Cumhuriyet tarihinin ilk yıllarında Osmanlı’dan devreden bir kabadayı geleneği vardı ve nedense bu coğrafyanın insanı korktuklarını yücelten bir savunma mekanizmasına sahiptir!
Çünkü onların hak ve hukuklarını savunacak bir devlet yapısına güvenleri yoktur! Hal böyle olunca bir dönemler eşkiyalar baş tacıydı!
Eşkıya dediğin dağlarda gezerdi ve o dönemler bu ülke nüfusunun yüzde seksen beşi köy ve dağlarda yaşardı!
Devlet köy vr dağları sadece haritada bilirdi, gerisi eşkıyaya kalmış!
Sonraları çağa ayak uydurmak gerekiyordu!
Kentleşme beraberinde rantı da getirdi ve bu sürecin siyasi yapılanmaları ayakta durabilmek için ne kadar kirli ırmak varsa “ buyur, önümden geç” diyerek her türlü karanlığa yol verdi!
Bizim ülkede atmış darbesinden sonrası önemlidir!
İpler NATO’ya kaptırıldığı için darbe yapmak da onların izniyle oluyordu ve bundan sonra ortaya çıkan siyasi yapılanmaları hepiniz bilirsiniz!
Bu ülke nefes almasın diye dinci ve ırkçı partilere yol verildi!
Bu öyle böyle bir yol değildi! Zaten alt yapı müsaitti ve Amerika bunda başrol oynadı!
Dönemin Amerika Başkanı Nixon açık ve net “ İslam ülkelerinde dinci gericiliğin desteklenmesini politika haline getirmeliyiz” diyordu!
Aynen öyle yaptılar ve bugüne kadar kusursuz getirdiler!
Geçmişte ve günümüze kadar uzanan Mafya-Devlet ilişkisinde hangi siyasi yapılanmaların etken ve koruyucu olduğunu net görürsünüz de bunu dillendirmeye bile cesaret edemezsiniz!
Çünkü bu karşı çıkış ve dillendirme hayatınıza mal olabilir!
Sizin haklılığınızı koruyacak bir devlet hukuku yoksa çete ve mafya kanunları hazırdır!
Daha dün bunlardan birinin cezaevinden çıkartılarak, bu ülkenin Ana muhalefet liderine demediğini bırakmadığını hepimiz biliyoruz!
Bu bile devletin nasıl savrulduğunun kanıtıdır!
Bana göre bu yapılanmalar ülkenin birinci sorunudur!
Peki bunlarla baş edecek bir güç var mı?
Zor, hem de çok zor!
Bu bir NATO olmazsa, olmazıdır ve NATO ile iş tuttuğunuz sürece bu yapılarla yaşamak zorundasınız!
Devasa paralar, oraya buraya çökmeler ve istediği ülke de cirit atarak gezmelerin öyle basit şeyler olduğunu mu sanıyorsunuz?
Arkanızda uluslararası güçler olmazsa bir dakika nefes almaz ve o tavuk ciğerinizle sağa sola kükremezsiniz!
Sonrası mı?
Döviz, işsizlik, gelen kazık faturalar... Hepsi hikaye!
Aslolan sırt üstü yatıp nargile keyfi çalmaktır!
Helal kazanmış ya!
***************
HE CANIM
“ Biz mafya bilmeyiz, kimin mafya ile iş tutuğunu da biliriz...” gibi laflar ediyor!
Biz bunlara alışığız! Zaten bu iklimin rüzgârı böyle eser ve o iklimi yaratanlar, çıkardıkları soğuk rüzgârı değil, üşüyenleri suçlarlar!
Ülkede ne kadar simitçi, çaycı, çorbacı varsa hepsi FETÖ’den alınırken, ne hikmetse hiç bir siyasetçi bu işin içinde görülmedi! Dünyanın en pür pak siyasetçileri bizde ve ülke için sevindirici bir durum!
Bunlar mafya bilmez, doğrudur! Korumalar eşliğinde milletin gırtlağına el uzatarak “ oluk, oluk kan akıtacağım” diyen bendim!
Siz ortakların iktidarında bu olanların tüm sorumlusu muhalefet öyle mi?
Haklısınız!
Bu ülkede nelerin olmadığını sayarsanız, birinci sırayı muhalefetin olmadığı alır!
Daha önceki yazılarımda da belirttim “ bu durum bırakın hükümet düşürmeyi, devlet düşürür” diye!
Uyu muhalefet sen!
Sen uydukça birileri sana dürtüyor ve “ ayağa kalk suçlu” diyor!
Kirliliği bulaştırmanın en kolay yolu, kendinde olanı başkasında göstermektir!
Bir köyde adı kötüye çıkan, artık dışarıya çıkamaz duruma gelmiş!
Bunu duyan yan köydeki tescilli, çıkar ona gelir ve onun yaşadığı durumu görünce “ bak, dediklerimi yap bir aya kalmaz bu köyün en namuslusu sen olursun, gerisini seni çekiştireler düşünsün” diyerek köydeki herkesin bu işlerin içinde olduğunu söyle ve üstelik yüksek sesle!
Öğüdü dinlemiş ve bir ay sonra bakmış ki köyün en muteber namuslusunun kendisi olduğu dilden dile dolaşıyor!
Diğerleri kapı kapı gezip kendilerini ispat etme derdine düşmüş..!
Aynen böyledir!
Sevgili muhalefet, şimdi kapı kapı gezin “ çetelerle işimiz yok” deyin!
Siz bilirsiniz!
