Devletin Kendi yandaşı, Dede, Baba ya da bu minvalde kendilerini yetkili gören ama Alevi toplumunu torba içinde devletin makas aralığına koyan, adları unvanları makamları ne olursa olsun, hiç bir inancın gölgesinde olmayan ve dinler üstü bir yaşam surecine işaret eden insan odaklı ve merkezine insanı koyan, ama ilim bilim deyip 21.yy da 5.yy karanlığında Aleviliği boğmaya çalışıp sırf kendi çıkar ve egolarını tatmin etmeye çalışanların Alevilikle sürek ile Şii, Osmanlıcı din tacirliği dışında hiç bir ilgisi ve alakası yoktur.
Alevilik ilgili bilgisi olmayan bu zat-I enbiyaların Evrenin her yerinde yaşayan aleviler hakkında ahkâm kesmeye, alevleri cem evlerini, uygulama ritüellerini ve merkezinde insan olan ve bu uğurda binler o binlerce En-el- Haq kavramı ile özdeşleşerek bedel ödeyen canların fikirleri, bedenleri ve yaşamları üzerinden devşirme, satılık kalem ve gri dede satılmış adı aydınlanma olup kendisi ve torbasında karanlık barındıranların hiç ama hiç bir hakkı yoktur.
Hele devletin laik sistem içinde inanç, ideoloji ve felsefi yaşamları torbaya koymak gibi hiç bir lüksü olmaz olamaz olmamalı.. Laik devlet tüm dinlerden kurumsal olarak elini eteğini çekmeli ve kararı o inancın felsefesinin veya kendilerini nasıl adl ediyorlarsa o- yolun savunucu-inanırlarına yani halkına bırakmalıdır.
Bu bağlamda, aleviler torba içine sıkıştıran çekil, başkan, dernek, vakıf, dede, baba, Zakir vb kim ya da kimler olursa olsun düşkündür, Aleviliğin dar sisteminde Dar'a tutulmalı özünü Dar'a çekmeli ve kendi egosundan kurtularak bu tür kiralama siparişlerde tevessül etmemelidir.
Yasalarda çıkartılsa, 20 milyondan fazla Alevi halkını ikna edemez sadece kendi çıkarcı egoist ve satılık adamlar kazanırsınız.
Alevilik inançlar ırklar üstü olması nedeni ile Kürt, Türk, Arap ve hatta yabancı uyruklu evrensel bir süreğin sadece böl-parçala yut politikası (zaten amaç da bu olduğundan) bu minvaldeki kalem-dil silahşorları kazanırsınız ama halkı asla kazanamazsınız.
Kemal Atalar
