10 Ocak çalışan gazeteciler günü ilk zamanlar 10 Ocak 1961 yılında mücadelenin dayanışma sağlanarak kazanıldığı günlerde bayram olarak kutlanırken ne yazık ki 12 Mart faşist darbeden sonra kazanılmış haklar1 kapsayan 212 sayılı basın yasasının içinin boşaltılması ile birlikte o günden bu yana “ çalışan gazeteciler günü “ olarak kutlanmaktadır.
12 Mart faşist darbeden sonra içi boşaltılan 212 sayılı basın yasası içerisinde gazeteci kardeşlerimizin ağabeylerimizin sosyal ve ekonomik hakları en üst seviyede savunulma imkânları sağlayan sendikalar vardı yasalarda buna müsaitti.
Ancak o günden sonra ki gelen bütün siyasi iktidarlar bu gün 2022 yılına kadar ki süreçte herkes her iktidar basın çalışanlarının haklarını yok ederken ne yazık ki son on yıllarda da tümden gazetecilik ya da basın camiası çökertildi.
Şu yıllarda iktidar basının çok büyük bölümünü ( %85 – 90 )havuzda toparlayarak uzaktan kumanda ile yönetip yönlendirmekte diğer kalan bölümü de her an her gün RÜTÜK balyozunu kafalarının üzerinde tutmakta her saniye keyiflerine göre susturmak yıldırmak için kafalarına cezalar keserek vuruyor.
Diğer yanda demokrasiden insan haklarından özgürlükten ve barıştan yana olan ülkenin çıkarlarını her şeyin üstünde tutan kalemini, ekranını, satmayan ancak doğru ve düzgün yazan hatta yazmadan düşünenler dâhil herkesi anında tutuklatıp ceza evlerine koydular koyuyorlar.
Şu gün itibarı ile yanlış bilmiyorsam 35 gazeteci şu veya bu suçlardan ceza evinde bir o kadarı belki daha fazlasının da soruşturma kovuşturması devam ediyor.
Gazetecilik ve Türkiye de basının sorunları sayfalara sığmayacak kadar fazladır bunları başka bir yazıda daha da detaylı anlatırım.
Gelelim Malatya basınına..
Malatya da ki yerel basının da tabii ki Türkiye de ki yaygın ve diğer illerde ki yerel basından farkı yok.
İki tane uydu televizyonumuz 6 – 7 tane günlük gazetemiz 20 den fazla radyomuz haftalık ve aylık bazı gazetelerimiz tam sayı bilmememe rağmen 300 üzerinde internet sitemiz var.
Bu kurum ve kuruluşların hepsinin rahatlıkla yayın hayatına devam ettiğini söylemek mümkün değil hepsi zar zor yayın yapmakta çalışanlar ise tabir caizse ekmeğe muhtaç.
Adamı olan mevcut iktidar ve belediye başkanları ile ilişkileri olan yetişmiş gazeteciler bir şekilde belediyelere ( Büyükşehir, Yeşilyurt, Battalgazi belediyelerine)yerleşiyor ya da yerleştiriliyorlar.
Malatya da iki tane gazeteciler cemiyeti ( MGC ve MGTC ) var. İki tane dernek, Çalışan gazeteciler derneği ve Anadolu basın birliği ( ÇGD ve AB B) olmak üzere dernekler var.
Radyocular ve internetçilerde kendi aralarında ayrışmış birden çok dernek oluşturmuşlar.
Kısacası cemiyetimiz ve derneğimiz oldukça fazla ancak gazetecinin haklarını basın düştüğü bu kötü durumu anlatan konuşan hiç kimse yok. Bizim de ÇGD olarak gücümüz yettiği dilimizin döndüğü kadar ki çabamız çok fazla umursanmıyor ama biz bu çabalara daha fazlası ile devam edeceğiz.
Özellikle cemiyetlerimiz birbirleri ile kıyasıya yüzeysel değilse de perde arkası olarak söylemek gerekirse çekişme içerisindeler.
Yanlış anlaşılmasın bu kıyasıya çekişmeler gazeteci basın mensubu arkadaşlarımızın çıkar ve menfaatleri için değil kendi maddi manevi rant çıkarları için.
Geçen günlerde her iki cemiyet başkanı Vahap güner Malatya gazeteciler cemiyeti olarak Mehmet Aydında Malatya gazeteciler ve televizyoncular olarak her ikisi de ayrı ayrı “ 10 Ocak çalışan gazeteciler günü “ adına ancak içeriği anlaşılmayan etkinlikler düzenlediler.
Haa şunu da belirtmem gerekir ki her iki cemiyet te dolgu malzemesi olarak MGTC Yanına sözüm ona birlikte gibi ABB ve bazı internet derneğini MGC de ÇGD ile bazı dernekleri dolgu malzemesi olarak almışlar.
