Bugün size tarihi bir ihanetten bahsedeceğim. Hani derler ya bu CHP zihniyeti İttihat Terakki Cemiyetinde beri vardır. Doğrudur, bugün dünün devamıdır. Biri biter, diğeri başlar. Bu dinde de böyledir, siyasette de, devlet geleneğinde de bu böyledir.
Dinimizin tarihini iki grupta incelemek mümkündür.
1.Haşimiler.( Hz.Muhammed,Hz Ali,Hz .Hasan,Hz. Hüseyin ve 12 imamet.)
2-Emeviler.(Eba Süfyan,Muaviye,Yezit,Mervan ve diğer halife.)
Osmanlının son döneminde de buna benzer bir süreç yaşandı.
1-Padişah yanlısı olanlar:
Bunlar genellikle 2.Abdülhamit'i Milat kabul ederler. Bu süreç 2.Meşrutiyetle sona erse de Abdülhamitçiler tarihi süreç içinde siyasetin bir kolu olarak hep var olmuşlardı. Bu süreci şöyle sıralayabiliriz.
2.Abdülhamit,5 Mehmet Reşat. ,Halaskar Zabitan, Kâmil Paşa, Mehmet Vahdettin, Damat Ferit Paşa, Terakkiperver Fırkası, Serbest Fırka ve bugün bu sürecin devamı olduğunu söyleyen, dini referans alan partiler ve diğer siyasi parti ve örgütler.
2-Bu padişahçı grubun alternatifi ise Selanik'te kurulan İttihat ve Terakki Partisi ile başlar.
İttihatçılar, Kuvayı Milliye, Müdafai Hukuk Cemiyeti ve CHP bu sürecin bugünkü devamıdır.
Sevr antlaşması sonrası havlu atıp düşmana teslim olan 2.Abdülhamit Çillerden sonra bayrağı tekrar ittihatçılar geleneğinde gelen Kuvayı Milliye teslim aldı. Bir örgütlenme sürecinden sonra düzenli orduya geçildi ve ilk meyvesini de İnönü ovasında aldı.
2.Abdülhamitçiler Kuvayı Milliye’ye karşı bayrak açtılar. Onları hainlikle, dinsizlikle din düşmanı olmakla suçlayarak halkı onlara karşı kışkırttılar. Âmâ bu gruplar süreç içinde savaşı kaybettiler. 2.Abdülhamitçiler Kuvayı Milliye savaşçıları yok etmek için dinin zirvesindeki Şeyhülislama fetvalar yazdırarak onlara yaşama hakkı tanımadılar.
Antep teki, Kuvayı Milliye savaşçısı olan Karayılan, karargâh olarak Antep'teki Karagöz Camii ve Bekir Bey Camisini seçmişti. Fransızlara karşı akınlarını burada başlatmıştı. Atları buraya bağlıydı. Antep halkının onlara yiyecek olarak getirdikleri koyunlar buraya bağlıydı.
Bunların başında ise Kılıç Ali Paşa vardı. Kılıç Ali Paşa ve Karayılanı din düşmanı ilan edildi. Karayılan’ın, Karagöz Camisini karargâh olarak kullanmasını, İstanbul hükümeti çok kötü kullandı. Camilere atları bağladılar. Camileri ahır yaptılar dediler.
Karargâh olarak Bekir Bey ve Karagöz camisini kullanılması hem İngiliz Ajanları, hem de Fransızları oldukça rahatsız etti. Ağca Koyunlu cephesi, İkiz Kuyu cephesi, Nizip yolu, Mağara başı ve Kurban Baba savaşçıları burada hücuma geçtiler.
Damat Ferit Paşa, ve onun şeyhülislamı olan Dürrüzade Abdullah Efendinin fetvası Antep’in her yanına dağıtılmıştı. İstanbul hükümeti, bu başkaldırıyı durdurmak için her yola başvurdu ama o yiğit Kuvveyi Milliye savaşçılarını durduramadı.
Sonuçta Kuvayı Milliyeyi temsilen Atatürk bu savaşı kazandı ve padişah taraftarlarını siyasette sildi ve onların yerine halka dayalı bir Cumhuriyet kurdu.
Şimdi geldiğimiz noktada Madalyon tersine döndü. Dün kurtuluş savaşına karşı olan zihniyet bugün keşke Yunan kazansaydı diyor ve kitle tabanı bulabiliyor.
Atatürk ve Cumhuriyet yanlıları vatan hainliği ile suçlanıyor.
Atatürk’ün Nutuk adlı yapıtı yasaklanan biliniyor.
Atatürk’le kendini bulan kadınlarımız bile Atatürk düşmanlığı yapabiliyor.
Her gün biraz daha laikliğin altı oyuluyor.
İşin kötüsü Atatürkçüler devletten soyutlanıyor.
2.Abdülhamit gibi 36 yıl bu ülkeyi istibdatla yöneten bir padişaha özlem duyuluyor.
Tarihte kendi kurucusuna ihanet eden başka bir millet var mı bilmiyorum.