ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

 

 

           HDP nin çağrısı ile oluşturulmak istenen Demokrasi ittifakı yani 3. Yol, Demokrasiyi inşa ittifakı tarihi önemdedir. Bu yazıda neden tarihi önemdedir konusunu açmaya çalışacağız.

 

HDP “güçsüz” olduğu için mi bu çağrıyı yaptı?

 

             Hemen net olarak söylemeliyim ki, Hayır! Türkiye sol ve sosyalist hareketinde şimdiye kadar böyle bir ( geçmişte kısa ömürlü güç birliklerini dışta tutarsak) birlikte mücadele etme pratiği yoktur. Ayrıca HDP üzerinde uygulanan her türlü baskı, komplo, çökertme, düşman hukuku sonuç vermemiş, partinin oylarını veya gücünü geriye çekememiştir.

            Yayınlanan birçok ankette partinin oyu en az % 10 ile 13 bandı arasında çıkmaktadır. Ama bizde biliyoruz ki, gerçekte ise % 15 bandındadır ve biz bu oranın altını başarısızlık olarak görüyoruz. Dolayısı ile HDP nin ittifak çağrısı “güçsüzlükten” kaynaklı veya yanına güç devşirme çağrısı değildir.

 

Neden 3. İttifak gerekli?

 

           Sistemin savunucusu ve sistemde beslenen her iki ittifaka karşı gerçek halk ittifakını, emekçi ittifakını, ezilen ve yok sayılan kesimlerin ittifakını alternatif yapmak, tarihi bir sorumluluktur. Sistemin yıprandıkça çeşitli makyajlarla halka “yeni” seçenekler sunduğunu mücadele içerisinde olan herkes bilir.

            Ülkemiz bunun örnekleri ile doludur. Keza, aynı şeyi sol ve sosyalist güçler arasında göremiyoruz. Elbette bunun böyle olmasının ideolojik kökenlerini de yok sayamayız. Bütün bu yaşamışlıklara rağmen, tarihin bize yüklediği sorumluluk birlikte mücadele zeminini oluşturmaktır. 

             İdeolojik bakış açısı farklılıklarımızı buzdolabında saklayarak, asgari müştereklerde yan yana durmanın önünde hiç bir engel olmamalıdır. Bu ülke sistemde kopmuş devrimci sol geleneğin zirve yapıp, 12 Eylül ile birlikte yerle bir olduğu dönemi yaşamıştır.

            Bu yerle bir oluşun en önemli nedenlerinden birisi sol güçlerin her birinin ayrı ayrı kafada herkesin “ben doğruyum”  “en devrimci benim”, “ devrimi ben yapacağım” grupçu sekter bakış açısı sonucu yan yana birlikte 12 Eylül faşizmine karşı birleşik mücadeleyi örememiş olmasıdır.

           HDP bu birlikteliği her siyasal hareketin veya partinin kendi ideolojik tutumlarının farkında olarak öneriyor ve önemsiyor. Kimseye sen benim ideolojimi savunacaksın dayatmasında da bulunmuyor.

              İdeolojik farklılıkları öne süren yapıların bu konuyu bilmemelerinin imkânı yoktur. Bu ittifak veya güç birliği ülkenin geçtiği süreç bakımından da elzemdir, ertelenmez bir devrimci görevdir.

 

Millet ittifakı neyi değiştirir?

 

          CHP ve iyi partinin ana eksenini oluşturduğu millet ittifakının, özellikle Kürtler söz konusu olunca  HDP söz konusu olunca iktidarın yanında yer almaları, aslında gelecekte de ne yapacaklarının önemli göstergesidir. Geniş halk kitlelerinin bu ittifaka terk etmek, en hafif tabirle sorumsuzluk, karşı devrimciliktir.

            Denecektir ki, biz “sosyalist” seçeceği oluşturuyoruz. İşte burada bu seçeceğin HDP olmadan sonuç alamayacağını görmek çok önemlidir. Neden? Çünkü şu durumda sosyalistlerin ne işçi sınıfı içerisinde nede halk tabanı yoktur.

             Daha çok kadro örgütüdür, sosyalist yapılar. Her şeyden daha da önemlisi HDP içerisinde sosyalistleri de inkâr etmek olur bu. Zaten HDP de politikalarını sosyalistler belirliyor diye suçlanmıyor mu? Biz bundan rahatsız değiliz! Evet, bizde en az sizin kadar sosyalistiz!

          HDP programı sosyalist bir program değildir. Demokratik halkçı bir programdır. Öncelikli sorun olarak gördüğü Kürt sorununun demokratik yolla çözülmesi ve demokrasiyi inşa etme programıdır. Kadın özgürlükçü ekolojik demokratik toplumu inşa etme mücadelesi verir. Kadınların eşit temsili yeti kırmızıçizgisidir. Yani farklı bir toplumsal sistem ve yaşam dediği “yeni yaşam” “Ortak vatan, demokratik cumhuriyet”i savunur.

