Türkiye de yaşanan siyasi gelişmeler ve basın üzerinde oynanan oyunlar gösteriyor ki bu ülkede artık adalet ve hukuk yok olmak üzere.
Ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu basın açıklaması yaparak başkan ve yöneticilerinin Erdoğan ailesi fertlerinde olan oluşan ENSAR ve TÜRGEV- TÜRKEN gibi dinci derneklerin Vakıfların Amerika da sözde öğrencilere yurt ve barınma yapma adı altında paralar toplayarak devletin hazinesini boşaltarak paralar aktarıldığını söylüyor.
Muhalefet genel başkanı her halde hiçbir araştırma yapmadan delillerle ispata hazır olmadan bu tür iddialarda bulunmaz çıkıp tüm kamuoyu önünde açıklama yapmaz yanlışsa zaten yapmamalıdır diye düşünüyorum.
Şayet bulunmuşsa muhatap olan siyasiler ve genel başkan ile birlikte çocukları kendilerine güveniyor ve olmaz olmadı böyle şey diyerek hem siyaseten hem de yargı yolu ile hesap sorması gerekirken…
Ne yazık ki ne üzücü ki RTÜK denilen ve artık meşruiyeti tartışılan kuruma verilen talimatlarla bu ülkede demokrasi ve insan haklarına saygılı olan ve tek işlerinin halkın haber alma özgürlüğünü sağlamak adına yayıncılık yapan başta HALK tv, KRT, FLAŞ VE TELEBİR kanallarına ceza yağdırdılar.
Bana göre bazı muhalif televizyonlara verilen ceza bu halka varilmiş bu ana muhalefet partisine verilmiş ve de demokrasiye vurulan en büyük darbe olmuştur.
Bu ülkede siyaset ve AKP kıskacında yürütülen yönetim ne yazık ki bu son hareketle bir kez daha bu ülkede özgürlük barış basın özgürlüğüne bir kez daha darbe vurmuş demokrasiyi katletmişlerdir.
Ülkede ki siyaset şekli ve biçiminin uygulayıcısı ve 20 yıllık AKP iktidarları öyle bir sorumsuzluk ve baskılar zulümler uyguladılar ki artık ana muhalefetin başkanını konuşmalarının haber yapılmasını bile yayınlayanlara ceza vererek sesinin kesilmek istenmesi gerçekten düşündürücüdür düşündürücü olduğu kadar hukuksuzluğun adaletsizliğin göstergesidir.
RTÜK; Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Türkiye'de faaliyet gösteren tüm radyo ve televizyonların yayınlarını denetleyen kamu kuruluşu.
Üyeleri TBMM Genel Kurulu tarafından siyasi partilerin adayları arasından seçilir.
Neymiş Türkiye de faaliyet gösteren tüm radyo ve televizyonlarının denetleyen kamu kuruluşu imiş. Dönüp şöyle bir bakalım AKP iktidarının hazırlamış ve yan yana koymuş olduğu havuz medyanın durumlarına bakalım. Hangisi HALK TV KRT YA DA TELEBİR kadar ceza almış. Türkiye de basın özgürlüğü sözde vardır. İktidardan yana olduğun zaman her türlü özgürlük olurken şayet muhalif basınsan yandın her an her şeyle karşılaşabilirsin.
RTÜK den sonra Devletin bazı kamu kuruluşlarına şöyle bir bakacak olursak
Örneğin; YSK ( Yüksek seçim kurulu ) TÜİK ( Türkiye istatistik kurumu ) YARGI ( Danıştay, Yargıtay, Sayıştay) TSK ( Türk silahlı kuvvetleri Hava, kara, deniz kuvvetleri )MİT (Milli istihbarat teşkilatı)Emniyet teşkilatının bütün birimleri, Bakanlıklar ve bağlı birimler.
Saydığımız yukarda ki bütün birimler Devletin kamu kurumudur ve devletin bütün halkımızın devleti olduğunu hiç kuşkusuz düşündüğümüzde ve tanıdığımızda düşünecek olursak bu kurumların bu ülkede yaşayan tüm vatandaşlara eşit yurttaş olarak bakarak görerek gereğini yapması gereklidir yapmalıdır.
Bütün Hizmeti hizmetleri eşit bir şekilde projelendirerek yapması gerekirken ne yazık ki özellikle son zamanlarda yıllar da ki uygulamalara baktığımızda bu kurumların ülkenin kamu kuruluşu değil de AKP nin birer yan kuruluşu gibi valilerin il başkanı gibi çalıştıklarına yer yer şahit oluyor ve görüyoruz.
Demokrasinin olduğu tüm kurum ve kurallarının var olduğu ülkelerde yukarda saydığımız tüm kurum ve kuruluşlar iktidarda kim ya da hangi siyaset düşünce ideolojide ki siyasetçi olursa olsun bu kamu kuruluşları halkına eşit yurttaş anlayışı ile hizmetlere devam eder.
YSK, Yapılacak her seçimde tüm vatandaşların güvenliğini sağlayarak özgürce oyunu kullandırmakla hükümlü bir kurum ken özellikle 7 Haziran seçimleri ve İstanbul belediye başkanlığı seçimlerinde ki tutum ve davranışlarına baktığımız zaman ne kadar taraflı yanlı davrandığına tüm Türkiye halkı şahittir gerçekler ortadadır.
TÜİK, Bu devlet kurumu da ülkede her türlü istatistikleri doğru düzgün araştırarak kamunun yararları doğrultusunda hareket ederek bilgiler sunması ve yöneticileri halkın çıkarları doğrultusunda iktidarları yönlendirilmesi gerekirken tam da aksi olarak çok kötü giden ekonomik durumu normal göstererek mevcut iktidara koltuk değnekliği yapmaktadır.
Asgari ücreti yanlış yalan istatiki bilgilerle sulandırmış ve asgari ücretle geçinen daha doğrusu geçinmeye çalışan emekçi kardeşlerimiz şu an sefilleri yaşamaktadırlar.
Velhasıl bu iktidar kendilerine muhalif olan herkese öcü gözüyle bakmakta bir şekilde yalan yanlış hukuksuz bir şekilde her türlü baskı ve zulümü uygulamaktadırlar
Doğruları söyleyen demokrasi taleplerini haykıran herkes son günlerde özellikle GEZİ nin 9. Yılında kutlamalar yapan milletvekilleri dâhil tüm vatandaşlarımız coplanmış tazyikli su ile üstlerine gidilmiş halkımız perişan edilmiştir.
Bütün bunların durması yukarda saydığımız devletimizin bütün kamu kuruluşlarını demokratikleşmesi için bu sisteme dur demek için ülkede demokrasinin demokratik parlamenter sistemin yerleşmesi için en geç önümüzde ki hazirana kadar vaktimiz var.
Bu gün yaşadığımız ekonomik sıkıntıların düzelmesi faşizmin yok olması baskı ve zulümlere son verilmesi TL nin değer kazanarak ekonominin düzlüğe çıkması için Cumhuriyetin demokrasinin laik demokratik çağdaş hukuk devletimizin tekrar yaşaması için artık uykudan uyanalım