AKP Genel Başkanı, CHP Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanında yer alan başörtülü kadına, "vitrin mankeni" ifadesini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da "sen ne yaparsan yap. Yanında kim olursa osun sana inanmazlar, seni tanırlar." dedi.
AKP genel başkanı bir kadına, "vitrin mankeni" demekle aşağılamıştır. "vitrin mankeni" dediği bir yüce kadındır. Anadır.
AKP Genel Başkanı aynı zamanda, ilk defa Mustafa Kemal Atatürk'ün oturduğu Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturuyor.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Kadına, erkeğe, yaşlıya, gence, çocuğa kullandığı kibar dilin, bütün Cumhurbaşkanları tarafından kullanılması toplumumuzun en içten isteğidir.
Bizi var eden, yemeyip yediren, içmeyip içiren, bir kadının, bir ananın kırılmış gönlü, en hafif ifadeyle onarılmalıdır.
CHP Genel Başkanına , "Sana inanmazlar seni tanırlar" demekteki kastı ne ola?
Hırsız mı?
Ayrıştırıcı olarak mı?
Yasa, kural tanımaz olarak mı?
Yargı kararlarına saygısız olarak mı?
Adam kayırıcı olarak mı? Tanıyorlar.
Hayır onlar değil.
Ya ne?
Kemal Kılıçdaroğlu, Laiktir, Laiklikten yanadır. Daha önemlisi Alevi inancına sahiptir.
Laiklik ile demokrasi ve adalet arasında sıkı bir bağlantı vardır.
Adeta biri olmayınca diğerinin yok olabileceği gibi.
AKP Laikliği kabul etmiyor.
Feto'dan tutun, Menzil, İsmail ağa ve diğer tarikat şeyhlerine Cübbeli Hocadan, Sakarya Akyazı’ da Kurduğu Kuran kursundaki öğrencisine tecavüz eden hocaya kadar bir çok yobaz, Laikliği "tehlike" görmektedir.
Demokrasiye de inançları yoktur.
Laik devlet,
Sosyal Devlet,
Demokratik Hukuk Devleti; yerine "siyasal İslam-i kural"larana dayalı "Teokratik bir Devlet Düzeni" istemektedirler.
Kadına karşı duruşları da bundan kaynaklanmaktadır.
İslam'ın özünde de kadına karşı ilkel bir duruş varır.
"Kadın yerdir erkek göktür" sözü, "siyasal İslam" saçmalığıdır.
İslamiyet’te Kadın köleler vardır.
"Cariye pazarı" kuruluyor.
Kadınla erkek eşitsizliği İslamiyet'te vardır.
Bir erkek tanıklığı, iki kadın tanıklığına eşittir.
18 yılda 15 557 kadının katledilmesi düşündürücü değil mi?
Bir yobaz Hoca;
"Kadının kocasını adıyla çağırması edepsizliktir. İşçi patronunu ismiyle çağırıyor mu?" demektedir.
Kadını, işçisi ya da kölesi saymaktadır. Ve bunlar bir yerler tarafından korunuyor, kayrılıyor, kabul ediliyorlar.
Ortak Payda Laikliğe karşı duruşlarıdır.
Oysa Laiklik Kadındır.
Laikliğin kadınları özgürleştirmesi, kadınları kanunlar karşısında erkekle eşit hale getirmesi, yobazları kudurtuyor.
Çünkü Kadınların toplum içinde itibarı, varlığı arttıkça, kadınlar özgürleştikçe din bezirganının da itibarı azalıyor.
Böylesine alamet bir ters orantı vardır.
Kadın özgürlüğe kanat açıp uçtukça caniler elde kalanları katlediyor.
2018 yılında 449,
2019 yılında 474,
2020 yılında da 171 i şüpheli olmak üzere, 471 kadın öldürüldü.
Mustafa Balbay'ın yazdığı gibi;
Keşke türbanlı kadınlar konu mankeni yapılacağına, kadın cinayetlerini durdurmak için bir şey yapılabilseydi.
Karşı devrimcilerin Mustafa Kemal Atatürk'e karşı olmalarının ortak paydalarından;
Biri, devrim mucizesinin merkezine "kadın”ı, diğeri de "Laikliği" koymuş olmasındandır.
Anti laiklere göre kadın evinde oturup, sakallının keyfine göre durmadan doğuran, "hamileliği sırasında kimseye gözükmeyen, konuşmayan edepli biri olmalı."
Kadın o çemberi çoktan kırdı.
İsterse, istediği kadar doğurabilir ya da hiç doğurmaz.
Kadın bedeninin kimsenin mülkü olmadığını kanıtlıyor.
Kadın, erkeğin objesi değil.
Kadın eve mahkûm olmuş bir köle de değil.
Kadın; çalışan, üretime katılan, çarşıda, pazarda, parklarda arkadaşlarıyla, dostlarıyla oturup sohbet edebilen özgür insandır.
Kadın özgürleştikçe erkeklerin de özgürleşeceğinin farkında olmak lazım.
Kadın Laiktir.
Laiklik kadındır.
Muazzez İlmiye Çığ Laikliktir.
Fatma Girik, Türkan Şoray'dır Laiklik.
Türkan Saylan, Bahriye Üçok'tur Laiklik.
Aysel Çelikel'dir, Suna Kıraç'tır, Yıldız Kenter’dir laiklik.
NE MUTLU KADIN MÜCADELESİNE OMUZ VEREBİLECEK KADAR ÖZGÜRLEŞMİŞ ERKEKLERE.