Bugün ülkemizde yaşayan tüm yurttaşlarımız, birbiriyle çatışmalı iki duyguyu yaşıyor. Bu iki duygu bir yandan çok sert sıkıntıları, çatışmaları, diğer yandan güzel bir gelecek beklentisini içinde çoğaltıyor. Yani korku ve umut yan yana!
***
İşsiz ve aç kalmak, kaliteli bir evde barınamamak, kışın soğukta doğalgazsız-elektriksiz yaşamak, çocuklarını okutamamak, hastalandığında bakımsız, emekliliğinde daha da yoksul bırakılmak korkusu, insanları yıldırmış vaziyette! Her gün zamlanan yaşantı, kaybolan özgürlükler, kısıtlanan haklar, liyakatsiz siyasetçiler yüzünden yok edilen adalet, devleti ele geçiren ve tüm kaynakları yandaşlara peşkeş çeken düzeni değiştirmemek için her yolu deneyen bir iktidar var! Halkı ötekileştiren, bölen, siyasal İslam’la yaşama müdahale eden ve emperyalist sömürüye izin veren bu anlayış, yurttaşları alabildiğince korkutuyor. Yani bugünün belirsizliği, gelecek kaygısının yerini almış!
***
Diğer yandan “yapılacak ilk seçimde bugünkü iktidar değişecek” düşüncesi toplumu adeta kavramış! İktidarın değişimi, yeniden demokrasiye dönüşü sağlayacak, tarafsız ve bağımsız yargı olarak öncelikle “masumiyet karinesi” ilkesini uygulayacak, emeğin sömürülmesini engelleyecek, hırsızlık ve yolsuzluklardan hesap soracak düşüncesi, yurttaşları heyecanlandırıyor! Şeffaf ve demokratik yönetim, muhalefetiyle ülkenin kültürel gelişmesini, demokratik değişimini ve ekonomik kalkınmasını sağlayacak bir temel oluşturacağı inancı, toplumda yerleşiyor. Umut pırıltısı insanı daha dirençli yapıyor.
***
Korkunun nedeni belli! Umut ise demokratik muhalefetin birlikte “tam bağımsız Türkiye’yi” yaratmak konusunda en azından uzlaşma yollarını aramaları!
***
CHP’nin öncülüğündeki 6’lı masanın yarattığı sinerji yadsınmaz. Ancak sol bacak olmadan da koşulamaz! Hedef “laik, demokratik, tam bağımsız bir Türkiye” ise toplumda ilgi ve güven duyulan sol ve sosyalist diğer partilerinde bir araya gelmesi gerekmekteydi.
Nitekim Sol Parti’nin başını çektiği “Sosyalist Güç Birliği”, Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı’ndan sonra üçüncü ittifak olarak kurulmuştu. Şimdi de HDP’ nin başı çektiği, “Emek ve Özgürlük İttifakı “geçtiğimiz günlerde “birlikte değiştireceğiz” sloganıyla, düşünceleri ve çözüm önerilerini topluma açıkladılar!
***
Bundan sonra beklenen sol ve sosyalist parti ve örgütler ile 6’lı Masa’nın AKP’nin yaşattığı demokrasi, özgürlük, hak ve eşitlik dışı uygulamalara karşı mücadelede bir araya gelmeleri! Emekten, eşitlikten ve de barıştan yana olan, demokratik ekonomiyi yani üretimin artması ve adil paylaşımın oluşması hedefinde birleşmeleri…
Böyle bir duyuru; korkularından uzaklaşan, sinmeyen, akıl ve vicdan özgürlüğüne kavuşan bir toplumun yaratılmasına güç verecektir! Uzlaştıkları konularda alınan ilke kararları, yapılan plan ve programlar, umudu artıracak, korkuyu da yok edecektir!
***
Hemen akla “Bir musibet bin nasihate bedeldir!” özdeyişi geliyor. Türkiye, ABD destekli malum “15 Temmuz hain komplosu, hileli referandum ve işbirlikçi siyasetçiler” nedeniyle “laik demokratik” rejimden “tek adam” sistemine geçmişti! Tek adam sistemi 4 yılda Türkiye’yi iflasa, ahlaki çöküntüye ve dünyada itibarsız bir ülke haline getirdi… Millet aç ve açıkta! Algı yönetimi de Pentagoncu danışmanlar da iktidarı kurtaramayacak!
Toplumsal muhalefet, solu ve sağıyla birlikte, bu ucube sistemden Türkiye’yi çıkarmalı, beraberce ülkeyi değiştirmeli! Bilinmeli ki; laik demokrasinin olduğu yerde eşitlik ve barış kalıcıdır! Barışın olduğu yerde mutluluk ve refah vardır!