ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

 

 

Türkiye bu gün Cumhuriyetinin 99. cu yılını coşkuyla kutluyor,

Cumhuriyet fazilettir.

Fazileti namuslu insanlar korur.

Halk, bugünkü coşkusuyla cumhuriyeti korumaya, kollamaya kararlı olduğunu kanıtlamıştır.

İnsanca ve hakça yaşama kararlılığında olan her birey, Cumhuriyeti gözünden dahi esirgemelidir.

Çünkü

Uygarca yaşamamızın,

Kendi kendimizi yönetmenin,

            Yobazlığı reddetmemizin,bilimle yaşamamızın,farklılıkları bir yana bırakarak bütünleşmemizin güvence altına alınmasını sağlamak için, Emperyalist ve işgalci güçlerle amansız mücadele veren Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları,  bize bir Cumhuriyet bıraktılar..

O'nun önemini bilmeliydik. Bilmeliyiz.

              Ne var ki gaflet içinde olan bir yobaz güruhu Cumhuriyeti ve devrimlerini sindiremediler. O nedenle yaşamları buyunca Cumhuriyet karşıtı hareket içinde oldular. Sıkıştıkları yerde de cambazlık, yalan ve inkâra başvurdular.

Cumhuriyet döneminde;

             Medeni Yasadan dil devrimine, soyadı kanunundan kadın haklarına, laiklikten saltanatın kaldırılmasına kadar büyük devrimler yapıldı.

Artık kulluk sonlanmış özgür birey olma dönemi başlamıştı.

             Esasında da Cumhuriyet, içinde Laikliği, özgürlüğü, barışı, eşitlik ve dayanışmayı, hak ve adaleti barındırıyor.

              Yapılan devrimlerin her an gözlenmesi, savunulması her Cumhuriyetçi için onurlu bir görev sayılması gerekirken kimi zaman acze, aymazlığa, suskunluğa, savunmasızlığa düşüldü.

Aciz ve savunmasızlık  "karşı devrimcilerin cesaretlenmesine ve azgınlaşmasına neden oldu...

               Nitekim Cumhuriyetin ikinci kuşak nesli olan, AKP Milletvekili, gurup başkanvekili Mahir Ünal yaptığı bir konuşmada Cumhuriyet Devrimlerini kastederek;

"Cumhuriyet bizim lügatimizi, alfabemizi, dilimizi, bütün düşünme setlerimizi yok etti" deme gafletinde bulundu.

Cumhuriyet öncesi yani Osmanlı döneminde Türkçe mi konuşuluyordu? Türkçe bir Lügat mi vardı, Türkçe Alfabe mi vardı?

Türkler "ben Türk"üm diyebiliyor muydu?

Büyük Tarihçi Halil İnalcık şunları söylüyor.

            "Mustafa Kemal Atatürk kürsüye çıkıp "Ey Türk Milleti" diye halka seslenince büyük dalgalanma oldu.

Bu topraklarda 700 yılda bir tane yönetici yoktu ki konuşmasına "Türk" diye başlasın.

                Konuşmaya "Ey kullarım, buyruğumdur" diye söze başladıkları fermanlarda yazılıdır

Atatürk'ün "Büyük Türk Milleti" seslenişi, şaşkınlık yaratmıştı.

               Bu sesleniş hiç kimse için kolay olmadı. Özellikle Saray tarafından geçimini sağlayan devşirme tabaka, hepsini kapının önüne konulmuş sandı"

Bir talihsizlik de DEVA Partisi genel başkanı Ali Babacandan geldi,

Ali Babacan "CHP nin geçmişi ile karşılaşmak veya hatırlamak istemiyoruz" demektedir.

                 Bence Bu yaklaşım kurtuluş savaşını,  Çanakkale, Sakarya, Dumlu pınarı bilmemek, İşgal güçlerinin kovulmasını, İlk Meclisin Kurulmasını, Cumhuriyetin kurulmasını yadsımaktır. Çünkü bütün bu yapılanların planlayıcısı, Önce Halk Fırkasını, giderek CHP yi kuracak olan, savaş alanının eksiksiz kahramanı,   Mustafa Kemal Atatürk’tür.

              Cumhuriyet Halk Partisinin Geçmişinde Cumhuriyeti Kurma, devrimleri gerçekleştirme olduğu gibi bir zamanlar Ali Babacan'ın üst düzey görev yaptığı AKP nin, sattığı Fabrikaların kuruluşu, üretime geçişi de vardır.

CHP geçmişinde, doğrudan Ali Babacan’ı ilgilendiren iki çalışma vardır.

              Biri, Atatürk’ün Çağrısı üzerine 1928 yılında Ali Babacan'ın mezun olduğu TED'in ,( Ankara Koleji)

Diğeri de ODTÜ nin kuruluşudur.

Ali Babacan’ın Mezun olduğu ODTÜ, çok heveslendikleri, çok istedikleri Osmanlı Padişahı tarafından kurulmamıştı. ODTÜ nin Kuruluşunda CHP nin kararı ve emeği vardır.

              İnkâr ve yalan bazı insanlara hiç yakışmıyor. O insanlardan biri de Ali Babacan sanıyordum Yanılmışım.

Yaşasın Cumhuriyet ve devrimleri.

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.