1- EKONOMİK ALAN.
Toplumda istisnasız herkes için istihdam, yani iş güvencesi, yeterli aile geliri ve adil bir gelir ve servet dağılım düzeni oluşturarak, halkın beslenme, barınma, eğitim, sağlık v.b. temel gereksinmelerini karşılayabilmek
Çağın gereklerine göre mal ve hizmet üretip topluma sunabilmek; böylece ekonomik refah ve konfor düzeyini yükselten bir ekonomik örgütlenme sağlamak.
Bir ülkedeki devlet, ekonomik üretim ve özellikle de gelir dağılımı ve refah paylaşımında güçsüz sosyal sınıflar ya da zayıf ve yoksul sosyal gruplar adına pozitif ayrımcılık yapabildiği oranda SOSYAL DEVLET olur.
2- ÖZGÜRLÜK ve DEMOKRASI ALANI
Herkes için katılımcı, çoğulcu, özgürlükçü, etnik, azınlık, din ve vicdan özgürlüğünü, ve çağdaş insan haklarını, düşünce ve basın özgürlüğünü güvence altına alan, toplumun tamamına huzur, barış ve güven sağlayan ve geri dönülemeyen gerçek bir demokrasi rejimi.
Bir ülkedeki mevcut demokratik düzen, aydınların, sanatçıların, farklı inançta olanlar ve farklı etnik ve azınlık grupların temel insan haklarını, din ve vicdan özgürlüklerini sağlayabildiği oranda gerçek demokrasi olabilir.
3- ÇAĞDAŞ HUKUK GÜVENCESİ.
İnsanlar arasında ırk, dil, din, cinsiyet, mezhep... Ayrımcılığına fırsat vermeyen, hiç bir aileye, etnik, azınlık, dini v.b. guruplara, ayrıca yönetici sınıfa ayrıcalık tanımayan, diktatörlüğe ve teokrasiye kapalı, istisnasız herkesi kanun karşısın da eşit kabul eden bir anayasal laik ve çağdaş hukuk devleti düzeni.
Bir ülkede eğer devletin dini adaletse, bu adalet her kesim arasındaki sosyal adalete dönüştüğü, yani zayıf, güçsüz ve yoksulların hak ve hukukunu da zengin ve güçlülerin hukuku kadar eşitlik çerçevesi içinde koruyabildiği oranda ADALET DEVLETİ olur .
Bu üç alanın çok iyi düzenlenmesi ve eş zamanlı olark birlikte yasal güvence altına dalınması gerekir Gerisi ayrıntıdır. Başta altılı masa olmak üzere, tüm siyasilere önemle duyurulur.