Bülent Ecevit ve Süleyman Genç anısına
1965 sonrası İnönü, ülkede gelişen sosyalist hareketlerin ve Türkiye İşçi Partisi’nin TBMM’sinde yer almaya başlamasıyla, partideki ideolojik sıkışmayı aşabilmek ve siyasetin solunda yer alabilmek adına ’Ortanın Solu’’ hareketini başlatarak, Genel Sekreter Ecevit önderliğindeki gençlerle bu anlayışını ülke genelinde harekete geçirmişlerdir.
1970’li yıllara gelindiğinde 12 Mart askeri darbesinin Başbakanı Nihat Erim’i destekleyen İnönü’ye karşı duruş sergileyerek genel sekreterlikten istifa eden Bülent Ecevit’in yanında gençlerde kararlılıkla verilecek kavgada yer almışlardı.
O dönemin Gençlik Kolları Genel Başkanı Süleyman Genç, altı oklu CHP bayrağını açarak kavgamız işte bu bayrak için; ‘’kim hangi güçle gelirse gelsin, halkın gücünü aşamayacaktır.’’ diyerek salonda bulunan gençliğe seslendi. İçlerinde ‘’Er yıldız, Bostancı, Ergül, Alçın, Belovacıklı gibi gençler; yüksek sesle hem de İsmet Paşa’ya karşı Ata’nın Bursa nutkunu okuyarak gençliğin tavrını çok net ortaya koyacaklardı. Bülent Ecevit önderliği ve bu gençlik öncülüğünde ülke düzeyinde hareket genişliyor işçileri, köylüleri, küçük esnaf ve aydınları da içine alarak hızla 1973 ve 1977 genel seçimlerinde CHP tarihinin en yüksek oy oranına erişmesinde etkin rol alıyorlardı. (Bu gençler, 1970-1980 arasında CHP gençlik kolları çatısı altında sosyal demokrasi ve altı ok mücadelesi vererek her türlü bedeli ödemişlerdir.)
Sosyal Demokrasiyi ilke edinen partileri besleyen oluşumlardan biriside kanatlardır. İşte o nedenle de tüzüğüne sosyal demokrasinin ilkelerini alan CHP’nde de kanatlar her zaman olagelmiştir. Kanatlar, hizip anlayışından farklı olarak ideolojik bir hareketi temsil ederek CHP’nin yönünü sola çevirmesine ve akılcı siyaset yapmasına neden olmuştur.
İşte o nedenle Süleyman Genç ve yaş daşları 30-40 yaş arası gençler, girdikleri TBMM’nde ülkenin aydınlık geleceğine ışık tutmak, CHP’nin aktif yönetimlerine destek vermek için aynı anlayışı paylaşan diğer milletvekilleriyle beraber, sosyal demokrasinin gereği ‘’Sol Kanat’’ hareketini yürüteceklerdi.
Peki, yönünü sola dönen CHP’nin iktidar yürüyüşündeki hikâyesi neydi? Ecevit’in ‘’Ortanın Solu’’ kitabından bakalım. (Filmi Geriye Sarınca, Kemal Anadol)
‘’CHP, hem Adalet Partisi’ne oy verenlerden hem de Cumhuriyet Halk Partisi’ne veya demokrasiye küsenlerden oy almaya çalışsın’ diye düşünenler olabilir. Fakat bu düşünceye uygun, tutarlı ve başarılı bir politika izlenemez.
Çünkü AP’ ye giden oylardan çelmek için izlenecek tutum ile küsen oyları kazanmak için izlenecek tutum, birbirinden yüz seksen derece ayrıdır. Birincisi için izlenecek tutum, tavizci olacaktır. Atatürkçülükten, Devrimcilikten, Laiklikten taviz verecektir… Halkı kurtarmaya değil, halkı aldatmaya çalışılacaktır. Bu tutum, CHP’yi CHP olmaktan çıkaracaktır.
Küsen oyları alabilmek için izlenecek tutum, açık sözlülüğe, dürüstlüğe dayanan bir tutum olmalıdır. Devrimci, reformcu, halkçı, laik olmalıdır. Kısacası, biri ortanın iyiden iyiye sağında öbürü ortanın solunda olacaktır. CHP’nin geleneğine, tarihi ödevine, program ve kimliğine uygun tutum, şüphesiz ikincisidir.’’
Peki, bu gün ülkenin muhafazakârlaştığını iddia ederek yönünü sağa dönen CHP’nin iktidar olma iddiasındaki hikâyesi nedir? Kılıçdaroğlu’nun söylemlerine bakalım.
‘’Biz eski CHP değiliz’, ‘Anayasaya aykırı ama dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet diyeceğiz’, ‘Başörtü yasa önerisi vereceğiz’, ’Laiklik tehlikede diyemem’ ‘Kabahat sizde değil bizde, helalleşeceğiz’’
Bu tutum CHP’yi CHP olmaktan çıkarmıştır. Sanırım Kılıçdaroğlu’na en önemli yanıtı Ecevit, ‘Sağdan oy almak için taviz verirsen, Atatürkçülükten, Devrimcilikten, Laiklikten taviz vermek zorunda kalır, halkı kurtarmaya değil, halkı aldatmaya çalışırsın. Diyerek vermektedir.
Görülmektedir ki CHP, yönünü sağa dönerek iktidara gelemeyecektir. Alternatif sol politikalardır. O nedenle de partiyi ilkelerinden ve programından saptıranların karşısında her zaman durabilecek kanatların olması gerekmektedir, ancak:
Partinin sahibi olduğunu sanan bu günkü yöneticiler, benimde içinde olduğum 1970 gençliğinin anlayışını oluşturulan ‘’CHP Karıncaları’’ gibi kanatları yok etmekle böbürlenerek sosyal demokrasiden bihaber olduklarını ortaya koymaktadırlar.(Ya da çıkarları onu gerektirmektedir.)
İşte o nedenle de bu gün Genel Başkanın sağcılaşma politikalarına dur diyerek ‘’Bursa Nutku’’nu haykıracak gençliği bulmak zorlaşmaktadır. Bu tavrı koyabilmek için parti tarihinin bilinmesi gerekir, ancak:
Bu gün parti hafızası olmayanlar ‘’CHP kapatılmalı, müze yapılmalı’’ diyerek iktidara gelebileceklerini sanmaktadırlar.
İşte bu nedenle önemli olan tam da bu gün Atatürk’ün gençlere emanet ettiği Cumhuriyete ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne sahip çıkma zamanıdır. Hem de Atatürk’ü 10 Kasım’da anmaya hazırlanırken.
Ersin Ertürk – Eskişehir ( 70 li yıllar gençlik kolu başkanı)– 05 Kasım 2022
NOT: Merhum Bülent Ecevit ‘in vefatının 5. Yılını anarken şu günlerde de yiğit ve ilkeli inançlı sol sosyal demokrasiyi özümsemiş bu uğurda bedeller ödemiş Süleyman GENÇ i kaybetmenin acısını yaşıyoruz. Sevgili Kardeşimiz Esin Ertürk te 70 li yıllarda mücadeleci bir arkadaşımız olarak özellikle Süleyman genç abimizi öne çıkararak Bülent beyinde seneyi devriyesi olması hesabı ile anma istemiştir VE anmıştır. Her iki si de CHP de olağan üstü mücadeleye imza atmışlardır .
Eline kalemine sağlık Ersin kardeşim. İbrahim GÖÇMEN