Ben ÇGD olarak almışlar derken işi sonradan fark ettiğim için bu kelimeyi kullandım.. Halbu ki etkinliğe karar veren MGC başkanı Vahap güner bana telefon ederek “ İbrahim bey gelin"1.HAYDAR KARADUMAN ÖDÜL TÖRENİ” düzenleyeceğiz sizi de katmak istiyoruz beraber düzenleyelim” dedi.
Haydar Karaduman benim ortaokuldan bu yana sevdiğim saydığım bir dostum. Birlikte çok güzel günlerimiz olmuş beraber ağlamış beraber gülmüşüz.
Onun ismine yapılacak her türlü güzel etkinliğe katılamam diyemem diyemezdim. Olur, katılırız dedim ve amblemi davetiye ye koyması için söyledim.
Bütün katkımız bu oldu. Bundan sonraki süreçten taaa salondaki oturumda dâhil ödül verilmesi kime verilmesi kimin vermesi ile ilgili hiçbir katkımız yoktur çünkü katkı sunmamız istenmedi bize herhangi bir soru sorulmadı hiçbir danışma dayanışma olmadı. Olan olaylarda etkinliğin davetiye dağıtımından son dakikasına kadar hiçbir nokta da yokuz gelişmelerde hiçbir haberimiz yok o nedenle varsa bir eksiklik yanlışlık rant dedikodusu gibi işlerle hiçbir ilgimiz alakamız yoktur bunu kamu oyuna duyurmak istiyorum eksikliklerde yanlışlıklarda dan dolayı da üzerime düştüğü kadar özür dilerim.
MGTC ise tamamen muamma. Ben bu cemiyetin kurucu yönetim kurulu üyesiyim ve bildiğim kadarı ile halen üyesiyim çünkü kongrelerine gittim ve üye olarak bulundum ancak bu etkinliğe davet edilmedim o nedenle de gitmedim.
MGTC Malatya’nın en lüks otellerinden birinde yapıldığını duyuyoruz. Bunun suyu nereden geliyor?
Bu otelde etkinlik yapmak ekonomik olarak pahalı olduğu belirtilirken buraya sponsor olarak bir iş adamına yıkıldığı söylentileri ayyuka çıkmış durumda. O iş adamı sözde Malatya spora başkan adayı olacakmış. Ortada kongre yok ama birileri tarafında çıkarılan adaylar çoook.
MGC etkinliğini Belediyenin yeri Nikah salonunda yaparken etkinlik sırasında büyükşehir belediye başkanının ve diğer iki büyük ilçe başkanının sık sık anons edilmesinden ve resimleri ile birlikte ödüllerle mükafatlandırılmasında bazı işler anlaşıla biliniyordu sanırım.
Tekrar MGC etkinliğine dönecek olursak Öncelikle her ne kadar "1.HAYDAR KARADUMAN "ödül töreni olsa Karaduman’ın hayatta olan iki kızı ve eşinin o ödül töreninde olması gerekmez miydi?
Madem gerçekten samimi olarak Haydar Karaduman ödül töreni yapıyorsan ailenin orada olmaması merhum başkanımız Haydar Karaduman’ın biyografisinin anlatılmaması çok büyük eksikliktir.
Çünkü salonda bulunan onlarca insan yaş itibarı ile merhum Haydar Karadumanı tanımaz tanımamış olamaz mı?.
Şimdi sende ÇGD olarak organizasyonda yokmuşsun gibi yazıyorsun diyeceksiniz.
Evet, Yukarda da söylediğim gibi organizasyonda davetiyede ismimiz vardı ancak hiç bir yerinde cismimiz düşüncemiz yoktu.
Bizlerin ismini yazdılar ancak organizasyonu A- DAN Z- YE kadar MGC başkan ve bazı yönetim kurulu üyeleri yapmıştır.
O nedenle organizasyonla ilgili hiçbir sorumluluğu kabul etmiyor eksisi ile artısı ile MGC başkan ve bazı yöneticilerine aittir.
MGC başkan ve bazı yönetim kurulu üyeleri tek başlarına yaptılar. Dolayısı ile bizleri gerçekten çok kırdılar. Biz ÇGD olarak kendimizi kullanılmış olarak görüyoruz ve bu davranışı kınıyoruz.
Bir işe ortak başlanırsa eşit şartlarda başlanır.
Ancak MGC bu işte tatlı su kurnazlığı yaptı. Helal olsun.
Bütün bunlara rağmen Misafirlerimizin büyük bölümü yanlış ve eksik yapılan organizasyon nedeni ile gerekli ilgiyi görmediler göremediler. Hepsinden derneğim ÇGD adına üzerime düştüğü kadar özür dilerim sebebini de yukarıda belirttim.
