Yaz boyunca gündem belirleme inisiyatifini Cumhur ittifakına kaptıran millet ittifakı son günlerde kendince başlattığı hamlelerle gündem belirlemeye çalışıyor.
Ancak muhalefetin bir yandan girdiği yaz rehaveti diğer yandan aday belirleme tartışmalarına bağlı olarak gösterdiği dağınık görüntü nedeniyle, elinde bulundurduğu kamu olanaklarıyla kendini bir miktar toparlama fırsatı bulan iktidarın el yükselttiğini görmek gerekiyor.
Değişik kamuoyu araştırmaları cumhur ittifakının gerek mevsimsel nedenlerle, gerek Milet ittifakının dağınık görüntüsünün seçmen üzerinde yarattığı güven sorunu nedeniyle kararsız tanımlanan seçmen kategorisinden 2-3 puan kadar oy’un yeniden cumhur ittifakına kaydığını teyit ediyor.
Ancak muhalefet ciddi bir bütünlük ve programla yeniden psikolojik üstünlük sağlayabilir
Cumhur ittifakı ekonomide yaşanan derin bunalımdan yakın gelecekte kalıcı bir çözüm üretemeyeceğini bilerek bir yandan manipülatif önlemlere başvurarak ekonomide başarı sağlayacağına dair toplumu inandırmaya çalışırken, diğer yandan yeniden milliyetçi hamasete sığınarak güvenlikçi ve savaşçı politikaları dayatmaktadır.
Suçu önceden Kürt örgütlerine yüklemeye hazırlıklı olduğu anlaşılan iktidar, Kürt örgütlerinin hiçbir biçimde eylemi üstlenmemelerine rağmen Taksim katliamı ardından Suriye rojavasına yönelik başlattığı hava bombardımanları ardından kara harekatı söylemleriyle içerde ve dışarıda şiddet ve savaş çağrılarıyla milliyetçi seçmeni konsolide etmeye çalışırken, muhalefeti de savaş ve hamaset cenderesine kilitlemeyi ne yazık ki başarabiliyor.
Özellikle Milet ittifakından İYİ partinin iktidarın bu seçim oyununa gösterdiği ilgi Milet ittifakına olan toplumsal güvenin sarsılmasına da yol açıyor. Milliyetçi tutumuyla orta sağ çizgisine bir türlü gelemeyen İYİ parti bir süre önce % 17-18 ler de gösterilen oy oranının son kamuoyu anketlerinde % 13 lere kadar düşmesi altılı masanın handikabı olarak kendini gösteriyor.
Kürt sorunu ve güvenlik politikası noktasında en tutarlı ve ilkesel tutum takınan partinin DEVA partisi ve onun genel başkanı sayın Ali BABACAN olduğunu söylemek mümkündür. Birkaç gün önce STK temsilcileriyle birlikte birçok toplum kesiminden temsilcilerin katıldığı toplantıda sorulan sorulara Sayın BABACAN’ ın verdiği açık yanıtlardan liberal demokrat çizgiyi okumak mümkündü.
CHP nin 3 ARALIK’ ta gerçekleştirdiği vizyon toplantısının boş ve gereksiz olduğu söylenemez. Kendi alanlarında son derece yetkin uluslar arası öne sahip akademisyen ve ekonomistlerin katıldığı toplantıyı önemsemek gerekiyor.
Dünyadan kopmuş kendi içine kapanmış bilimsel ve reel değeri bulunmayan yöntemlerle batırılan sosyal ve ekonomik yaşamı yeniden canlandırmanın yolu bilimsel konferans, iletişim ve açılımlardan geçmektedir.
Millet ittifakının son dönemde gerçekleştirdiği bir diğer atılım ortak anayasa düzenleme metniydi. Ortak düzenlenen bu metin bana İtalyan felsefeci ve siyaset bilimcisi Antonia Negri’yi anımsattı.
Halkın ihtiyaç duyduğu, derdine çare olacak anayasaları her nedense kendileri yerine adlarına her zaman başkaları hazırlar ve dayatır. Halkla toplumla STK LARLA tartışılmamış bir anayasa metni tüm toplumsal kesimlerin ihtiyacını karşılaması mümkün değil ancak engellerin İstişare yoluyla aşılacağı söylemi de ihmal edilmemiş.
Netameli mevzular noktasında CHP ile İYİ parti Veya İYİ parti ile DEVA veya diğer bileşenler arasında yapılacak bir istişarede nasıl br uzlaşma sağlanabilir doğrusu ben de merak ediyorum.
