Halkın yönetimi olan demokrasi ile yönetildiği iddia edilen Türkiye’de siyasette yaşanılanları tribünden izleyen Halk;
Virüsten canını mı kurtarsın, eve ekmek mi götürsün arasında tercih yapmanın sıkışmışlığını yaşarken,
İttifaklar temeline oturmuş siyaset dünyasında oy hesabına dayanan bir siyaset oyunu sahnelenmekte.
Bu oyunda yaşanan ilişkilerle dolu haberleri ve kamuoyu yoklamalarını izlemekten,
Bilmeceye dönen ilişkileri çözmeye çalışan programlardan, tartışmalardan ve geleceğe açılan fallardan…
Halk yoruldu, yorulduk.
*****
Gelin bu siyaset oyununda öne çıkan aktörlerin aslında kim olduklarına bakalım.
İktidardaki RTE-AKP, suni Müslümanlığın siyasi temsilcisi,
İktidarın dolaylı ortağı DP-MHP, Turancı Türkçü milliyetçiliğin siyasi temsilcisi,
Ana Muhalefet CHP, demokratik laik cumhuriyetin siyasi temsilcisi,
HDP, Kürt milliyetçiliğinin siyasi temsilcisi,
İYİP, Turancı Türkçü milliyetçi ve muhafazakar temelde demokratik parlamenter cumhuriyetten yana sağın merkezinden biraz daha sağda,
RTE-AKP’den dışlanan muhafazakar GELECEK ve liberal muhafazakar kimliğiyle siyasette yer bulmaya çalışan DEVA,
Siyasi İslamcı kimliği ile SP…
Meclis kürsüsünde beş dakika için mücadele veren emekten, Halktan yana TİP.
*****
Bu siyasi kimliklere sahip partiler arasındaki siyaset denen oyuna dönelim.
RTE-AKP, iktidarda kalabilmenin telaşı ile…
MHP, BBP ve VP’ den oluşan milliyetçi muhafazakâr ittifaka Kürt kimliğine dayalı bir parti ekleme çabası…
Ana ortak DB-MHP’nin ise, HDP’ nin kapatılması isteğiyle Cumhur ittifakının vazgeçilmezi olduğunu göstermesi…
CHP, Milletten önce Millet ittifakı partilerini bir arada tutmanın çabası ile…
Sol tarafına bakmaksızın liberal milliyetçi muhafazakar demokrat bir ittifakı büyütmeyi DEVA ve GELECEK’ te arayacak kadar sağa yanaşması…
Genel başkanı ve güçlü kadrosu ile Maraş katliamının yaşandığı bir günde MHP’nin kurucu genel başkanının eşine teşekkür ziyaretini kamuoyuna servis ederek MHP dünyasına selam vermesi…
Siyasetin temeli olan ideolojinin, bu siyaset oyununda nasıl yok edildiğini görmemiz için yeterlidir.
Başrolde en başarılı siyasi iktidar RTE-AKP,
Ve bu oyunun 18 yıldır başarıyla sahnelenmesinde rol alan diğer siyasi partilerle,
Neo liberal politikaların en başarılı bir şekilde sahnelendiği ülke Türkiye Cumhuriyeti her geçen gün bir bilinmeze doğru sürükleniyor.
*****
Bu yapısı ile siyaset, Halkın nasıl bir 2021 yaşayacağını gösteren bütçe için toplandı.
Bütçeyi hazırlatanın katılmaya tenezzül etmediği,
Kemal Kılıçdaroğlu’nun meclis kürsüsünde kalmaması gereken konuşmasıyla,
İçişlerine Bakanı’nın çektiği “oh”larla,
Millete kuru ekmeği yeterli bulan vekilin utanmazlığıyla,
Çöpte yiyecek arayan, yaşamına son veren insanlarımızı gör(e)meyen aileye bakanın yüzü kızarmadan yoksulluğun yok edildiğini söyleyebilmesiyle,
Selin Sayek Böke’nin, Barış Atay’ın kral çıplak diyen akılda kalan konuşmalarıyla,
Bolca hakaret, tehdit, gürültü ve kavgalarla 2021 bütçesi geldi ve geçti.
Adet yerini bulmuş oldu.
Bu arada 10 milyon insanımızı ilgilendiren 2021 yılında asgari ücretin ne olacağı görüşmeleri, işçi temsilcilerinin iktidar ile işverenin söyleyeceğine razı tavrı ile devam ediyor.
*****
Bütün bunların demokrasi adına yaşandığını düşünmek bile yeterince acı veriyor.
Acıyı duyan ve yaşayan Halk,
Acı veren bu sistemi sürdürenler Halkın vekilleri,
Hepsinin ağzından düşmeyen kelime ise; DEMOKRASİ.
Ama bu yaşadıklarımız demokrasi değil,
Demokrasilerde siyaset de bu değil.
Halkın yönetimi olan demokraside Halk, bu haliyle siyasetten beklentisini ve umudunu kesiyor.
Siyaset, her geçen gün ağırlığını yitiriyor.
Siyasetin dayanılmaz hafifliği Halkın canını yakıyor.
Canı yanan Halk sabrediyor ama nereye kadar?
Türkiye’ye ve temsilcisi olduğunuz Halka karşı biraz olsun sorumluluk duyuyorsanız,
Kültürel kimliklere dayalı ırk ve inanç temelindeki bu neo liberal siyaset oyununu oynamaktan bir an önce vazgeçin,
Türkiye Cumhuriyeti’nin ve kendinizin gerçek siyasi kimliğine sahip çıkın.