ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

 

 

             Bin dokuz yüz doksanlı yıllar korkunç bir dönemdi! Köyler boşaltılmakla kalmıyor, evinden alınıp bir daha geri gelmeyen insan sayısı o kadar çoğalmıştı ki sonrası “on yedi bin faili meçhul cinayet” olarak bu ülkenin tarihine yazıldı!

İşte tüm bunlar bir ağır devlet korkusu oluşturdu!

              Birine “ nasılsın” diye sorduğunuzda sıralı tekrarla “ Allah devletimizden razı olsun” gibi bir yanıt alırdınız ve sokakta her iki sözcükten biri “ devlet” di!

Şimdi iş değişti ve başka bir korku ile baş başayız!

             Konuşan her bakan ya da AKP’li söze “ Cumhurbaşkanımızın talimatıyla” diye başlıyor ve cümlenin sonu yine aynı tekrarla bağlanıyor!

              Bu AKP nin tüm teşkilat ve üyelerinde oluşan bir sendromdur ve sanırım psikoloji tarihine yeni bir terim olarak girecektir!

Bir toplumu bertaraf edip, atıl duruma düşürmek budur!

            Sen düşünmeyeceksin ve düşündüklerini muteber saymayacaksın, varsa, yoksa birilerinin dediğini Tanrı buyruğu görüp ona biat edeceksin!

Manzaranın özeti bu ve bu çağ, yirmi birinci yüz yıl çağı!

Demek ki hiç bir çağ, hiç bir yenilik kiraya verilen akla hükmedemiyor!

               Bunun temelinde doğar doğmaz işe korkularla başlamaktır ve en çokta “ sus, konuşma” gibi taze çocukluk aklımıza bindirilen şartlanmışlıktır ki bu ülkede, yaşamın her alanında karşılaştığımız gerçeğimizdir!

              Sonuç olarak sen sustukça ve sürekli içindeki korkuları büyüttükçe, korkularına yanıt olarak en tehlikeli insan olursun!

Akılla değil, kasları ile hareket eden bir insan türü işte!

*****************

YANGINA BÖYLE GİDERSENİZ

 

Konya’da bir vahşet yaşandı ve bir aile resmen katledilerek yok edildi!

               Yetkililer “ bu olayın bir etnik saldırı olmadığını” söylediler ve “ zaten uzun zamandır husumetlilerdi” gibi laflar ettiler!

Umarım öyledir ama saldıranlarla birlikte olup bu katliama gelenler kim?

             Asıl mesele budur ve bugüne kadar yaptığınız boşboğazlıkların karşılığı bu topluma bu şekilde dönüyor ve bir nevi ektiğinizi biçmek gibi bir şey!

Ucuz, siyasi rant devşireceğim diye uluorta savurmanın yansımasıdır bu!

            Çünkü hiç bir zaman devlet olmak gibi bir çabanız olmadı ve devlet yönetirken sorumluluğun ne olduğunu hiç ama hiç bilmediniz!

            Hiç bir şey bilmediğiniz bir yerde yönettiğiniz toplum, akılla değil, sizin ağzınızdan çıkanla hareket eder!

             Tedbir almayacaksın, gerekli araçları temin etmeyeceksin, sonra tüm bu sorumsuzluklarını örtmek için siyasi rakiplerine iftira atacaksın ve hemen devreye o durumdan vazife çıkaranlar  girecek, gidip Marmaris HDP binasına ve daha larına saldıracaklar!

Sonra ülke bir siyasi maganda arenasına dönecek, hepimiz tehdit edileceğiz...

Her zaman söylerim, bir kez daha söylüyorum: Bu ülkede halkların bir birleriyle sorunu yoktur!

              İçini temizlemeyen bir sistemin içine pusmuş kirlilerin halklara düşmanlığı vardır ve bunu o kadar güzel kullanıyorlar ki, günü geldiğinde işte böyle anında karşımıza çıkıyorlar!

Bunlar bir linç ve biat kültürünün önlenemez yansımalarıdır!

                Bununla kalsa iyidir ve giderek örülen bu taşların duvarları yükseldi ve her taraftan görülüyor!

              Geçmiş örneklerden; Maraş tan, Madımaktan ve Baş bağlardan ders çıkarılsaydı şimdi başka şeyler konuşacaktık!

Evet!

Dün Konya’da bir katliam yaşandı ve bu katliama kavgalı aile dışında kimler katıldı?

Kimler slogan atarak bu ailenin üzerine yürüyüp katliama yardımcı oldu, asıl mesele budur!

            Eğer bir adalet ve hukuk kırıntısı kalmışsa sadece bu basit iki soruya yoğunlaşır ve arkadaki karanlık elleri ortaya çıkarır!

Yoksa sıradan açıklamalarla “ husumetlilerdi” falan diyerek geçiştirmezsiniz!

Çünkü her zaman böyle oldu ve böyle olunca da bu ülkede benzer katliamlar aralıksız devam etti ve adeta bir cinayetler cumhuriyetine döndük!

************

GERÇEKLERLE YÜZLEŞMEK

 

         Deprem araştırma komisyonu açıklıyor “ Türkiye deki evlerin, binaların yüzde yetmiş dokuzu riskli!”

