Esasen bu ilkel duyguya kapılmak için özel bir gayret de gerekmiyor; yeter ki siz kendinizi koyuverin, kolayca yuvarlanabilirsiniz bu alçak çukura!
Zaten ırkçılığı tehlikeli kılan asıl neden de, bulaşı hızının oldukça yüksek, etkisinin ise öldürücü olmasıdır.
Şüphesiz bunun nedenlerinin başında da siyaset gelmektedir. Zira ırkçılık ve milliyetçilik üzerinden siyaset yapmak oy devşirmenin en kolay yoludur. Derken, siyaset ırkçılığı, ırkçılık ise siyaseti besler gider…
Bu acı gerçeği en son Osman Kavala kararı üzerinden müşahede etmekteyiz.
Adam Kavala’ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını savunuyor ve gerekçe olarak da, “aslında Kavala’nın Sabataist olduğunu” ileri sürebiliyor!
Kavala gerçekten Sabataist mi bilmiyorum ama varsayalım ki Sabataist; peki, bir insan Sabataist olduğu için ona bunca kin ve husumeti reva görmek nedir?
Bunun düpedüz ırkçılık olduğunu söylemeden önce gelin ırkçılığın ne olduğuna Wikipedia’dan bakalım:
“Irkçılık, farklı bir ırk veya etnik kökene sahip oldukları için diğer insanlara yönelik önyargı, ayrımcılık veya düşmanlıktır.”
Evet…
İşin en hazin tarafı ise, bu ırkçılığı birçok kişinin din temelli sürdürüyor olmasıdır!..
Öyle hastalıklı bir toplumda yaşıyoruz ki, bunlara ne din kar edebiliyor, ne de insanlığın ortak değerleri…
İnsanın bunca kötülük karşısında umudunu yitirmemesi o kadar zor ki…