                Bu anlamda sistemin tüm partilerinden ayrılır. Olası bir seçimde güç birliğine çağırdığı kesimlerle ALTERNATİF olma iddiasına denk hareket eder. Bu alternatif olma birlikte mücadele ile tüm ülke sathına yayıldığı zaman anlam ve önem kazanır. Hem HDP fikriyatına hem de sosyalistlerin ütopyasına hizmet eder. En önemlisi sistemin HDP yi kriminalize etme “bunlar bölücü”, “bunlar terörist” yalanlarını boşa çıkarır.

            Tüm argümanlarını tüketmiş bir iktidara karşı hemen hemen aynı ceberut politikaları sürdüreceği şimdiden belli olan millet ittifakına karşı gerçek halk ittifakı ve seçenek oluşması için neden geri durulsun?

              Ülkede demokrasi kazanılmadıkça, hiç bir sorun çözülmez, çözülemez. Millet ittifakının da böyle bir sorunu yoktur. Parlamento seçimine ilk defa alternatif bir güç olarak gireceğiz. C.başkanlığı seçiminde parti sözcülerimizin de belirttiği gibi tutumumuz o zaman belli olacaktır.

            Biz adaya değil ne dediğine, nasıl bir program ile halkın karşısına çıktığına, bizi bir güç olarak dinleyip dinlemediğine, görüş ve önerilerimizi dikkate alıp almadığına bakarız. HDP kimsenin arka bahçesi değildir. “Sesinizi çıkarmayan bize oy verin, sonra bakarız” işinde yok uz!

 

Sonuç Yerine!

 

               HDP Akp/ MHP iktidarı tarafından kapatılmak isteniyor. Demokratik siyaset alanı, HDP nin sözünü söyleme mekanizmaları yok edilmek isteniyor. Akp/MHP iktidarını devam ettirmenin yolu olarak önünde en büyük engelin HDP olduğunu düşünüyor.

              İrili ufaklı bütün faşistler sabah akşam HDP paranoyası görüyorlar, kendi bekalarını sönürü ve zulm düzenlerini HDP nin yok edilmesinde görüyorlar. Manzara tam olarak böyledir. Hatta bu manzaraya millet ittifakı da destek veriyor dersek yanlış olmaz. Bütün bunlar bir tarafta dururken , birlikte yan yana durmak, sistemin bu saldırılarına karşı verilecek en sol, en sosyalist, en devrimci cevaptır. HDP elbette bütün bu komplolara karşı hazırlıklı ve savunmasız değildir. Keza, sistem karşısında boyun eğmeyen, diz çökmeyen bir HDP ile yan yana gelmek için tereddüt ediliyorsa, tarih bunu affetmez.

            Bilinen bir gerçeğin de altını çizmek gerekiyor, geçmişte sol sosyalist yapılar içerisinde yer alan bir dünya kadro, zamanla ya CHP lileşti yada düzenin bir parçası haline geldi. Bunun en önemli nedeni solda güçlü bir birlikteliğin veya alternatif olmayışıdır. Şunu net olarak bilmeliyiz ki; CHP nin solla bir ilişkisi yoktur.

            Sola bakışı pragmatizmdir. İçine alıp kendine benzetiyor. Filler, yaşlanınca kendilerini toplu olarak bir yerde ölüme yatırırlar ve orada ölürler.. İşte CHP sol için tam bir filler mezarlığıdır.

  3. Yol, belirleyendir.

            Ülkenin demokratikleşmesi, emeğin hakkını alması, Gelir dağılımında adaletsizliğe son verme, geleceksiz ve güvencesiz bırakılan milyonlarca gence sahip çıkma, eğitimde fırsat eşitliği, anadilde eğitim, Kürt sorunun demokratik çözümü, kadınların yönetimde eşit yer alması, örgütlenme özgürlüğü, sendikalaşma, tarafsız ve bağımsız yargı, halkın iradesine saygılı olma, yetkinin tek merkezden değil, yerele yayılması, demokratik katılımcı belediyecilik, tüm inançlara devletin aynı mesafede durması, Alevilerin yıllarca maruz kaldıkları baskı ve zorbalığa son verme, tüm renklerin, çeşitliliklerin, dillerin, kültürlerin yaşam haklarını anayasal güvenceye almak, Demokratik bir anayasa ve BİR ORMAN GİBİ TEK ve HÜR KARDEŞÇESİNE YAŞAMAK!

              Devasa bir demokratikleşme sorunu önümüzde dururken, kimsenin ama fakat deme hakkı

Yoktur!

 

Yusuf Bozkuş

 

HDP Malatya İl

Eş başkanı

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.