Defolsun mu Alevi?
Gitsin mi?
Gitsin!
Giderken yanında Aleviliğin edep ve erkânını da götürsün.
“İncinsen de incitme” diyen edebi götürsün mesela.
“Her ne arar isen kendinde ara” diyen edebi götürsün…
“Çalışmak ibadettir” diyen edebi götürsün.
“Kadın erkek sorulmaz muhabbetin dilinde” diyen edebi götürsün…
“Kız çocuklarını okutunuz” diyen edebi götürsün.
“72 millete bir nazarla bak” diyen edebi götürsün…
“Taş taşı laf taşıma, taş ye haram yeme” diyen edebi götürsün…
“Misafir 9 nasiple gelir, birini yer, 8’ini bırakır, misafiri geri çevirme” diyen edebi götürsün.
“İnsan gönlü kıbledir, kâbedir, gönül kırma” diyen edebi götürsün.
“Yuva yıkma, kurdun kuşun yuvasını dahi bozma” diyen edebi götürsün.
“Kibirlenme, gösteriş yapma, israf etme” diyen edebi götürsün.
Gitsin!
Giderken, ne kadar bağlaması varsa, alsın götürsün.
Ozanlarını, âşıklarını…
Şiirlerini, demelerini, koşmalarını, semahlarını…
Mesela Sivas ellerinden Âşık Veysel’i, Ali İzzet’i, Ruhsati’yi, Agahi’yi…
Maraş ellerinden Mahsuni’yi, Meftuni’yi…
Urfa ellerinden Sıdkı’yı…
Üsküdar’dan Muhyi’yi…
Eskişehir’den Yunus’u…
Malatya’dan Battal Gazi’yi, Ankara’dan Hüseyin Gazi’yi, Nevşehir’den Hacı Bektaş Veli’yi, Antalya’dan Abdal Musa’yı, Tokat’tan Hubyar’ı, Dersim’den Baba Mansur’u, Sivas’tan Ali Baba’yı…
Yanında götürsün.
Gitsin…
Bir çöle, bir kurak, bir renksiz beldeye; bu da yetmez cehenneme çevirelim Anadolu’yu boydan boya.
Sen söyle…
Gitsin mi Alevi…
En köklü, en güzel ağacı kökünden sökülsün mü Anadolu’nun…
**************
Horasan'dan
Geçti yolumuz
Hoca Ahmet Yesevi'dir
Ulumuz
Lokman Perende'den
Aldık dersimiz
Dedem Korkut ile
Mana buldu dilimiz
Güvercin donunda
Anadolu'ya
Kondu pirimiz
Yunus gibi
Sevelim sevilelimdir
Dusturumuz
Şah Hatayi
İle başlar kavgamız
Hallacı Mansur ile
Sürdü davamız
Nesimi gibi
Yüzüldü derimiz
Mustafa Kemal'le
Kurtuluş'ta
Toprağa düştü
Neferlerimiz
Âşık Veysel'le
Toprağa değdi tenimiz
Âşık Mahzuni ile
Arşa erdi serimiz
Sıtkı İrfani' yem der ki
Özümüz
Sevgi dostluk barış ile
Yoğrulmuş hamurumuz
Orhan Ulukoca