****************
BUNLAR GAZETECİ
Hani videoda canlı izlemesek asla ispat edemezdik ve iki kardeş yine kendi YouTube kanallarında bize ısrarla “Kürt” olduklarını söyleyecek ve konuyla alakası olsun, olmasın HDP’ ye küfredecekti! Bunlardan o kadar çok var ki nedense hepsi “ ben de Kürdüm” diye başlıyor, sonrası HDP’ ye küfürle bitiyor!
Yani bir şekilde kendilerine bir Kürd damarı bulaştırıyorlar; hiç yoksa bile “ benim anam da Kürd” diyerek işe böyle bir satır başı ile giriş yapıyorlar!
Bunların toplamına dünya ve çağla ilgili bir soru sorun çarkı kırılmış dişli gibi hart hurt döner dururlar!
Ama oturdukları sandalye de oraya buraya kıç çevirerek küfür etmeyi iyi biliyorlar! Çünkü verilen görev bu ve karşılığında aldıkları büyük paralar onları yerinde oynatıyor!
Sedat Peker’e “ abi cepheyi fazla genişletme” diyor!
Çünkü cephe genişlerse daha nelerin patlayacağını biliyor ve ekmeklerinden olacağının korkusunu yaşıyor!
Ha, şunu da söyleyeyim, korkma hiç bir şey olmaz. Bu ülke bunun beterini defalarca yaşadı ve her seferinde ismi geçenler daha da büyüdüler ve ülkenin en korku salan saygınları haline geldiler!
Çünkü bu ülkede demokrasi ve adalet hiç bir zaman olmadı!
Bunların olmadığı yerde işin tabiatı devreye girer ve devlet çetelerin buyruğuna boyun eğer!
O nedenle sevgili Hadciciğim sen ve abin hiç üzülmeyin; orada kapı gibi HDP duruyor, hemen kaldığın yerden küfretmeye devam et, mesele tamamdır; sen milli kahraman, bizler vatan haini ilan ediliriz!
Zaten hep öyleydi, bu ülkenin cebinde beş parası olmayan namuslu gazeteci ve yazarları hapisleri boylarken, siz vatanseverlerin cebi hep doluydu! Üstelik bir iğne ucu kadar zahmete girmeyerek!
Öyle iddialar var ki insanın çıldırası geliyor!
Milyar dolarlar, marinalar, lüks oteller, kapatılan kıyılar ve daha neler..?
Bunlara sahip oldukları iddia edilenler kim?
Zamanında üç kuruş maaşla devlet memurluğu yapanlar!
Tüm bunlara rağmen kimsenin kılı kıpırdamıyor!
Yazın bir yere, üç gün sonra öyle bir mesele buluruz ve herkes koşar adım “ milli olup, olmama” yarışı ile bir araya gelir ve bir kâğıda imza atar, her şey unutulur ve tüm ağızlar böyle bir birlik beraberliğe gelmeyen hayına çevrilir ki, cesaretin varsa sövme!
Yalnız şu kokain meselesi güme mi gidiyor ne?
Hayret ettim, o kokainlerin HDP genel merkezine geldiğini nasıl kaçırdılar?
Bence şu Peker iddialarına bulaşan “ gazeteciyim” diyenler hemen bunu işlesin; yoksa kıçı kurtarmak sıkıntı yaratabilir!
******************
KEYİFLER NARGİLE
Adam gayet rahat, nargileyi tutuşu bile bir başka ve sanırım dişler porselen ve kamera tam ağız içini gösteriyor!
Bir insanın ne kadar yediğin yemediğini dişlerine bakarak anlayanlardanım!
Mesela gariban köylünün dişleri seyrektir ve genelde altta, ya da üste dökülenin yerine diğeri uzar, ara boşluklar yokluğun çukurudur, bulsa bir lokma ekmek o da oraya takılır ve mide hep isyanlardadır!
Dişler porselense iyi yediğine işarettir! Mesela bu tiplerin kedi ve köpekleri de semirgendir, öyle köy kedi ve köpeği gibi kuru ekmek yemezler!
Hiç unutmam bir dostum beni arkadaşına götürdü ve onun şatafatlı yaşamını öve öve bitiremedi!
Merak ettim ve gittim!
Genişçe bir bahçe özenle dizayn edilmiş ve belli ki biz gideceğiz diye hazırlık yapılmış, iki usta kuzu çeviriyor ve masayı anlatmama gerek yok!
Beyefendi bir yerlerden malı götürmüşe benziyor ve bahçesindeki horozda bir Mahmuz var, anlatsam inanamazsınız! Hiç bir horozda böyle mahmuz görmedim! Parlak tüyleri olan horoz kanat çırptıkça yerdeki tozları süpürüyor adeta!
Merak bu ya, sordum;
-Evet, bu horoz çerezden başka bir şey yemiyor ve üstelik Antep fıstığına bayılıyor dedi!
Dedim ki ‘ Antep fıstığının helali böyle yapar.”
Gülüştüler ve kadehler bu söze kalkınca, horoz da uzun bir ötüşle bizi selamladı!
Diyeceğim şu ki; bu süt beyazı dişlerin arasına kıvrılıp yol bulmaya çalışan nargile dumanı bulursa helal bir yol ciğerlere kadar gidecektir!
Bulmasa da canı sağ olsun, bir dahaki sefere!
Bunlar kendilerine küfür ederek yol almaya çalışanlardır! Omurga ve değer yoktur! Baksanıza kardeşini bile anında satıyor ve yalvarıyor” abi orayı kesin, beni katmayın” diyor!
Çocuk mafyanın gerektiğinde bir şantaj organizasyonu olduğunu bilmiyor!
Şimdi kim bilir bunların elinde ne kasetler vardır!
Bunlarla iş tutanlar düşünsün diyeceğim ama bana göre biz bunu da unuturuz!
Fazla da sürmez!
Her şey bir “ ey Kılıçdaroğlu” demeye bakar!
