Bu bir şiirdir.
Ben tam 40, Merhum ağabeyim de 62 yaşındaydı.
1982 yılında Diyarbakır’da aylarca sorgulandık. Ben tutuklandım.
Bu şiiri beynime yazmıştım
Hazırlığında olduğum ve beğeninize sunacağım kitap çalışmamın ilk sayfalarında bu şiir yer alacaktır.
Neler gördük.
Neler, neler
Gördük.
Eğilmeyen baş,
Bükülmeyen iki dost.
Abi ve kardeşdik.
Çok kederli anlar,
yanı başımızda can veren,
masum insanlar,
zulüm yapılan fidan boylu
gençler gördük.
Zulüm yaşadık.
Zalimi sever göründük
Gâh birbirimize vurdurulduk.
Her sabah ite selam durdurulduk.
Aç kaldık
ve
Susuz.
Çırılçıplak
Betonda uzandık günlerce,
Uykusuz.
Gözler bağlı.
karıştırılır,
mevsim ve aylar.
Bilinmez gündüz gece .
İyi ki görüyor kulaklar.
Ondan öğrenilir,
param parça can,
Her yerdeki kan revan.
Zifiri karanlık.
Gece mi,
yoksa gündüz?
seçilemez.
iş başı yaptıysa,
Cellat denilen uğursuz
Gece mesaisi var.
Kuşkusuz.
.
Cellatın hükmüne
baş kaldıran da olur.,
Güç yetmez it sürüsüne
ve
işkence ustasına.
Bir çığlık yükseltti biri.
"kardeşim" dedi
"dokunayım, öpeyim yanaklarında".
Yalınız bırakmadım.
Kardeşlik isyanını.
Uzattım şişirilmiş ellerimi.
"sığmadı" dedi
"ellerin ellerime.
Ruhumuz sağlam.
Bedenimiz Parça parça.
Kardeeeş.
Diyarbakır zindanlarında".