'' Büyük, Küçük, Okulun öğrencileri, Kadın, Erken hepimizi burada öldürseler ancak girerler.
Biz izin vermeyiz.
Dünyanın tahtası yıkılsa dahi biz izin vermeyiz.
Demesinler,1- 2 gün bekler.
Gerekirse çadırlarımızı kurarız.
Burada yatarı, kalkarız.''
Bu sözler doğasına, suyuna, merasına sahip çıkan bir kadın eylemcinin sözleridir.
Bu sözleri söyleyen kadın eylemci, belki okul dahi okumamıştır.
Adıyaman'ın kömür beldesi halkı doğa katliamına karşı bir direniş gösteriyor.
''Doğamızı maden ocaklarına kurban etmeyeceğiz ''
Yerleşim alanına sadece 8 kilometre yakınına bir maden ocağı yapılmak isteniyor.
Kömür halkı iş makinelerinin yollarını kapattılar.
İş makineleri geri adım attılar.
Bu doğa sadece, Kömür beldesinin doğası değildir.
Son yıllarda, Adıyaman bölgesine maden şirketleri akın etti.
Doğaya çok büyük zarar veriyorlar.
Bu doğa katliamına herkes gerekli tepkiyi göstermelidir.
Doğa sadece bir bölgenin, ya da bir yörenin değildir.
Özellikle maden ocakları, su kaynaklarını kurutuyor.
Maden ocakları yeşilin yok olmasına neden oluyor.
Hava kirliliğine neden oluyor.
Yöre halkına her ne kadar iş sahası olsa dahi, zararı daha çoktur.
Adıyaman Kömür Beldesi halkına herkes destek olmalıdır.
Özellikle, Adıyaman daki, siyasi partiler ve STK halka destek olmalılar.
İkiz dereye, Türkiyenin her tarafında destek geldi.
CHP Milletvekili Sayın Tutdere ve HDP Milletvekili Sayın Bülbül bu konuyu Meclisin gündemine getirdiler.
AKP Adıyaman Milletvekillerinden de aynı tepkiyi bekliyoruz.
Adıyaman Milletvekilleri hep birlikte soru önergesi vermelerini bekliyoruz.
Adıyaman Kömür Beldesi köylülerinin haklı duruşuna herkes destek vermelidir.
Maden ocaklarının tahribatlarını herkes görmelidir.
Birkaç Yandaşa iş sahası açmak için doğanın yok olmasına kimse müsaade etmesin.
Kömür Beldesi halkı haklı tepkisini göstermese, yarın yerlerinden olurlar.
Kadın doğaseverinin söylediği gibi dünyanın tahtası yıkılsa dahi geri adım atmamak lazım.
Kömür Beldesinin doğa katliamına karşı verdikleri mücadeleyi selamlıyorum.
Herkes doğa katliamına karşı, deresine, suyuna, merasına, yaylasına sahip çıkmalı.
Biz köyümüze ( Çam yurdun köyüne ) sahip olmadık,
Yapılan baraja gerekli tepkiyi göstermek yerine seyirci kaldık.
Köyümüz ile birlikte anılarımızda suyun altında kalacak.
Öyle bir köy bir daha olmayacak.
Gerekli tepkiyi zamanında verilmezse iş işten geçer.
Doğa katliamın karşı her yerde demokratik tepkini göster.