Anadolu'da sıkça konuşulan bir özdeyiş vardır.
"Kaşık kaşığa değince"
Sonunu siz düşünün.
Aracını yolun ortasına park ediyor. "Bu ne hal" diyene. yanıt hazır.
"Demokrasi var"
Sigara izmaritini yere atana, yerlere balgam savurana, "bu ne iştir"
Diye sorulur.
"Demokrasi var".
Bu örnekleri uzat uzatabildiğin kadar.
Demokrasi nedir?
Demokrasi;
Siyasi denetimin doğrudan halkın ya da düzenli aralıklarla halkın özgürce seçtiği temsilcilerin elinde bulunduğu, toplumsal ve ekonomik durumu ne olursa olsun tüm yurttaşların eşit sayıldığı yönetim biçimidir.
İsteyenin istediğini yapmak veya halka rağmen bir şey yapmak ya da yapmamak olanaksızdır.
Demokrasinin tanımı ve işlevi günümüzde hâlâ tartışılıyor.
Neden onca yılların üstünden geçmesine karşın demokrasi tartışılıyor.
Nedeni: Bazı kurumların görüşlerini haklı çıkartmak için demokrasi tanımını kullanmaları, demokratik olmayan devletlerin kendilerini demokratik olarak tanıtma çabaları ve aslında genel bir kavram olan demokrasinin tek başına kullanılmasıdır.
Demokrasi geri kalmış bir ülkenin insanlarının işi değildir.
Demokrasi Laiklik olmadan uygulanamaz.
Demokrasi gelişmiş insanların yaşayabileceği bir yönetimdir.
İnsanlar gelişerek demokrasiye ulaşabilir.
Çağdışı, karanlık yöntem, eğitim ve öğretiler demokrasinin düşmanıdır.
Demokraside neler vardır.
Çoğunluğun yönetimi.
Azınlık haklarının güvenceye alımı.
Fakirin yönetimi.
Sosyal eşitsizliği yok etmeye, fırsat eşitliğini sağlamaya çalışan,
Kamu Hizmetlerinde bulunmak için halkın desteğine dayanan yöntem vardır.
Bizde, diğer İslam ülkelerinde veya ismini dahi bilmediğimiz kimi devletlerin durumu demokrasiye uygun mudur?
Asla.
Demokraside değişim esastır.
Demokratik sistemlerde değişim sürecinin doğal aktörlerinin siyasal partiler olması gerekir.
Siyasi partiler halkın taleplerini karşılayabilmek için sürekli olarak var olan kurumların yenileşmesini veya yeni kurumsal yapıların ortaya koymasına önayak olmak durumundadırlar
Ancak siyasi partiler kendileri değişime kapalı iseler o zaman siyasi partiler değişim aracı olmaktan çok uzaktır demeliyiz.
Türkiye'de Tüm siyasi partiler değişimi önlemektedir.
Lider egemenliğini sürekli kılmaktadır.
Bunun temelinde parti örgütünün siyasal sistemimizde güçlü bir oligarşik yapıya sahip olması yatmaktadır.
Tepede bulunan Lider her şeydir.
Örgütü de
Parlamenteri de,
Belediye başkan ve yönetimini de
Bakanlar kurulunu da
Başbakanı da o belirler.
Demokrasi bunun neresinde?
Halk figüran olarak kullanılıyor.
Bir kurum Demokrasiyi kendi içinde kullanmıyorsa, Ülke yönetiminde kullanması hiç olanaklı olur mu?
Yapılan iş; halka beş yılda bir bir kaç dakika içinde sandığa bir kâğıt attırmayı demokrasi olarak yutturmaktır.
Demokrasi; Her alanda imtiyazlı
Kişi, aile, küme yaratmak değil,
Halkın her alanda, her basamakta özgür iradesiyle temsiline izin verdiği temsilcilerinin. Onları " adam gibi" temsil etmesidir.
Kısaca demokrasi ve siyasal katılım beş yılda bir gerçekleşen bir günlük "sandığa kağıt atma" olayından ibaret olmamalıdır.
