Diyaloglarımızda kullandığımız canti lafları kim uydurmuş bakalım.
Senede bir kere kadınlara sataşıyorum.
İzmirli Hanım arkadaşım coşunca, ''BUDUR'' deyip mührü basıveriyordu.
Saçları üç numara traşlı anarşist ablam da racon keserken ''OLAY BU'' diyordu slogan atar gibi.
Zor beğenen başka bir hatun fikri her sorulduğunda, dudaklarının kıyısına müstehzi bir ifade kondurup ''İYİYMİŞ'' diyordu.
Feminen kelimeler erkekler tarafından da kabul gördü.
Bir dönem de ''İÇİMİZDEKİ ÇOCUK'' furyası vardı.
Öyle ayağa düştü ki, bu tekerlemeden nefret ettim.
''İÇİNDEKİ ÇOCUGU ÖLDÜRME'' terapi amaçlı kullanıldı bir zaman... Neyse ki modası geçiyor artık...
En irite olduğum da ADAM GİBİ ADAM'' saçmalığıydı.
Evde kalmış, umudunu yitirmiş, dul, hüsran yaşamış eğitimsiz kadınlar, aradıkları erkeği böyle tanımlıyorlardı:
''ADAM GİBİ ADAM''... Adam olmakla, adam gibi adam olmak arasındaki farkı hala da anlayabilmiş değilim.
*******************
MUHBİRLİK..
İnsanların sırları vardır; duydukları, yaşadıkları. Özel sebeplerle mezara götürdüğü, bilinmesinden imtina ettiği...
Kimi kuralların kitabı yoktur. Toplumların etik anlayışına göre şekillenir. İhlal etmenin cezası tecrittir.
En ahlaksız olanı muhbirliktir. Bonzai torbacısını ihbar etmekten söz etmiyorum. Özelimizin dikizlenmesinden kastım.
Adam tanık olduğu telefon konuşmasını ihbar etmiş. Vatandaş tutuklanmış.
Vaize kızıp camiyi terk eden müminleri de çekip yayınlamışlar.
Ankara'da sohbet eden ikilinin konuşmalarına kızan meraklı kadın, jet hızıyla polisi aramış, gözaltına alınmalarını sağlamış. Daha bir sürü örnek var.
Eskiden muhbirlikle pezevenklik eşit anılırdı. Bugünlerde rütbe gibi algılanıyor.
Milletin özeline parmak atmaktan daha büyük ne ahlaksızlık olabilir? Asıl bunlar teşhir edilmeli ki, ümmet i âlem yavşak görsün.
Cevat korkmaz
