ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

 

 

Belki de Cumhuriyet tarihinin en kritik, en tartışmalı ve en riskli bir genel seçim sürecini yaşıyoruz. 7 Hazirana doğru yol alırken maalesef bütün veriler bu görünümü doğrular niteliktedir.

 Hiçbir seçimde olmadığı kadar seçimin kaderi ve seçmenin iradesi üzerinde oyunlar oynanmaktadır. Hiçbir seçimde olmadığı kadar seçim sonuçlarını etkilemeye yönelik provokasyonlar gerçekleştirilmektedir.Hiçbir seçimde olmadığı kadar kamuoyu araştırma şirketleri üzerinden seçmenin zihni bulandırılmaktadır.Hiç bir seçimde olmadığı kadar bu seçim de meşru bir siyasi parti olan HDP % 10 luk gibi haksız bir seçim barajını aşma gayreti sonuçsuz bırakılmak istenmektedir.. Hiçbir seçim de olmadığı kadar seçimin demokratikliği ile ilgili müstafi durumda olan bir içişleri bakanı açık bir biçimde seçime müdahale etmektedir.

On iki yılı aşkın bir süredir iktidarı elinde bulunduran bir parti tarafından böylesine manipülasyona tabi tutulan böylesine açıktan müdahale edilen, bir seçim sürecini bu ülke belki de hiçbir zaman yaşamadı. Bütün etraf coğrafyamızın, orta doğunun kan ve şiddet çanağına dönüştürüldüğü bir ortamda yapılan bu müdahale akıl karı değil.

Her şeyden önce demokratik bir ülkede olması gereken seçim adaleti, seçim güvenirliği, seçim güvenliği açısından meşru ve anayasal bir parti olan HDP açısından son derece ağır sorunlar ve eşitsizlikler yaşanırken, bu partinin baraj altında kalması için devlet gücünün bütün olanaklarının seferber edilmesi seçimin meşruiyetini ciddi anlamda zedelemektedir.

Seçimle ilgili fırsat eşitliğini savunması gereken ve böyle olması için istifa etmiş bulunan eski iç işleri Bakanı Efkan Ala’nın seçimle ilgili seçimde HDP nin baraj altında kalması için bir planınız var mı? Biçimindeki soruya “HDP nin baraj altında kalmasını temenni ediyoruz” demesi Ağrı, Serik örneklerinde olduğu gibi yapılan müdahale ve yaşanan provokasyonların temenniden ibaret olmadığını göstermektedir.

Oysa HDP nin tüm haksızlıklara rağmen, tüm eşitsizliklere rağmen barajı aşma gayreti barış ve huzur ortamının oluşmasına hizmet eder. Bu meşru ve demokratik gayreti provoke etme girişimleri kaosa neden olur. HDP nin barajı aşmasıyla “bölge ve Kürt partisi” olmaktan çıkıp tüm Türkiye’yi kucaklayan, Başta ülkenin en önemli sorunu olan Kürt sorunu olmak üzere toplumun sorunlarını kendi sorunu gibi algılayan çözüm öneren ve çözüm sağlayan bir parti olması neden bu denli ötekileştirmeye çalışılması anlamak mümkün değildir.

HDP ye oy verenler, vermek isteyenler Hükümetin de kenarından tutuğu diyalog sürecinin kalıcı bir müzakere ve barış sürecine dönüşmesini arzu etmektedirler. Ancak Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere hükümet sözcülerinin seçim ve HDP ile ilgili sarf ettikleri üslup arzu edilen çözüm sürecini iyice zehirlemekle birlikte içinden çıkılmaz hale getirmektedir.

Umut ile umutsuzluğun atıf edildiği 7 Haziran seçimlerinin umuda ve barışa dönüşmesi için ben insanım diyen herkes’e sorumluluklar yüklemektedir. Meşru ve demokratik bir seçim için herkesin ve her seçmenin birer gözlemci olması ülkemizin yüz yıllık geleceği açısından hayati önem taşımaktadır. İnsan Hakları Derneğimiz  81 ilde  bu sorumluluğu yerine getirme gayreti içinde olacaktır.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.