ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

 

 

 

 Yapının çivisi çıkınca, çatırdama sesleri yıkılacağının haberidir!

        Bu ülkede en çok öğretmenlik mesleğinin kutsallığı ile oynadılar ve sonuç; öğretmen döven öğrenci, okul basan veli...

            Yirmi beş yıl öğretmenlik yaptım ve genç sayılacak yaşta ( kırk beş yaşımda) emekli oldum!

İtiraf edeyim; isteyerek olmamıştım ama severek yapmaya çalıştım, onu da burnumdan getirdiler ve yol yakınken emekli olup işin içinden çıktım!

             Dahası, ne müfredat, ne de eğitim sistemi beni hiç bir zaman tatmin etmemişti ve baştan sona saçma bulduğum bu sistemin için de çok fazla kalıp, dişinden, tırnağından artırıp çocuğu iyi bir eğitim alsın diye ömür tüketen insanların bu arzusuna da engel olmak istemedim; çünkü ben de ciddi bir verimsizlik başlamıştı!

          Öğrenci, öğretmenini rol model alır ve öğretmenlik yaşamım boyunca buna azami dikkat etmeye çalıştım, üslup ve giyimim dahil.

           Diyeceğim o ki, sosyal medyaya düşen ve sözüm ona “ öğretmen” diye nitelenen o dört insan “ kastlarının Kürtçe tabela olmadığını” söylemiş!

            Tamam, hiç önemli değil ve bu ülkede Kürtçeye alerjisi olanların yaptığı sizinkinden az değil ve onu geçelim!

           Peki, bir öğretmen kime, neye orta parmağıyla iğrenç bir hareket çeker ve bırakın bir öğretmeni, bir insan bir ayağını kaldırarak göğsüne bir açı yaparak iğrenç bir poz verir?!

Olmaz!

           Zaten bu ülkede çivisi çıkan bir eğitim vardı; siz öyle bir şey yaptınız ki, şimdi hangi öğrencinin size saygısı kalır ve siz kendinizi bu yaptığınızla nasıl durulayacaksınız?!

Hiç bir soruşturmaya gerek yok; istifa edin ve bence en onurlu yoldur!

******************

MESELEYE FARKLI AÇIDAN BAKMAK

 

Kapitalizm ve devlet çarkları kendinden olanı yaratmak zorundalar!

             Bunu yaparken, çok da nitelik aramazlar ve gözüne kestirdiklerini gerektiğinde alır, eğitirler ve piyasaya sürerler! O piyasada her kapı onlara açıktır ve bu kapının girişi ile çıkışı sadece efendilerine hizmet içindir; gerisi zaten olmaz, olmasının da bedeli vardır!

               Adı “ araştırmacı, gazeteci ...” daha bilmem neci unvanlarda parlatılan ve hepinizin tanıdığı bu kişiliklerden ülkemizde sayısızca var ve yaptıkları tek işin ne olduğunu hepiniz bilirsiniz!

İmamoğlu Rize’ye giderken Bunlardan bir kaçını yanına almış ve tabi herkes bunu eleştiriyor!

Ben o katılanları hiç bir zaman gazeteci olarak görmedim ve görmek bu kutsal mesleğe hakarettir!

Geçmişte Ahmet Kaya için “ şerefsiz “ diyerek manşet atan bir insanın neresi gazetecidir?

Olsa, olsa tetikçi olur ve bu konuda kusursuzdur!

              Bu ülkenin taşını, toprağını, eli nasırlı insanını lüks villasında viski yudumlayarak hangi gerçekle yazacağını sormaya gerek var mı?

            Nagehan’ı hiç yazmaya değmez, iyi koku alır ve belli ki bir şeyleri test etmeye çalışıyor, olası bir kıyıya dümen kırmak için..!

Ya gazeteci İsmail’im?

Bu adam gazeteci, yazarsa Vallahi ben çöl de deveyim!

Bilgi yok, birikim yok ama gazeteci..!

Bir şeyhin ve kimi sapkınların uçkurunu yazdığı kitabi ilk günde tükeniyor!

Kardeş işi iyi biliyor ve böyle içerikli kitaplar bastırılmış kimi dürtülerce anında karşılık bulur!

Burada kendime pay çıkarmak adına değil ve lütfen öyle de algılamayın!

On beşe yakın kitap yazdık ve bu ülkede bizi bilen, tanıyan var mı?

            Eğer bir tek kitabın kapağına bir cinsel obje koysaydım, şimdi hem tanınmış, hem de kitaplar yok satmıştı!

              Şimdi anladınız mı, İmamoğlu’nun beni değil de neden bir kokteyl gazeteci grubunu çağırdığını?

İyi etti!

Türkiye’de bunlarla iktidara geliyorsunuz, bunlarla gidiyorsunuz!

İmamoğlu konjektürü değerlendirmiş ve böyle de devam etsin!

Biraz da rakibi, rakibin silahı ile vurmak lazım!

Hele bizim gibi ülkelerde öyle ak, pak bir yere varmayı tarih yazmamış!

Köy yoluna girmişsen, üzerine çamurda sıçrar, toz da..!

Vardıktan sonra, ah o eşki ayran var ya..!

İçenler bilir!

