ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

 

 

             Başta Atatürk Orman Çiftliği arazisi olmak üzere, Ankara’nın parsel parsel yandaşlara peşkeş çekilmesine meslek etiği açısından karşı çıkan, sinsice Cumhuriyet değerlerinin yok edildiğini görerek hainlerle mücadele eden, cesur yürekli bir bürokrattır…

***

          Tezcan Karakuş Candan son derece zeki, çalışkan, mesleğine bağlı, insanların yaşamlarının daha iyi olması için çaba gösteren, çağdaş kentlerin düzenlemesinde etkin görüşleri olan uzman kişiliğe sahiptir!

            Mesleğinin öğretilerinden asla taviz vermeyen, kent estetiği ve kimliğini öne çıkaran, doğayı, çevreyi koruyan ve hemşerilerinin yaşam biçimine saygı duyan, rahat yaşanılabilir bir kent yaratmak için tüm bilimsel değerlendirmeleri yapan, kısaca Ankara’nın laik demokratik çağdaş bir başkent olması için çaba gösteren önemli biridir!

Ankara’nın şansı da diyebiliriz!

***

           Candan ve arkadaşları, Atatürk’ün mirası olan Orman Çiftliği’nin yağmalanmasını engellemek adına AKP projelerini defalarca yargıya taşıdı.

Bu arazide yapılan Saray’ın kaçak olduğunu teyit eden 34 dava açtılar.

Bu davalarda Sarayın ruhsatsız olduğunu ispat ettiler.

 

***

Devleti keyfince yöneten AKP’yi açılan davalar hep kızdırdı.

Bu nedenle kurumlara zorla kararlar aldırıldı!

               Örneğin; Sarayın kaçak olduğu tespit edilince Kültür Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu, 16 Ocak 2014’te tarihi sit alanlarına karşı yeni ilke kararı yayımladı.

           Buna göre “kamu hizmeti yapıları”, tarihi sit alanlarında yapılamayacak olan “inşai ve fiziki uygulamaların” dışında bırakıldı.

Böylece Saray’ın, Atatürk Orman Çiftliği alanına yapılabilmesinin yolu açıldı!

Mimarlar Odası Ankara Şubesi bu karara itiraz etti.

             Bu kez Danıştay 6. Dairesi, Mustafa Kemal Atatürk’ün mirası Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisi üzerine kurulu Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın “yapımına temel sağladığı” öne sürülen bu düzenlemeyi iptal etti.

***

Yargı kararlarına rağmen saray inşaatı devam etti.

Hatırlayın! Erdoğan, “kaçaksa gelin durdurun” diye meydan okumuştu!

           Bu tehdide kulak asmayan Candan ve arkadaşları AOÇ’yi korumaya devam ettiler ve yargıdaki başvurularını cesaretle takip ettiler…

          Bugün oraya “kaçak saray” denmesinin nedeni, başta Tezcan Candan olmak üzere bir avuç onurlu insanın cansiperane mücadelesi nedeniyledir!

Tüm mücadeleye rağmen iktidar, yasadışı uygulamalarla kaçak sarayı bitirdi!

Vicdanları sızlamadan AOÇ alanını talan ettiler!

           Atatürk ismine düşman oldukları için sarayın kurulduğu yere nerden çıktığı bilinmeyen “Beş tepe adını” verdiler!

Umarım yeni iktidar, bu kaçak sarayı inşa ettirenlere gerekli yasal müeyyideyi uygulayacaktır!

***

            Candan ve arkadaşları, İ.Melih Gökçek’in 801 milyon doları çöpe attığı uyduruk “Ankapark” projesinin engellenmesi için de büyük uğraş vermişti…

             Ankara’nın çözülmesi gereken hayati alt ve üst yapı sorunları dururken, bir kalem oynatarak yapılan imar değişiklikleriyle Gökçek’in yandaşlara müthiş rantlar dağıttığı yönetimine de engel olmaya çalıştılar…

Tek amaçları Ankaralılar ve Ankara’nın geleceğini korumak olmuştu.

 

***

            Tezcan Karakuş Candan bugün, kaçak TOGO Kulelerinin yıkımı için yaptığı mücadele nedeniyle, TOGO Kuleleri sahibi Sinan Aygün’ün şikâyeti üzerine İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’nda, “memuriyetten çıkarılma cezasına” karşı savunma yapacak!

            Hemen baştan belirtelim; İçişleri Bakanlığı’nın kendi kurumu dışındaki bir personeli, soruşturma yapılması kaydıyla Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk etme yetkisi yoktur…

***

              2016 yılında Melih Gökçek, Sinan Aygün’ün yaptığı TOGO ikiz kulelerine emsal dışı yüksek yoğunluklu yapılaşma izni vermiş!

            Yani, normalde 20 bin metrekare inşaat yapılaması gereken bir yere, 120 bin metrekare inşaat alanı ruhsatı verilmiş…

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, bu fahiş yoğunluğa hemen itiraz etmiş ve yargıya taşımış!

           Yargı, 2018 yılında Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin usul dışı verilen bu ruhsatın iptali için açtığı davayı kabul ederek inşaatı durdurmuştur!

Ancak, yargı kararına rağmen kuleler AKP’li ABB tarafından mühürlenmeyince inşaat devam etmiş!

Olay tekrar yargıya taşınmış.

            Yargı, TOGO kulelerinin, mühürlenmesine yeniden karar vermiş ve aynı zamanda fazla bölümlerin yıkılması talebini de kabul etmiştir!

Sonuç, TOGO Kulelerini CHP’li ABB Başkanı Mahsur Yavaş mühürledi…

***

            Bugün; kent mücadelesi sürecinde Sinan Aygün’ün asılsız şikâyeti, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yetkisi dışındaki işlemi nedeniyle, üstelik Danıştay 1.Dairesi’nin soruşturma iznini kesin olarak kaldırmasına rağmen, Tezcan Karakuş Candan ve 9 arkadaşı “Devlet Memuriyetinden” çıkarılma talebiyle karşı karşıyadır!

Onlara sahip çıkılması hem ahlaki hem de siyasi bir görevdir!

***

Türkiye’nin geldiği nokta içler acısı!

            Sedat Peker’in ifşalarına kulaklarını kapayan, Erdoğan’ı sıkıştırmak için Sedat Peker’den “her ay 10 bin avro alan AKP’li siyasi var,” diyerek itirafta bulunan ve hala o kişinin ismini yargıya taşımayan İçişleri Bakanı’nın, kent hırsızlarıyla mücadele edeni cezalandırmak istemesi onun meşrebine uygun bir davranıştır!

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.