            Bu oran, nasıl bir tabutta farkına varmadan yaşadığımızı net şekilde açıklıyor da kimin umurunda?

            Rant, siyasi çıkarlar ve duyarsız vatandaşın toplamıdır bu oran ve bu orana sorsanız, vatan için canını verir, herkes hain onlar bu ülkenin azıllı sevenleri!

           Onu geçtik; ülke iki gündür cayır cayır yanıyor ve elde kalan az buçuk ormanlarda içimizi

Yakarak elden gidiyor!

Bu riskleri bile bile hala yangına müdahale edecek ne alt yapın var, ne de orman yolları!

Sanki bu ülke topraklarında emanet duruyoruz!

          “ Yanarsa yansın, yıkılırsa yıkılsın” gibi bir vurdumduymazlığın sonuçları bize böylesine acı sonuçlarla dönüyor!

Tüm akarsuları kirlenmiş ve artık balıkların kıyıya ölü olarak vurduğu bir ülke manzarası!

 Yanlış yönetim ve politikalardan bir insan çılgınlığına dönen bu ülkeye torbayı kapan kaçıp geliyor!

Gelenlere hiç kızmıyorum! Bu işin sosyolojik karşılığı budur!

Sen Avrupa’ya açılan kapıdasın ve işini iyi yapmazsan olacağı budur!

Ortadoğu bir baskı ve despotlar coğrafyasıdır; ne yapsın insanlar?

İnsanların boğazlandığı ve kellerinin uçurulduğu bir yerde kim durur?

Bu despot ve bağnaz yönetimlere destek çıktığınız ve iş birliği yaptığınız sürece bu daha iyi günleriniz!

            Üstelik kendiniz de buna meyl edip aynı despotluğa heveslenmişseniz, kusura bakmayın karşılığı budur ve siz Avrupa kapısında bir mülteci yığınına boğulmuş ülke olursunuz!

            Gelen o mültecileri eğitip sosyalleştirmeyeceğinize göre, onlarla kaynaşıp aynı potada erimekten başka şansınız da yok!

Ne diyeyim?

Güzel bir ülkenin bağrına ancak böylesine bir hançer sokulur!

Maalesef gerçeğimiz bu!

************

İNSANI ÇILDIRTIYORSUNUZ

 

                Geçin şu “ yüreğimiz yanıyor” laflarını! Yanan yandı, yanıyor... kuş, börtü böcek ve derisinden başka giyeceği olmayan sayısız canlı...

Orman Bakanı çıkmış “ yeterli donanımız yok ve bu işte kullanacağımız uçak da yok” diyor!

Yani olan üç uçaksa belli ki hiç bir işe yaramıyor!

             Ayıptır ve bu ne biçim açıklamadır? Elde, avuçta kalan az sayıdaki ormanlık alanlar için önceden tedbir almak için hiç mi önlem almak gibi bir kaygınız olmaz?

İstifa edip kenara çekileceğiniz yerde, çıkmış bize bilindik masallar anlatıyorsun!

Eğitimsiz bir toplum yaratmak için elden gelen ne varsa yaptığınız yerde bize dönecek sonuçlar budur!

               Ormanlık alanlara atılan şişe ve petler yetmiyormuş gibi birde seyir halindeki araçlardan atılan sönmemiş sigara izmaritleri var!

               İnsanlara doğayı, toprağı, tüm canlıları sevdirmek için bir çaban yok! Varsa yoksa kuru kafatasçı milliyetçilik dayatmaları ve onun üzerinden rant devşirme!

Ötesi yok!

              Birde ruh hastaları var ki bunlar rahat kullanılan ve bu tür felaketleri gözünü kırpmadan yapan insan kılıklı yaratıklardır ki işte bunun temelinde de eğitimsizlik ve cehalet iklimi yatar!

Her canlıyı ayrımsız küle çeviren bu yangınlar, yaratılan toplum algısı ile bire bir benzerdir!

            Önüne gelen her şeyi yakıp yıkan bir cehalet iklimi yaratıldı ve malesef bunun acısını günü birlik yaşıyoruz!

“ Ekonomide çağ atladık, dünya bizi kıskanıyor” diyeceksin ama cayır cayır yanan ormanlarına müdahale edecek yeterli donanımın yok!

Şu an bir doğa vahşeti ile karşı karşıyayız!

              Bir vatan eğitimli insanları, dağı, taşı ve yer üstü, yer altı güzellikleri ile anlam kazanır ve bunların korunmasına ait tedbirleri hükümetler alır!

Şimdi söyleyin bana, siz bu güne kadar bunları korumak için neyin tedbirini aldınız?

               Yer altı zenginliklerimizi yabancı şirketler talan etmiş, kıymetli topraklar yabancılara satılmış, geriye sessiz güzelliğimiz ormanlarımız kalmıştı, şimdi onlar da yok!

Söyleyin bana şu an ki vatanın tanımı nedir?

Biliyorum!

Masallarınız hiç bitmeyecek ve sen anlatmaya devam et, Orman Bakanı!

Biz zaten hep masallarla büyüdük, bu yenisinin lafı mı olur?

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.