Yeni Türkiye’de artık mızrak çuvala sığmıyor. Son günlerde Atatürk’ün ülkesinde acayip şeyler oluyor. Gün geçmiyor ki ülke yeni bir skandal haberle çalkalanmasın. Sorumlu makamlar sus pus. Bu işin sonu nereye varır kimse bilmiyor.
Yeni Türkiye’de insan manzaralarının bir kısmını şöyle sıralayabiliriz.
Eski Türkiye’de yüz yıllardır mücadele sonucu bir takım demokratik kazanımlar sağlanmıştı. AKP, 19 yıllık iktidarı sonrasında hepsini yerle bir etti.
TBMM, işlevsizleştirildi.
Yasama, yürütme ve yargı tek merkeze bağlandı.
Gazeteciler ya işinde oldu, ya da tutuklandı.
Üniversiteler, liseye dönüştü. Hiç bir konu hakkında konuşamıyorlar.
Eğitim alanında yerlerdenA sürünüyoruz.
Faili meçhul cinayetlerin hiç biri aydınlatılmadı.
Milli irade tatile çıktı.
7 Haziranda seçimi kaybetmişlerdi ama hükümet değişmedi.
Kanun hükmündeki kararnamelerle binlerce insan işinden edildi.
Son yasa teklifi ile Yasa teklifi ile Kamu İhale Kanunu 191. kez değişiyor.
AKP iktidarının kamu ihaleleriyle yüz milyarlarca lira aktardığı inşaat şirketleri Limak, Cengiz, Kolin, Kalyon ve MNG, dünyada kamudan en çok ihale alan ilk 10 şirket arasında yer alıyor.
Yap işlet devret modeli ile yapılan ihaleler sonucunda, Döviz kurundaki 1 kuruşluk yükselme, döviz bazlı devlet garantileri nedeniyle borcumuzun 310 milyon lira artmasına sebep oluyor” Böylece torunlarımızın geleceğini de ipotek altına aldıkları görülüyor.
Mafya liderleri için özel af çıkarılıyor. Mafya liderler ana muhalefet liderini tehdit ediyor ve kimseden ses çıkmıyor.
Bir başka mafya lideri her gün bir farklı bir vido ile devletin çarkının nasıl döndüğünü parça parça anlatıyor.
Sedat Peker, bir milletvekilinin mafyada düzenli olarak her ay on bin dolar aldığını söylüyor. TBMM meclisini zan altında bırakıyor.
Sedat Peker, Devletin kendisine daha önce koruma verdiğini söylüyor.
Peker, Hürriyet gazetesinin basılması için AKP’li bir milletvekilinin “Bizim gençlik kolları bu işleri bilmez” diyerek kendisinden ricacı olduğunu ve saldırıyı gerçekleştirmeye yardımcı olduğunu açıklıyor. Doğan medya satışı sürecinin bu saldırı ile başladığını ileri sürüyor.
9 Mayıs tarihinde bir video daha yayınlayan Peker, eski AK Parti milletvekili Feyzi İş başaranın “karakolda kemiklerini kırdırdığını” söylüyor.
"Kolombiya limanında 4 ton 900 kilo kokain yakalanmış. Bu Türkiye'ye geldiğinde, paketlenip satıldığında küçük bir Afrika ülkesinin milli hâsılası kadar eder. Açıklama yapıyorlar, 'Bunlar Türkiye'ye gidecekti, İzmir limanına, bir kimya firmasına'. Türkiye'de teslim alacak yerle ilgili hiçbir operasyon yok. Hiç kimseye. Niye operasyon yok? Diye sorguluyor.
Hadi Özışık, Halk TV'ye gönderdiği mesajda "Soylu ile Peker arasında haber götürdüğüm yalandır. Böyle yapan şerefsizdir, haysiyetsizdir" ifadeleriyle iddiayı yalanladı. Ardından da Cüneyt Özdemir'in yayınına katılıp "Benim ne Sedat Peker'le ne Süleyman Soylu' ile böyle bir konuda konuşmam olmadı" ifadelerini kullanıyor.
Peker, iddiasının yalanması üzerine görüşmelerin kayıtlarını Twitter hesabından paylaştı.
Eğlence dünyasında para babalarını eğlendiren, aslında sanatçı olmayan ve kendine sanatçı süsü veren bazı sefil insanların Sadet Peker’le resimlerinin ortaya çıkmasından sonra, resimlerini silme yarışına giren insanları gördük.
Milli irade ayaklar altına alınarak seçilmişler artık mahpuslara dolduruluyor.
Siyasetin kalitesi her gün biraz daha düşüyor. Tıpkı Suriye ve Irak’ta olduğu gibi insanlar alt kimlikleri üzerinde ayrıştırılıyor.
Adalet ve hukuk üzerindeki tartışmalar hiç bitmiyor.
Alım gücü her gün biraz daha düşüyor.
Bazı ayrıcalıklı insanlar üç beş maaş birden alıyor.
Alım gücü her gün biraz daha düşüyor.
Bu konuda yüzlerce sayfalık kitap yazılabilir ama biz burada konuyu noktalayalım. Gerisi size kalmış.