Günümüze geliş sürecine bir göz atalım.
2. Enternasyonal'e bağlı olarak 26-27 Ağustos 1910'de Danimarka'nın Kopenhag kentinde toplanan Uluslararası Sosyalist Kadınlar Kongresi'nde Alman Komünist kadın önderi Clara Zetkin, Rosa Luxsemburg ve Kate Duncker' in önerisi ile 8 Mart 1857' de Amerika' nın New York kentinde bir tekstil fabrikasında daha iyi çalışma ve yaşam koşulları için greve giden 129 emekçi kadının hayatını kaybetmesinin anısına her yıl bir günün "Dünya Kadınlar Günü" olarak kutlanması kabul edilmiştir.
İlk olarak 19 Mart 1911'de Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre'de kutlanan Dünya Kadınlar Günü'nün ismi 1921 yılında Moskova'da toplanan Komünist Enternasyonel'e bağlı Uluslararası Komünist Kadınlar Konferansı'nda "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" olarak değiştirilmiş ve anma günü olarak da her yılın "8 Mart" tarihi kabul edilmiştir.
Türkiye'de ilk defa 8 Mart 1921 tarihinde iki komünist kızkardeş Rahime Nuşirevan ve Cemile Nuşirevan'nın öncülüğünde Ankara'da kutlanan Dünya Emekçi Kadınlar Günü daha sonra İKD (İlerici Kadınlar Derneği)'nin önderliğinde 1975 yılında İstanbul, Ankara İzmir başta olmak üzere çok sayıda yerde kutlanmaya başlanmış olup 12 Eylül 1980 Askeri Faşist Diktatörlüğü sonrası yasaklanmıştır.
1984 yılında itibaren yeniden kitlesel biçimde kutlanmaya başlayan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü sürekli olarak egemen sınıfların kadın ve kadın hakları düşmanı devlet güçleri tarafından engellenmeye çalışılmış, gösterilere müdahale edilip çok sayıda kadın gözaltına alınmıştır.
Mao Zedung'un söylediği gibi " Göğün yarısını oluşturan kadınlar kavganın da yarısını oluşturmadıkça sadece devrim değil hiçbir sosyal hareket başarıya ulaşamaz."
Sınıf mücadelelerinin tarihi olan insanlık tarihi bugüne kadar hiçbir konuda savaşmadan, bedel ödemeyi göze almadan egemen sınıfların kendiliğinden haklar verdiğine tanıklık etmemiştir.
Dolayısıyla kadınların gerçek anlamda kurtuluşu sınıf kardeşleri olan erkek yoldaşlarıyla birlikte egemen sınıflara karşı sosyalizm için omuz omuza savaşmaktan geçiyor.
Başta köle pazarlarında savaş ganimeti olarak satılan Ortadoğu olmak üzere dünyanın neresinde olursa olsun sömürüye sömürgeciliğe, cinsiyet ayrımına, ataerkil topluma, dinsel dogmalara vb her türlü kadın özgürlüğüne düşman olan şeylere karşı özgürlüğü için, kendi kaderini kendisinin tayin etmesi için, sosyalizm için savaşan tüm emekçi kadınların uğrunda çok büyük bedeller ödenen ve hâlâ da ödemeye devam edilen bu anlamlı onurlu gününü yürekten kutluyorum.
Bu büyük haklı mücadeleyi verirken ölümsüzleşen ezilen büyük insanlık ailesinin soylu evlatları tüm kadınları büyük bir saygıyla özlemle anıyorum.
Kadın Annedir,
Kadın Çalışandır,
Kadın Ev Hanımıdır,
Kadın Köylüdür,
Kadın Şehirlidir,
Kadın Kadın Kadın ve Kadın. Eli öpülesi Kadınlar.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü değildir!
8 Mart Emekçi ve mücadeleci kadınlar günüdür.
#8MartDünyaEmekçiKadınlarGünüdür.
Bugün
BİR KUTLAMA DEĞİL,
ANMA,
ANLAMA ve
FARKINDALIK günüdür.
#Dünyaişçiveemekçikadınlargünüdür!
Emekçi kadınlar birleşin!
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini yok sayanlar,
VAR gibi yapıp
YOK, edenlere karşı bir duruştur.
Başta Annem ve Eşim olmak üzere tüm:
#DünyaEmekçiKadınlarGünüKutluOlsun.
Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün bir sözü ile noktalayalım.
"Yeryüzünde gördüğümüz herşey, Kadınların eseridir."
Ayrıca sayfamda bulunan ve bana büyük onur veren siz kadın arkadaşlarımında bu anlamlı gününü kutluyor selamlarımı sevgilerimi saygılarımı gönderiyorum.
"Yeryüzünde gördüğümüz her şey, Kadınların eseridir."