''Kamber Ateş nasılsın?''
'' İyiyim canım annem iyiyim''
12 Eylül darbesi sonrası her yerde olduğu gibi cezaevlerinde de Kürtçe konuşmak yasaktı.
İpek Ateş Cezaevindeki oğlu, Kamber Ateş'in görüşüne gider.
Kürtçe Yasak olduğu için, İpek Ateş üç kelimeden oluşan bir Türkçe cümle öğrenir.
''Kamber Ateş nasılsın.'' cümlesi öğretilir.
Görüş boyunca sadece '' Kamber Ateş nasılsın '' cümlesi ile hitap eder.
Kamber Ateş de ,'' İyiyim canım annem iyiyim '' diye cevap verir.
Bir Anne ile Evladının arasındaki tek iletişim, bu tek Türkçe cümle oluyor.
'' Kamber Ateş nasılsın?''
Kürtçe konuştukları takdirde, Ne mi olurdu?
Kamber Ateş hücre cezası alacaktı.
Görüş hakkı aylarca belki yıllarca yasaklanırdı.
İpek Ateş her türlü hakarete uğradı.
Görüş hakkı kısıtlanır.
Böyle en azında, Anne oğlu birbirlerinin yüzünü görüyorlardı.
Bu acının tarifi olmaz.
İpek Ateş ile oğlu Kamber Ateş bir Kürt değil de bir Türk olsunlar.
Aynı şekilde, Türkçenin yasaklanması da bir o kadar acıdır.
İnsanların arasındaki iletişim ağını yasaklamak kadar kötü bir şey yoktur.
Hele hele bu bir anne ile çocuğu arasındaki iletişim bağı ise!
Yıllarca kamusal alanda, Kürtlerin Kürtçe konuşması yasaklandı.
Kürtler kendileri tarif edemediler.
Her türlü hakarete uğradılar.
Özellikle cezaevlerinde insanlar Kürtçe konuştukları için günlerce işkenceler gördüler.
12 eylül döneminde Kürtlere tahammül olmadığı gibi dillerine de yoktu.
Kürt Köylerine gönderilen Öğretmenler ve Ebelerin görevi Türkçeyi öğretmek!
İlkokula yeni başlamıştık.
Öğretmenimizin ilk işi bize Türkçe öğretmekti.
Kürtçe konuşmayı yasakladı.
Hatta eve gittiğimizde, ailemiz ile de Türkçe konuşacaktık.
Öğretmenimiz birimizi görevlendirmişti.
Okul dışında kim Kürtçe konuşsa öteki gün öğretmene söylüyordu.
Öğretmen, Kürtçe konuşanları tahtaya çıkarıp sıra dayağına çekerdi.
Türkçe öğrenmek için yarışırdık.
Arkadaşlarımızı öğretmene söylemek ile tehdit ederdik.
Kürtçe konuşmak yasaktı.
Kürtçe şarkı söylemek yasaktı.
Kamusal alanlarda Kürtçe konuşmak yasaktı.
Yasağın tek gerekçesi vardı.
'' Ülke bölünür.''
Diyorlardı.
Bugün devletin resmi Kürtçe kanalı var.
Ülke bölünmedi.
Kamusal alanlarda insanlar Kürtçe konuşuyor.
Ülke bölünmedi.
Her ne kadar adına ''X '' bilinmeyen dil denilse de, TBMM çatısı altında kürsüde konuşuluyor.
Ülke bölünmedi.
Bir ülkedeki çok dillilik o ülkenin kültürel zenginliğidir.
Yasaklamak çözüm değildir.
Bırakın insanlar konuşsun!
Konuşmamaları kötüdür.
Biriken öfkeler insanlığa zarar verir.
Dün İpek Ateş öldü.
Keşke İpek Ateşin o acıları yaşamasaydı.
Nur içinde yatsın.
