İnsan yaşlandıkça bazı hassaları değişiyor. Bu değişiklik kişinin anatomisine ve yaşam biçimine göre farklılaşıyor. Örneğin; “çeşitli yolları denemiş, şansı yaver gitmiş, bu sırada kaderini de kendine doğru yönlendirmiş; dolayısıyla mevkisi değişmiş, liyakatsiz yükselmiş, zenginleşmiş ama içindeki ezikliği atamamış, eğitim ve kültürü nedeniyle özgüveni yerine egosu gelişmiş kişinin yaptıklarını toplum, sonradan görme” diye değerlendirir!
Bir de; bir zamanlar militan olduğu, kavga ettiği, ortalığı toz dumana kattığı ama çıkarları değişince gittiği yolu da değiştiren ve tam da karşıtlarının yanına gidecek kadar alçalan zayıf karakterliye de dönme denir!
Tavsiyem, sonradan görmeler ve dönmelerden korkacaksınız! Hele bu kişiler bir de siyasette saçlarını boyayan erkeklerse hiç güvenmeyip, hemen yanından uzaklaşacaksınız! Onların size faydası olmaz!
***
Bu tiplerden daha tehlikelisiyse yalan söyleyenlerdir… Unutmak, bir insani durumdur! Ancak bilerek yalan söylemek, karşısındakileri aldatmaya yönelik en büyük ahlâksızlıktır… Aldatmak aynı zamanda bir karakter bozukluğudur! “Özgüvenini yitirmiş ve aşağılık kompleksine” kapılmış olmak demektir.
***
Bu kompleksler; kişilerin dengelerini bozar, egolarını şişirir, insanlara olan sevgi ve saygılarını yok eder. Hak, hukuk, adalet dinlemezler. Geçmişte görmediklerini yapmaya çalışırlar. Hınçla şatafata düşerler.
Hırsla devleti soymaya çalışırlar! Aslında bozuk karakterli insanların, kendilerine de etrafına da yararı dokunmaz! Hele bunlar bir de siyaseti kullanıyorlarsa, üstelik ahlâksız, dengesiz ve bozuk karakterliyseler, sadece ülkelerinin yok oluşunda başrolü oynamazlar, dünyayı da felaketlerin içine atarlar!
Hitler, Musolini, Franko gibi tarihte örnekleri vardır!
***
Türkiye hâlâ zam ve döviz şokunu yaşıyor… Türk parası değer kaybettikçe, hayat öyle pahalandı ki, açlık ve ölüm korkusu yurttaşları sardı! Öyle ki; 20 Aralık 2021 gecesi saat 21’de ne oldu da 18 TL’yi aşan 1 dolar, bir saat içinde 12 TL’ye düştü? Salı sabahı da 11.25 oldu! Bu fahiş düşüşten kimler zarar etti, kimler kazandı? İktidardan tek bir yetkili, o gece neler yaşandığını halka anlatmıyor. Hamaset ve goygoyculuk devam edip gidiyor…
***
Ama yapılanlar belli! Yine birilerinin kazanması için hazırlanan bir dizi oyun sahneye kondu… Yine önceden verilen tüyolarla yandaşlar zengin oldu!
***
Malum; son birkaç ayda TL, döviz karşısında hızla değer kaybetti. Yurttaşlarımız bu değer kaybı karşısında kendilerini ve az da olsa birikimlerini korumak için dövize yöneldi! Bu arada Merkez Bankası peş peşe politika faizini indirdi!
Her defasında döviz karşısında Türk Lirası eridi. Sonunda TL, tarihi bir çöküş yaşadı… Ta ki; kabine toplantısı sonrası 20 Aralık Pazartesi akşamı “Kur korumalı, TL vadeli mevduat” formülü açıklana dek!
Tesadüfe (!) bakın ki, Bakanlar Kurulu kararı açıklanmadan öngörüsü olan bazı insanlar “arka kapıdan” 18.36 TL’den, 1 milyar dolar bozduruvermiş! Bu öngörülü insanların 18.36 TL’den bozdurdukları milyar dolarla, 12 liradan tekrar dolar alındığı iddiaları ise ülkede infial yarattı!
***
Bu iddialarla ülke çalkalanırken Bakan Nebati, “O gece büyük oyuncular kazandı. Çarpılan küçük yatırımcılar oldu” diyerek, toplumu iyice çileden çıkardı! Aslında bu sözler, bilinçli olarak yurttaşları soyma oyununun itirafı olmuştur!
***
Bu arada AKP Genel Başkanı’nın, MB rezervleriyle ilgili farklı zamanlarda çelişkili ifadeleri de ayrıca irdelenmesi gereken ciddi bir konudur! Erdoğan, Katar ziyareti dönüşünde beraberindeki gazetecilere, MB rezervini 124 milyar dolar olarak açıklamıştı.
Ekonomist ve akademisyenlerle yaptığı toplantıda da rezervinin 115 milyar doların üzerinde olduğunu söyledi.
Yaklaşık 15 gün arayla verdiği iki rakam arasında, 9 milyar dolar fark var. Bu fark nereden kaynaklanıyor?
***
Bu soruya yanıt ararken CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz’ın; “20 Aralık’ta 18,36 lirayı gören doların, 21 Aralık sabahı borsada anormal bir şekilde 3,65 liraya kadar satışının yapıldığını tespit etmesi” yeni kuşkuları ortaya çıkardı! Bu kadar düşük kurdan, hangi kurum dolar sattı ve kimler bu satıştan fahiş kârlar elde etti? Bu durum, oynanan vahşi oyunun ortaya çıkarılmasını zorunlu hale getirmiştir!
***
Ayrıca; 17 Aralık 2021 ‘de bankalardaki döviz mevduat toplamının, 23 Aralık’ta 6 milyar dolar daha artmış olduğunun saptanması, yapılan manipülasyonun teyididir! Prof. Ahmet Övgün Ercan: “Dolar 18,36 TL iken gerçek kişilerin elindeki dolar oranı %61,6’dı. Dolar 11TL’ye düştüğündeyse oran %65’e yükseldi.”
Neden? Çünkü “18,36’dan satıp 11’den alınca ellerindeki dolar %3,4 artış gösterdi” diyor! Anlaşılan o ki; bu kurgu, küçük tasarruf sahiplerinin birikimini AKP’li büyük (!) yandaşlara aktarmak üzere oluşturulmuştur! Pes yani!
***
“Türkiye kötü yönetiliyor” sözü artık yeterli değil! Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı olanlar son günlerinde “ne vurursak kârdır” hesabıyla bilinçli olarak ülkeyi kinle ve kötü yönetiyorlar! İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yapılan haksız ve yasadışı saldırının arkasında da AKP’nin iktidarı kaybediş telaşı var!
Doğruyu söylememekte sabıkası olan S. Soylu, yine mahcup olacağı bir atağı başlattı. Diğerlerinde olduğu gibi, sonu fiyaskoyla kapanacak belediye teftişinin hesabını, günü gelince bağımsız yargı önünde vereceğini de bilmeli…