Aslında bu hafta Nevala Qesabayı ( Kasaplar Deresini) yazacaktım.
Sabah işe geldim sosyal medya sayfaları açtım.
Adıyaman Xısor Aşiretinin, xısor sosyal medya sayfası bir paylaşım yapmış.
Şener Şenin eşkıya filminin müziği eşliğinde, Gömü kan ( Çamyurdu) köyünün baraj inşaatını paylaşmıştı.
Nefesim kesildi.
Gözlerimde yaşlar aktı.
Bizim köy çoktan, Newala Qesaba ( Kasaplar Deresi ) olmuş.
Uzun zamandır köye gidemiyorum.
Baraj inşaatı ekonomik krize rağmen devam ediyor.
Ben kendimi bildim bileli bu Çamyurdu Barajı gündemde düşmedi.
'' Çamyurdu Barajı yerine, Çam gazi Barajı yapıldı.''
'' Çamyurdunun suyu eksiktir.''
''Derenin debisi derin olduğu için kısa sürede kumla dolar.''
Gibi bir sürü duyumlar söylendi.
Gün geldi çattı.
Devletin işi baraj yapmaktır.
Devlete lazım olan, barajda ürettiği enerjidir.
Barajın suyudur.
Devlet bir tarafı mutlu ederken bir tarafı mutsuz ediyor.
Çamyurdu barajı, Koçali barajının yapıldığı yerler Alevilerin yaşadığı yerlerdir.
Bu bir tesadüf olamaz.
Helele Koçali barajında birçok Alevi Köyü su altında kalacak.
Alevilerin birçok kutsal yeri ve mezarları su altında kalacak.
Biz Aleviler olarak ne yaptık?
Devlet Su İşleri ( DSİ ) memurları süslü sözleriyle geldiler.
Onları en güzel şekilde karşıladık.
Hatta üzerimizde ceketti olan, saygısızlık olmasın diye düğmelerimizi dahi ilikledik.
Sulu tarlalarımızın dönümüne 40 ile 50 lira verdiler.
Susuz tarlalarımızın dönümüne 15 ile 30 lira verdiler.
Evlerimize çok düşük değerler verdiler.
Emek verdiğimiz ağaçlara çok komik değerler verdiler.
Köyümüz bir yerleşim alanı olduğunu unuttuk.
Bizden önce başka Medeniyetlere ( Ermenilerin ) ev sahipliği yaptığını unuttuk.
Bir daha olmayacak köyümüzün peşine düşmedik.
Birkaç ağacın. Bir kaç dönüm tarlanın peşine düştük.
Çok cılız olsa da itirazlar geldi.
Defalarca toplantılar yaptılar.
Bir toplantıya bende katıldım.
Köyün kaybolmaması için yerleşim alanı istedik.
O ses de çok cılız çıktığı için karşılık bulamadı.
Aslında köylüye de kızmıyorum.
Belki çok çaresizlerdi.
Umutlarını o paraya bağlamışlardı.
Kendim üzerine söyleyeyim.
Baraj senin altında 6 dönümlük bir ufak tarlamız vardı.
Babamla kardeşleri bu ufak mevla için kavga ettiler.
Aynı şey köyde bir ailede yaşandı.
Kardeşler birbirine düşman oldular.
Paralarını alanlar zamanında kendilerine merkezde bir kaç göz ev aldılar.
İtiraz edenlerde pişman oldular.
O zaman paralarını alsalardı.
Bir kaç göz ev alırlardı.
Şimdi o da gitti.
Anlayacağınız sıfır elde var sıfır.
İlkokulu okuduğum okul olmayacak.
Ninemin çok kızmasına rağmen, top oynadığım '' Gâvur tarlası '' olmayacak.
Babamın her kızmasına rağmen, balık tuttuğum dere, çay olmayacak.
Su içtiğimiz '' Kani sark '' olmayacak.
Temeller ile top yüzünde ettiğimiz o tatlı tartışmalar olmayacak.
Kerge yaptığımız, Ali Usikale ( Ali Yorulmaz'ın) kergesi olmayacak.
Ali Yorulmaz' ın ( Ali Azizin ) çelik çomak oynadığımız tarlası olmayacak.
Çocuklar okulun önünde top oynamayacak.
Bayram UNUTMAZ, Bülent TEMEL, Mehmet KÖMÜRCÜ, SİVRİLER, COŞKUNLARIN gençleri ile olan çocukluk anılarımız suyun altında kalacak.
Başta kendimi eleştirmek istiyorum.
Gerekli Demokratik haklarımızı, köyümüz için göstermedik.
Yok alan bir köy, yok olan bir kültür.
Gömükan ( Çamyurdu köyü ) çoktan Newala Qesaba olmuş.