Öyle camekanlı villalarda viski içip, Betoven dinlemeye benzemiyor; Bay Ertuğrul..!

****************

NE DEMEK CANIM?

 

              Avusturya “ Alevilik hiç bir dinle alakası olmayan kendine has bir yaşam biçimidir”

Demiş.

              Tabi Alevi kesiminin kendini inanç ve Aleviler adına yetkili kılan iki yüz elliye yakın üst akıl insanı koşar adım bir dergâhta toplandılar ve “ hayır biz Müslümansız ve İslam’ın bilmem hangi kolundanız” gibi hiç bir mantıkla ilgisi olmayan bir açıklama yaptılar!

Bakın!

             Az buçuk tüm dinleri ve dört kitapla ilgili naçizane okumuşluğum vardır ve ben bu dört kitabın hiç bir yerinde ne Aleviliğe, ne de bir Alevi’ye rastladım!

              Üç kitabı bir kenara bırakalım, isterseniz kendinizi ait olduğunu iddia ettiğiniz Kur-anı Kerim üzerinden biraz cebelleşelim!

             Bu kitapta Müslüman olmanın şartı ve İslam la ilgili nelerin olduğunu hepiniz, hepimiz biliriz!

Şimdi kitabın dedikleri ile sizin davranışlarınızın neresi uyuyor, lütfen söyleyin!

İslamın tüm şartlarını ve otuz iki farzı bir kenara bırakalım; tek bir tanesini ve “ dinin direği” denilen namazı kılıyor musunuz?

Samimi olun ve dahası Ramazan orucunu da tutmuyorsunuz!

E, nasıl oluyor da Müslüman ve de İslam inancından oluyorsunuz?

            Kendinizi yıllarca gizlediniz ve madem Müslümansınız da kendinizi niye gizleme gereği duydunuz?

Dahası bu ülkede hala Kaymakam, Vali, Emniyet müdürü olamıyorsunuz var mı ötesi?

Samimi olun!

            Müslüman’sanız, cem evi muhabbeti yapmayacaksınız; çünkü Müslümanların ibadet yeri camidir ve onun karşısına başka argümanlar koymanız İslam inancıyla bağdaşmaz!

            Daha dün Maraş’ta, madımakta ve daha nerelerde sizi yakanlar Müslüman diye yakmadı ve bal gibi Alevi olduğunuz için yaktılar!

            Gerçekten nefret ediyorum insanın kendisine ait olana sahip çıkmayıp zorla başka posta bürünmesine.!

              Böyle, ipi tersinden dolandıracağınıza direkt çıkın ve kendi adınıza konuşun ve Müslüman’san tüm gerekleri yerine getir, amenna!

Namaz yok!

Oruç yok ve diğer şartları da yerine getirme, sonra çık “ asıl Müslüman biziz “ falan!

Geçin bunları ve Alevilerin yakasından düşün!

             Dünyanın bu hümanist ve derin felsefi öğretileri olan bir doğal yaşam biçimini kalıptan, kalıba sokmayın!

            Zaten barlara düşürerek bitirdiniz ve kadına o kadar çok değer veren bu yaşamın içinde kadının da canını aldınız!

            Şimdi bakıyorum da net gerekçeleri olmadıkça kadını boşamanın düşkünlük sayıldığı yerde, son yıllarda en çok Aleviler boşanıyor, yalan mı?

            Size diğer bir önerim var ve bu iki yüz elli üst akıl da içinde olmak kaydıyla; yapın geniş katılımlı bir tartışma ortamı ve size Aleviliği anlatayım; kim bilir belki özünüze dönersiniz!!

********************

“ Emir almayı sevmiyorum da ondan”

 

            Eskiden bu ülkenin askeri okullarına girmek öyle çok da kolay değildi! Milli güvenlik derslerime giren Havacı binbaşı beni Askeri okula gitmem için çok zorladı. En son “ neden istemiyorsun” diyerek biraz da komutan psikolojisi ile sert çıkınca “ emir almayı sevmiyorum da ondan” demiştim ve elini omzuma vurarak “ haklısın “ demiş, bir daha da bu konuya girmemişti!

Sonra bu ülkede orduyu, kurbağayı en iyi ısıtma yöntemi ile hal ettiler!

            Gülen yapısı oraya sızmayı başarmıştı ve çalınan sorularla, imam tavsiyesi ile bir işgali en iyi şekilde yürütmüşlerdi!

              Tabi kalite düşünce günün hangi saatinde darbe yapılacağını da her halde Amerika’da ki saat dilimiyle karıştırdılar ki çuvalladılar!

Her neyse!

               Konumuz Süleyman Soylunun dün Bingöl de koruculara verdiği müjdeydi; “ sizi uzman çavuş yapacağım” dedi!

Vallahi yerinde süper bir müjde!

Sonra AST subay ve subaylıktan generalliğe!

Sonra bu ülkede “ Kürt’ler general olamıyor “ diyenler, bakalım ne diyecek!

Düşünün imanlı, inançlı bir ordunun başında “General Şeyhmus el Kürdi!”

Zaten kendisi de dedi “ bu uygulama dünyanın hiç bir yerinde yok” diye!

Artık hangi uygulamamız, dünyanın neresinde varsa..!

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.