Faşizmin ruhu bütün dünyayı tehdit edecek kadar yeniden hortlamış bulunuyor.
70 ile 85 milyon İnsanın ölümüne, on milyonlarca insanın yaralanmasına, şehir ve kasabaların yok olmasına, insanlığı büyük bir acı ve yıkımla buluşturan ikinci dünya savaşı, yani Alman yanın faşist lideri Adolf Hitlerin yol açtığı felaketten ders alınmamış olunacak ki dünya yeniden insanlığı felaketlerle buluşturan faşizme hızla kayıyor.
Önce batının; Ilımlı İslam modeli ile adlandırarak ön ayak olduğu “Arap baharı” adı altında yaşama geçirdiği iç çatışma ve savaşlar orta doğu bataklığını cehenneme çevirdi. ABD ve Avrupa büyük bir hevesle yanlarına aldıkları Müttefik Türkiye ile, halklarına cehennemi yaşatan bütün Ortadoğu diktatörlüklerini yıkıp yerine Mısır’ın Ihvan (Müslüman kardeşler) yönetiminde kontrol edebilecekleri bir cennet vaad ederek işe başladılar.
Ancak bu hareketin kısa süre içinde aslına rücu ederek radikal, tekfirci, kafa koparan bir öze dönüştüğü görülünce makas değiştirilerek başka arayışlara girişildi.
Türkiye Kürt ve Rojava karşıtlığı üzerinden Emevi Camisinde namaz kılma hayaliyle doğrudan Suriye seferine çıkarken, Batı da vekâlet savaşlarıyla işi idare etmeye çalıştı.
Günün sonunda yüz binlerce ölü ve yaralı, yakılıp, yıkılan, işgal edilen kent ve kasabalar, milyonlarca yerinden yurdundan edinmiş mülteci yığınları ve yerinde kalamaya devam eden Arap diktatörlükleri..
Şimdi de mültecilerin sığındıkları batı merkezlerinde sorunlarıyla neden oldukları yabancı düşmanlığı, İslami fobi gibi nedenlerle faşist milliyetçi akımlar hızla gelişti. Önce Fransa’da Faşist Le PEN hareketi ve sağ blok güçlendi. SOL ve liberallerin ortaklaşmasıyla Makron üzerinden şimdilik bela defedildi ancak tehlike olduğu gibi duruyor.
Dünya nüfusunun neredeyse beşte birini (1,5 Milyar) oluşturan Hindistan; Modi Merkezli Hindu milliyetçisi BJP partisi tarafından 2019 yılından beri yönetilmektedir.
Mevcut Başkan Neranda Modi milliyetçi Faşist düşünceye sahip biri Ülkeyi uzun yıllar yöneten Gandi’lerin Kongre partisi ne yazık ki şimdi % 19 0y oranıyla azınlıkta kalıyor. Dünya; ülkeyi uzun vadeli yönetmeyi planlayan Neranda MODİ nin Asya yı cehenneme çevireceği günleri bekliyor.
Bütün Avrupa yı etkileyeceği söylenen İtalya’da yapılan son genel seçimlerde Mussulini nin ardılı İtalya’nın kardeşleri partisi lideri Giorgia Meloni kazandı.
Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik başlattığı kanlı savaş altı ay’ı geride bıraktı. Geride on binlerce ölü ve yaralı. Yerle bir olan şehir ve kasabalar, yıkılan dağılan aileler, kimsenin his etmediği birbirinden binbir beter acı hikâyeler, mültecileşen kalabalıklar…
Dünyanın, sanal bir oyun rehavetiyle izlediği bu yıkıcı ve sarsıcı savaş yetmezmiş gibi, şimdi de Diktatör Putin’in Ukrayna’yı kalıcı bir işgale tabi tutmak için çıkardığı genel seferberlik emri; Putin’in savaşına ortak olmak istemeyen Rusları’da mültecileştirmek üzere göç yollarına döktü. Putin’in faşist, saldırgan ve yayılmacı emelleri dünyaya pahalıya mal olacak.
Uzakta aramayalım faşizmi. 20 yıldır ülkeyi yöneten AKM ve MHP ortak koalisyonu izlediği katı milliyetçi dinci politikalarla tam bir baskı rejimini oluşturdu.
Güvenlikçi, savaşçı, ayrıştırıcı ve yayılmacı politikalarla ekonomiyi çökertip yoksulluğu derinleştiren iktidar’ın büyük ortağı AKP hala birinciliği sürdürmeye devam ediyor.
Girdiğimiz seçim sathım ahalinde muhalefet “kim aday olacak, HDP ye bakanlık verilecek mi“ tartışmasını kısa sürede geride bırakmazsa MHP den kopmuş İYİ parti ile Özdağ’ın ırkçı Zafer partisinin derin jestleriyle mevcut iktidarın yoluna devam etmesi sürpriz olmayacaktır.