Bir ülkede, yargı bağımsız ve tarafsız değilse, basın özgürlüğü yoksa ve tüm yetki tek kişinin elinde toplanmışsa orada iç ve dış barış ortadan kalkmıştır.
İnsanların can ve mal güvenliği kalmamıştır.
Toplum her an patlamak üzeredir!
Acz içinde olan bu toplumlar emperyalist güçler tarafından hep kullanılmışlardır.
***
Türkiye 1952’de NATO’ya girmesiyle birlikte kendi uçak, top, tüfek, silah ve teçhizat üretim hattını ve fabrikalarını kapatarak ABD’de ve diğer ülkelerden güvenliği için silah ve teçhizat almıştır. NATO’da bulunarak Askerî yardım alma hevesi sonunda politik bağımlılığı getirmiştir.
Özellikle Kıbrıs Barış Harekâtı sonrası ABD ambargosu ders çıkarılması gereken önemli örnektir.
***
Son ABD yaptırımları ve AB tehditleri, Türkiye’nin güvenlik sorunu için yeni bir dönem başlatıyor.
Bu durumda çöken ekonomiye rağmen ülkenin kalkınmasını durdurup silahlanmaya para mı ayırmalıyız? Yoksa öncelikle başta komşularımız olmak üzere, tüm ülkelerle diplomasiyi kullanarak barış içinde yaşama yollarını mı aramalıyız?
Bu soruların yanıtları ülkemizin geleceği açısında yaşamsal önem taşıyor!
***
AKP iktidarı hukuk devletinden vaz geçtiği, uzlaşma kültürünü unuttuğu ve asıl ülkenin dilini ve yaşam biçimini kendi özgünlüğümüzden uzaklaştırıp cahiliye dönemine yaklaştırmaya çalıştığı için iç çatışmayı, toplumsal çekiştirmeyi, savaş oyunlarını ve milliyetçi hamaseti iç siyasetin temel politikası haline getirdi…
Bu nedenle silaha, topa tanka kısaca savunma sanayine ağırlık veriyor görüntüsünde!
Dahası, bu sektör kolaylıkla yandaşı kayırmaya ve siyasi rantı oluşturmaya müsaittir…
***
Ama pervasızlıklar bazen yakalanışın müsebbibi oluyorlar!
Tıpkı ALTAY TANKI Projesinde olduğu gibi.
Bu konuda müthiş bir bilgi birikimi olan, aydın ve yurtsever emekli Tuğgeneral Osman AYDOĞAN’ la görüştüm...
Öğrendiğim vahim bilgileri paylaşmak isterim.
Aydoğan öncelikle; "1992’lerde başlatılan ‘Altay Ana Muharebe Tankı projesinin Millî Savunma Bakanlığı'na ait “milli” bir platform olduğunun altını çiziyor...
Tahmini Proje maliyetinin: 8,40 milyar dolar, projenin uzun vadede ekonomik büyüklüğünün de: 25-30 milyar doları bulacağını düşünüyor.
Planlanan üretimin 250’si kesin, 250’si opsiyon olmak üzere 500 adet tank olduğunu da ekliyor…
***
Öykü şöyle; SSB’nin “Özgün tasarım ve milli imkânlarla tedarik edilmesi için açtığı” ihaleye OTOKAR, FNSS ve BMC firmalarının katıldığını ve OTOKAR’ın 495 milyon dolar teklifiyle 2007’de ihaleyi aldığını biliniyor...
Gelelim hikâyenin ilginç kısmına!
OTOKAR, Altay Tankı üzerinde çalıştığı süreçte yani 2014 yılında BMC, TMSF tarafından satışa çıkarılıyor ve Ethem Sancak BMC’yi 200 milyon dolara alıyor.
Hemen sonra Sancak; BMC’in %25 hissesini 100 milyon dolara Öztreyler şirketine, %49,9 hissesini de Erdoğan’ın katkısıyla 300 milyon dolara Katar ordusuna satıyor.
Kısa sürede 200 milyon dolar kazanan Ethem Sancak’a 2015 yılında bir kıyak daha yapılıyor.
Sakarya Karasu'da 2.2 milyon metrekarelik arazi savunma sanayi ve tren ekipmanı üretimi yapması için BMC’ye tahsis ediliyor….
***
Bu arada yoğun teknolojik çalışmalar yapan OTOKAR; 2015 yılında SSB’lığının ‘’seri üretim’’ için açtığı "Çağrı Dosyasını’’ almaya hak kazanan tek firma olarak belirleniyor.
Ocak 2016’da 250 tankın seri üretimi için gerekli tüm teknik donanım bilgeleriyle hazırlanmış teklifini SSB’ye sunuyor.
Şubat 2017’de testlerini başarı ile tamamlanmış 5 Altay tankının prototipini SSB’ye teslim ediyor ve ilk üretim ihalesini kazanıyor ama SSB İptal ediyor.
***
Sonrasında; Nisan 2018’de hiç paletli araç üretmeyen BMC’nin Altay Tankı seri üretimi ihalesini aldığı açıklanıyor...
2018 yılı Kasım ayında da SSM ile BMC kesin sözleşmeyi imzalıyor…
***
İşin bir ilginç yanı daha!
BMC, SSM’den Altay Tankı seri üretim ihalesini aldıktan sonra Mayıs 2018'de, yani kesin sözleşme imzalanmadan ve 24 Haziran seçimin hemen öncesinde, Cumhurbaşkanlığı kararıyla aniden BMC’ye 1,4 milyar TL’yi bulan teşvikler veriliyor…
Ve sonrasında yine Cumhurbaşkanlığınca Arifiye Tank-Palet Fabrikası 25 yıllığına BMC'ye kiralanıyor...
AKP’nin söz verdiği Tank hikayesi böyle ama ortada tank yok!
***
Ya peki Halk, Tank palet tartışmasıyla oyalanırken asıl arkasındaki oyunu gösteremeyen muhalefete ne demeli!