Elazığ Fırat Üniversitesi Tıp 2. sınıf öğrencisi, Enes Kaya bir video yayınlayarak hayatına son verdi.
Enes Kaya, Nur Cemaatine ait bir evde kalıyordu.
Enes Tıp öğrencisi olduğu için dersleri zaten ağırdı.
Üstüne cemaatin ağır koşulları eklenince çareyi intiharda buluyor.
Enes'in ölümü ile ilgili babasının açıklaması da hayret vericiydi.
Böyle bir açıklamayı baba olan bir insan yapamaz.
Enes'in babası bu açıklamayı kendini inisiyatifi ile yapmış olamaz.
Ya bir yerde bir tehdit aldı.
Ya da babalık duygularını yitirmiş olmalıdır.
Enes Kaya'nın babasının yaptığı açıklama;
'' Sürekli telefonla oynuyordu.
İçine kapanık biriydi.
Fazla konuşmazdı.
Çevresiyle konuşmazdı.
Kaldığı yer güzel insanların kaldığı yerdir.
Orada kalmasını tavsiye ettim.
Devlet yurduna başvurmadım.
Durumumuz iyidir.
Manevi olarak ahretine faydası olsun istedim.
Ben 25 yıldır Risale- i Nur okuyorum.
Bir zararını görmedim.
25 yıldır bu cemaatin içindeyim,
Bir zararını görmedim.
Kaldığı yerde hiç bir sorun yoktu.
Sürekli arkadaşları ile iletişim içindeydik.
Bir kaç ay kalır alışır dedim.
Cenazeyi aldık, şu an dönüyoruz Hatay'a.
Biz kimseden şikâyetçi değiliz.
Olaydan sonra durumu daha iyi anladık.''
Çocuk tıp okuyor.
Babası fazla konuşmazdı.
.Diyor!
Devlet yurduna başvurmuyor.
Devlete güvenmiyor.
''Manevi olarak ahretine faydası olur.'' Diyor
''25 yıldır bu Nur Cemaatin içindeyim bir zararının görmedim.''
Sen daha ne zarar göreceksin!
Çocuğun senin cemaat yurdu ısrarın yüzünde öldü.
Baba cemaatleri suçlayacağına, Enes'i suçlu yaptı.
Enes Cemaatin baskıları yüzünden öldü.
Sen hiç bir zararını görmedim diyorsun.
Bu açıklamayı herhangi bir tehdit altında yapılmıyorsa, bu adamın tüm babalık hakları elinden alınması lazım.
Cemaati suçlayacağına, oğlunu ve çevresindeki gençleri suçluyor.
Yetkililerden somut bir açıklama yok.
Muhalefet Partilerden net bir tavır yok.
Hatırlarsınız eski bir Hanımefendi Aile Bakanı vardı.
Cemaatlerdeki cinsel istismarlar, tacizler, tecavüzler ile ilgili '' bir kereden bir şey olmaz.''
Demişti.
Garibanların çocuklarını kendi ağlarına düşürüyorlar.
Enes'te öyle bir durumda yok.
Babanın açıklamasına göre ekonomik olarak da durumları iyidir.
Baba, Enes'i kendi elleri ile cemaate teslim ediyor.
Baban kendisi zaten ekonomik olarak bir sorunlarının olmadığını söylüyor.
.
Sadece iktidarların ve siyasi partilerin oy depolarıdır.
Siyasi partileri kullanarak devletin en kritik yerlerinde üstleniyorlar.
Cemaatler oy karşılığı makam istiyorlar.
İktidarlarda veriyor.
Olan devletin yapısına oluyor.
Bugün siyasi partiler olası seçimleri hesaba katar ses çıkarmıyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti ne demokrat oldu.
Nede laik oldu.
Her dönem Cemaatler ve tarikatlar ile yönetildi.
Bırakın insanlar inanmak istedikleri gibi inansınlar.
Yapmak istedikleri gibi inançları yerine getirsinler.
15 Temmuz'u herkes gördü.
Gülen, hizmet hareketi adına her ne derseniz deyin.
Devletin tüm kademelerini ele geçirdiler.
Doymadılar devleti istediler.
İktidar ve iktidarların aklı başına gelmedi.
Güneydoğu mevcut iktidar ve daha önceki iktidarlar, Demokrat Kürtlere karşı Cemaatleri desteklediler.
Cemaatleri kullandılar.
Özellikle, Diyarbakır, Bingöl, Elazığ, Malatya, Adıyaman gibi illerde gitti Gülen, geldi Nurcular.
Dindar nesil getireceğiz dediler, insanları ne hale getirdiler.
Çocukları tarikatların, cemaatlerin ellerine attılar.
Devlet Üniversite yapıyor.
Devletin Yurt yapacak gücümü yok.
Siyasi Partilerin iktidarlıkları geçicidir.
Devlet kalıcıdır.
Siyasi Partiler kendi çıkarları için devletin kimyasını bozamazlar.
Her iktidar olan siyasi parti, devleti kendine göre dizayn edemez.
O zaman devlet devlet olmaktan çıkar.
Çocuklarımıza güzel bir ülke bırakmak istiyorsak, gerici zihniyetlerden uzak tutmalıyız.
Diyanet kurumu tamamen bu tarikatlara çalışıyor.
Anayasa Mahkemesini kapatacağınıza,
Türkiye Tabipler Birliğini kapatacağınıza,
Siyasi Partileri kapatacağınıza,
Belediyelere Kayyum atamak yerine,
Diyaneti kapatın.
Cemaatleri, Tarikatları kapatın.
Yada, TBMM çatısı altındaki tüm partilerden oluşan karma bir komisyon olsun.
Çocuklarımızı koruyacağız.
Çocuklarımıza iyiyi, kötüyü öğreteceğiz.
Topluma faydalı bir birey olması konusunda yol göstereceğiz.
Çocuklarımıza zorla bazı şeyleri yaptıramayız.
Sonu, Enes Kaya gibi olur.
Bırakın çocuklar özgürce düşünsünler.
