ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

 

 

         Bizler barış ve kardeşlik isteyen tüm halkların kardeşliğini isteyen dil din mezhep ayırt etmeden tüm insanları insan olduğu için seven insanlar olarak;

 

Maraş’ta kocasına “Beni sen öldür, onların eline bırakma” diyen Ümmühan Doğan’ı, parçalandıktan sonra kazana atılıp, yakılan 14 yaşındaki Ali Tıraş’ı, karnında 8 aylık bebeğiyle katledilen Esma Suna’yı, kendi düğün gününde öldürülen Mehmet Ali’yi, Sivas’a türküleri ve semahlarından başka bir şey götürmedikleri halde yakılarak katledilen otuz üç canımızı, bu güne kadar faşist katillerce katledilen tüm demokrasi şehitlerini Ankara’da barış istedikleri için katledilen canları da, katledenleri de, bu katliamlara seyirci kalanları da unutmadık unutmayacağız.

1978 yılında Maraş’ta yaşanan ve resmi rakamlara göre 110 denilen ne yazık’ki gayrı resmi rakamlara göre 600 den daha fazla kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişininse yaralandığı Maraş Katliamının üzerinden 43 yıl geçti.

         Yaşanan bu katliam, basit bir “Alevi-Sünni” düşmanlığı ile açıklanamayacak kadar planlı programlı hesabı çok düzgün yapılarak ölçerek biçerek tek tek evleri belirleyerek alçakça yapıldı. Noktasına, virgülüne kadar hesaplanmış, planlı ve örgütlü bir saldırıydı ve 7 gün süren katliama devlet güçleri de hiçbir müdahalede bulunmadı bulunulmadı.

Peki, ne değişti o günden bu güne?

           Hakkını arayanlara ve adalet isteyenlere yönelik işkenceler baskılar hatta yok etme ve öldürme arzusunun, insanlık dışı bir hırsla devam ettiği topraklarda yaşıyoruz.

          Maraş katliamının faillerinin cezalandırılmaması Çorum’u Malatya yı gazi mahallesini yaşattı. Ardından bu topraklar Sivas’ı, Gazi’yi, Roboski’yi, Suruç’u, Ankara Gar katliamlarını gördü.

Bu saldırılar faili meçhul kaldığı sürece bir yenisi eklenmeye devam edecek.

           Mafyalar etrafa tehditler savururken, hakkını arayan işçiler emekçiler yazarlar bazı siyasiler gazeteciler madenciler yerlerde sürüklendiği sürece bu topraklara adalet gelmeyecek.

          “Oruç tutmak, namaz kılmakla hacı olunmaz, bir Alevi öldüren beş sefer hacca gitmiş gibi sevap kazanır” diyen Bağlar başı camii imamı Mustafa Yıldız zihniyeti, hala aramızda gezdikçe bu topraklara huzur gelmeyecek

          Çocuklara oyuncak götüren gençleri katledenlere “öfkeli gençler” dendiği sürece, bu ülkeye umut gelmeyecek.

            Laik, demokratik, özgür bir ülkede eşit haklarla, eşit koşullarda, barış içinde, birlikte, bir arada yaşama inadından vazgeçmeyen bizler; özgürlükler ve barış istemekten demokrasinin, insan haklarının, özgürlüklerin, hukukun üstünlüğünün yeşermesini istediğimiz bu coğrafyada katliamlarla yüzleşmenin şart olduğunu düşünüyoruz.

  Bizler barış ve kardeşlik isteyen tüm halkların kardeşliğini isteyen dil din mezhep ayırt etmeden tüm insanları insan olduğu için seven insanlar olarak;

 

       Bizler Maraş’ta kocasına “Beni sen öldür, onların eline bırakma” diyen Ümmühan Doğan’ı, parçalandıktan sonra kazana atılıp, yakılan 14 yaşındaki Ali Tıraş’ı, karnında 8 aylık bebeğiyle katledilen Esma Suna’yı, kendi düğün gününde öldürülen Mehmet Ali’yi, Sivas’a türküleri ve semahlarından başka bir şey götürmedikleri halde yakılarak katledilen otuz üç canımızı, bu güne kadar faşist katillerce katledilen tüm demokrasi şehitlerini Ankara’da barış istedikleri için katledilen canları da, katledenleri de, bu katliamlara seyirci kalanları da unutmadık unutmayacağız.

          Akıtılan bunca kanın hesabı sorulana kadar, her alanda var olacağız. Bu ülkedeki farklı inanç ve kültürlere mesafe koymadan, ötekileştirmeden, bu kan gölüne çevrilmiş topraklara barış, eşitlik ve adalet gelene kadar mücadelemize devam edeceğiz.

Maraş Katliamını unutmadık, unutturmayacağız!

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.