Hep sorarlar ya "Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar".
Ülkemiz, görülmemiş bir iktisadi ve siyasi süreç yaşıyor.
Bir avuç sözde siyasetçi, refah içinde yaşamak, itibar sahibi olmak, kazandığı yapay itibar ve güçle de "fakir fukara "yı soymak, sömürmek için akıl almaz hokkabazlıklar, şaklabanlıklar, dalkavukluklar yapıyor.
Hokkabazlık, şaklabanlık, dalkavukluk yapmayanın, "dik duranın" siyasette yeri yoktur.
Hangi bilgiye, hangi dürüstlüğe, hangi üretkenliğe sahip olursa olsun, İki büklüm olmadan, el etek öpmeden, dalkavukluk yapmadan siyaset yapmanın yolları kesiktir.
Buraya kadar itirazı olan var mı?
Pek sanmıyorum.
O halde;
Hokkabazları, dalkavukları, şaklabanları veya merhum Ecevit'in söylemiyle "Kapı Kulu" larını kim yaratıyor?
Liderler mi dalkavukları yaratıyor, yoksa liderlerin kişiliği insanları dalkavuk olmaya zorluyor?
Hokkabazlık ve şaklabanlığı bir yana bırakıyorum.
Dalkavukluk ve "kapı kulluk" birbirine yakın iki kavramdır. Her iki kavram da zaman zaman kullandığımız "Makyavelizm”i anımsatıyor.
"Evet, efendimcilik" de her iki kavarama komşu sayılabilir.
Dalkavuk "kavuk sallayan" "sallabaşı al maaşı" olandır.
Hiç bir emek vermeden, bedel ödemeden sallabaş ederek, çıkarı veya göze girmek, en iyi şekilde yaşam sürdürmek, itibar sahibi olmak için, birinin her görüşünü kabul eden, yanlışa itiraz etmeyen tepki vermeyen kimse tam bir dalkavuktur.
Liderler de dalkavukların söylediklerinden pek hoşlanırlar. Dalkavuğu çoğu zaman ödüllendiren liderler de çoğunluktadır.
Partiler, Siyasal yaşamın vaz geçilmez unsurudurlar.
Demokratik sistemde değişim sürecinin doğal aktörlerinin siyasi partiler olması gerekir.
O halde siyasi partiler halkın taleplerini karşılayabilmek için sürekli olarak var olan kadroların ve kurumların yenileşmesine veya yeni kurumsal yapıların ortaya çıkmasına önayak olmalıdır.
Oysa dünyanın değişik yerlerinde de ülkemizde de yöneticilere, Siyasi liderlere danışmanlık yapan, yol gösterenler tümüyle dalkavuk kesilmişlerdir. Var olan kurumlar daha da yozlaştırılmış, yeni kurumsal yapılar oluşturulmamış.
Tabir yerindeyse "şeyh uçmamış " ama dalkavuklar uçurmuşlar.
İsmini yönetici mi, Parti lideri mi, Şeyh mi ne koyarsanız koyun? O Dalkavukluk yapanlardan memnun kalmış ,himaye etmişler..
Fakat Ülke hep zarar görmüştür.
Liderlerin eğitimi demokrat olup olmadıkları, karşı fikirleri sindirip sindiremedikleri, kendilerini çok önemsemeleri ve ruhsal durumları çevrelerinde fazlasıyla dalkavuk yaratılmaya neden olabilir.
Sağ partiler muhafazakârdır. İnanç ve milliyeti istismar ederler.
Liderleri sırf siyasi hırs ve para aşkı ile gerçeklere kulak tıkar. Dediğim dedik tarzı bir kişilik sergiler, Bu sıkça gördüğümüz, yaşadığımız, sağ partilerin duruşudur. Halk da kanıksadı
……….
MHP nin yarım asırlık liderinin ve çevresindeki yarım asırlık kadrosu, ülkenin gelişmişliğine, barışına, demokrasisine ne katkıda bulunmuştur? Fakat tepki veren, itiraz eden de yoktur. Çok büyük olasılıkla çevresindeki koca koca adamlar yapılan yanlışlara "Efendim ne doğru işler yapıyorsunuz" demektedirler.
Aynı şekilde iktidardaki Partinin lideri, hakka hukuka, eşitliğe, insanlığa sığmaz eylem ve söylemlerde bulunmaktadır. Kimi dönemlerde 25-26 milyon olan seçmenin kabul ettiği bu lider yurttaşına açıkça küfür ettiği günler oldu. Yurttaşına " sürtük" dedi.
Hak, hukuk adalet bırakmadı. Demokrasi, özgürlük bırakmadı.
Aç ve işsizler ordusu yarattı.
Kimsenin satın alma gücü kalmadı.
İşçi, köylü, esnaf per perişan.
Ne varsa ne yoksa beşli, onlu, otuzlu çeteler.
Hem doğayı hem de ülkeyi tahrip ettiler.
Bu siyasi partide yapılanların yanlış olduğunu bilen yok mu?
Vardır.
Dalkavukluk tümünün basiretini bağlamış.
Liderin baskısı mı dalkavuk yaratıyor.
Dalkavuklar mı lider yaratıyor. Bilemem.
Ama işin içinde para, mevki, makam olduğu kesin.
Sol partiler sorgulayıcıdır. Karşı görüşlere demokratik kurallar içinde itiraz eder, tepki verir. Sol partilerde dalkavukluğa yer verilmemesi lazım.
Yazarken İçim yanıyor. Ne yazık ki Sol- sosyal demokrat parti CHP de de her gün dalkavukların sayısı artıyor.
"Sol sağ artık kalmadı" denilirken,
"Helalleşelim" denilirken,
Muhafazakâr kitleye "CHP değişti, bize gelin" denilirken ve bu açıklamaya 7. kat gazetecileri "CHP de Paradigma değişti" derken
CHP nin ne üst katlarından ne de tabanından ses çıktı..
Neden?
Türkiye'de nasıl tek adam baskısı varsa
CHP de de tek adam bakısı vardır.
Ama şunu bilelim. Zulümle, baskıyla, dalkavuğun kavuk sallamasıyla
yola çıkan liderler gün gelir yanında danışmanları ve dalkavukları bulamaz olurlar.
Halen anlayamadım, dalkavuklar mı lideri, lider mi dalkavukları yaratıyor?