6 partinin bir araya gelerek yayınladıkları “parlamenter sisteme dönüş” bildirgesi toplumda ciddi bir heyecan yarattı.
Açıklanan bildirgede parlamentonun ciddi yetkilerle donatılarak öne çıkarılması, Hakimler Savcılar Kurulundan Adalet Bakanlığının çıkarılması, kayyum atamalarına son verilmesi, eşit yurttaşlık haklarına vurgu yapılması, temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılacağına vurgu yapılması (Levent Gül tekin’in ifadesiyle) adeta topluma cennet vaad etmektedir.
Temel hak ve özgürlükler ile yasama, yürütme ve yargı arasındaki ayrılık vurguları Alman Sosyal Demokrat Partisinin Hamburg Bildirgesinde belirtilen ilkelerle büyük ölçülerde örtüşmektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta; Milli Görüşten Türk milliyetçisine, sosyal demokratından liberaline uzanan farklı siyasi partilerin “ortak aklı” öne çıkarmaları ve hepsinin de siyasi çıkarları yerine “önce Türkiye” demeleridir.
Farklılıklarımızın zenginlik olarak öne çıkarılması, tek adam sisteminin geleneklerimiz ve kazanımlarımızla örtüşmediğinin açık ifadesi oldu bir araya gelmeleri.
Buradaki en önemli kazancımız; farklı siyasi çizgilerin “birbirlerini dinlemeleri ve anlamaya çalışmalarıdır.”
Ve tüm bunlardan daha önemli olan; “6 muhalefet partisinin bir araya gelmesi sadece Erdoğan ve AK Partiden kurtulma temelinde değil, çağın gereklerine uygun demokratik hukuk devletinin yeniden inşasında bir araya gelmeleridir.”
Ancak 6 partili muhalefetin buluşmasındaki tek eksiklik elbette HDP’ydi.
Bu nedenle HDP’ nin bu bildirgeye nasıl baktığını öğrenmek için “HDP İl Başkanı seçilen Ahmet Kaya” ile görüştüm.
Kaya, bu bir araya gelmenin AK Parti ve MHP ortaklığındaki tek adam sisteminin iktidardan uzaklaştırılması bakımından çok kıymetli bulduğunu belirtti.
Ayrıca “eşit yurttaşlık, kayyum ve yargıdan Adalet Bakanlığının çıkarılması” konusundaki açıklamayı da değerli bulduğunu ifade ederek “seçim kazanıldıktan sonra bu metne ne kadar bağlı kalınacağını da yakından izleyeceğiz” dedi.
Görüştüğüm İYİ Parti milletvekili Hasan Subaşı ise bugünü “tarihi bir gün” olarak niteledikten sonra şunları ifade etti.
“Cumhuriyet döneminde elde ettiğimiz kazanımlar son 6 yıl içinde büyük ölçüde tahrip edilmişti. Bu bildirge ile bu değerlerimize yeniden sahip çıkmamız çok önemli ve heyecan vericidir. Özellikle farklılıkları olan siyasi partilerin birbirlerini dinleme ve anlamaya çalışmaları gibi yeni bir kültür kazanmamız açısından da çok kıymetlidir. Ve artık demokratik ülkelerin tek adam otoritesiyle yönetilemeyecektir.”
Bu başarının mimarı hiç kuşkusuzdur ki “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.”
15 Haziran 2017 de Adalet Yürüyüşü ile başlayan, Anayasa değişikliğinde muhalefetle birlikte “hayır” kampanyası ile süren,
İYİ Parti ve Saadet Partisinin CHP ile “Millet İttifakı” yoluyla parlamentoya taşınması ve yerel seçimde birlikte hareket etmeleri ile elde edilen büyük başarı bu süreci nihayet “28 Şubat Buluşmasına” taşımıştır.
İnanıyorum ki bu 6 partili ittifak, HDP’ nin duyarlılıkları ve taleplerini de dikkate alarak seçimi kazanacak ve “Yeni Türkiye’yi inşaa edeceklerdir…”