Özetle, Siyaset toplumların refahı ve geleceğinin güvence altında olabilmesi için yapılır…
Ülkenin tüm değerleri, halkın bugünü ve yarını için kullanılır…
Doğru ve sorumlu siyasette “Aç ve açıkta” kalan olmaz!
Yurttaşın can ve malı güvencededir...
Doğa ve çevre, gelecek nesillere bırakılması gereken paha biçilmez bir miras olarak korunur!
***
Ülke yönetmek kolay değildir.
Belki seçimleri kazanır, yürütmeyi kurar, yasamayı çalıştırır bir ülkenin bugünü ve yarınını tanımlayabilirsiniz…
Ancak;
Yurttaşların haklarını vermeyen, keyfiliği öne çıkaran, kaynakları savuran hele hele çökmüş ekonomilerde zar zor toplanan vergileri hovardaca harcayan olamazsınız!
Hak, özgürlük, eşitlik, adil paylaşmayı yok sayamazsınız…
Kısaca; yurttaşın aşının, işinin olabilmesi, kendini özgürce ifade edebilmesi, kültürünü geliştirebilmesi, inanç ve ibadet özgürlüğüne sahip çıkabilmesi ve farklılıkların ayrışma değil birleştirme gücü olduğunu iktidar bilmek zorundadır!!
Zenginliğinin çoğunluktan değil, çoğulculuktan doğduğunu görmelidir!
Bilinmeli ki; Halkın sorunlarına kalıcı çözüm bulan, emekten yana, yargının adalet dağıttığı bir ülkede siyasal yöneticiler iz bırakabilir!
Karşıtlarıysa tarihe diktatör olarak geçer!
***
Bilime dayalı eğitim alan yurttaş, kin ve düşmanlıktan uzaklaşır, yanlış yapan siyasal yönetimi sorgular, hesap veremeyeni geri çağırabilirse o ülkede demokrasi vardır!
Bir ülkede refah ve mutluluğun oluşabilmesi demokrasi, eşitlik ve barışla eş anlıdır!
***
Sayılan değerler mutluluk ve refah için yeterli olamaz!
Ahlaki ve etik kurallar yaşamın temelini oluşturmalıdır!
Toplumun ahlaki gelişkinliği kadar, siyasal yöneticilerin topluma ve etik değerlere olan bağlılığı büyük önem taşımaktadır!
Hırsız, yalancı, sahtekâr, namussuz, erdemsiz siyasal yönetici, toplumun tüm iyi değerlerini bozan gerçek mikroptur!
Bu nedenle “temiz toplum” aramak yanlıştır!
“Toplumu temizleme” hamaseti zamanı boşa
Harcamaktır!
Temiz bir ülke için “siyasetin temizlenmesi” gerekir.
“Temiz siyasetçileri” genel başkanlar bulmaz! Dahası bulmak istemez!
Siyasal Yöneticiler partilerin üyeleri tarafından seçilirse toplumun değerlerine sadık kalırlar…
***
Demokratik devlet, bilgili, eğitilmiş ve örgütlenmiş toplum içinden yurttaşların seçtiği siyasetçilerin varlığıyla oluşur!
Ahlaklı siyasal yöneticiler, şeffaflaşmış, sorgulanabilir ve hesap veren devletin güvencesi de olurlar!
Demokratik düzende, anayasa kadar siyasi parti ve seçim yasaları da önem taşır!
Bu yasalar toplumun tercihlerini engellemeyen, hiçbir haksızlığa, oyuna ve tartışmaya izin vermeyen bir yapıda olmalıdır…
***
Bunları neden dile getirdim?
Ülkemiz demokratik düzeni terk ettiği için!
En acısı, hukuk devleti olmaktan çıkartılıp bir partinin eline geçtiği için!
Yasama, Yargı ve Yürütme tek elde toplandığı için!
Dolayısıyla kimsenin “CAN VE MAL” güvencesi olmadığı için!
***
İktidar, HALKIN ALEYHİNE İNADINA işler yapmaktadır!
İpin ucu kaçmış, endazesi şaşmıştır!
Meşru işler yerine kayıt dışı ekonomi ve kara para oluşumu körüklenmektedir.
Sonunda mafyalaşan bir düzen kurulmuştur!
Yargı yoktur! Kurumlar tarumar olmuştur!
Öyle ki Mafya, siyaseti ve devleti sorgular hale gelmiştir…
***
Vahim olan;
Türkiye siyasetinde yaşanan son gelişmeler, ortaya atılan iddialar, Sedat Peker’in yayınladığı videolar, Sezgin Baran Korkmaz’ın Avusturya’da yakalanması gibi pek çok olayın ardında “HERKESİN SUSKUN OLMASIDIR!”
Duyduğumuz tek ses “çalınan paraları sayan makinelerin sesidir(!)”
***
Bakın; SBk nın uçağı, 2019-2020’de 40 defadan fazla Venezuela’ya uçtuğu bilinmesine karşın; Neden uçmuştur? Kimleri ve neleri götürüp getirmiştir?
Gümrük kayıtları var mıdır? Ne taşınmıştır? Diye Meclis’te kimse Hükümete ya da İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’ ya sormadı!
Hoş sorulsa da doğru cevabı verir mi? bilinmez!
***
Görülen o ki; Siyaset ülkeyi iyice kirletmiştir…
***
“Anayasa’nın 74. maddesi yurttaşlara dilek ve şikâyetleri hakkında TBMM’ye başvurma hakkı tanıyor.”
Kirlenmiş siyaseti temizlemek için muhalefet partileri “korkmayan, susmayan, hakkını arayan “milyonlarca yurttaşımızın “erken seçim, temiz siyaset” talebini TBMM ulaştıracak bir çalışmayı hemen başlatmalıdır…
Türkiye’nin bekası için bu şarttır…