez” diye!
Velhasıl tank- palet güme gitti!
Hepiniz Afrika belgesellerini izlemişsinizdir. Yırtıcılar otçul sürüleri izler, içinde zayıf, yaşlı ve hastaları anında tespit ederler ve onlar sürünün gerisinde kalınca yakalar işini bitirirler ve leşten geriye hiç bir şey kalmaz!
Dedim ya bu katar emiri kokuyu aldı diye!
En son gelişi neye işaret ve ne içindir bilen yok!
Sadece bir üç yüz milyon dolarlık bir alış veriş için geldiği söyleniyor ve bu para bizim dışarıya ödediğimiz faizin sadece beş günlük karşılığı!
Saatte iki buçuk milyon dolar faiz ödediğiniz bir yerden bahsediyoruz!
Şimdi birileri bunu asıl iktidarın başı Devlet Bahçeli’ye anlatsın! “ Beka” diyerek ülkeyi nerelere sürüklediğini söylesin!
Üretim ve demokrasiyi kıstıkça oturup nüfusunu parmakla beş dakikada sayacağın bir ülkeye nasıl muhtaç edildiğimizi görsün!
“Reform” diye tutturmuşlar!
Siz bekleyin!
Bizim “ reform” diye beklediğimiz umut, ipi biraz daha boynumuza doğru sıkmaktır!
Bunlar hep öyle yaptı!
Daha dün hepiniz “ yetmez ama evet” dediniz!
Dediniz de ne oldu?
Hemen akabinde sürek avı başladı ve şimdi cezaevleri tıka basa dolu!
Bence akıllı olun “ reform” diyerek iktidarı sıkıştırmayın!
Vallahi öyle bir reform yaparlar ki postunuzdan başka sizi örtecek hiç bir şey kalmaz!
Ben böyle diyorum, yine de takdir yüce milletimizin...