Geçtiğimiz günlerde değerli gazeteci Timur Soykan’ın kaleme aldığı ülke için yüzkarası ve iğrenç bir haberle canımız yandı! Hâlâ da içimiz acıyor! Hele bakanların pervasızca yaptıkları çeşitli açıklamalarını dinleyen yurttaşlarımız, müthiş bir öfkeye kapıldılar.
Ülkemizin AKP’li yıllarda, ahlaki değerlerimizin yok edilerek “cahiliye” dönemine sürüklenmesi, Taliban anlayışının iz düşümüdür. Timur Soykanı kutluyorum, iyi ki böyle dürüst ve cesur gazeteciler var! Şimdi Bir Gün ve bizlere düşen en önemli görev, ahlaksızların yaptıkları linç girişiminden Timur Soykanı korumak!
***
Soykan bu haberle, AKP’nin gerçek yüzünü deşifre etti, önemli bir görev yaptı! “Taliban’dan farkımız yok” diyen iktidarın, göz yumduğu mide bulandıran icraatlarından birinin tekrarlanan ibretlik görüntüsüydü.
Haber; arka bahçesindeki koalisyon ortakları olan tarikatların sözde bir liderinin, 6 yaşındaki öz kızını 29 yaşındaki bir müridiyle evlendirmesi skandalı sonucu, mağdurun yargıya başvurusu ve iktidarca çevrilen dolapların açığa çıkmasıydı! Uygarlığın simgesi ve insan haklarının güvencesi olan Türk Medeni Yasası’nın iktidar eliyle yok edilmesinin son örneğiydi!
***
AKP aracılığıyla, laik Cumhuriyet’i yok etmeye yeminli, bu nedenle ülkeyi hırsla soyan, her türlü yolsuzluk, usulsüzlük ve pervasızlıkla toplumsal ve ahlaksal değerleri yok eden, emlak zengini tarikatlar eliyle kız ve kadınları sadece şehvet adına kullanan ve aşağılayan yeni bir olayın ortaya çıkması, toplumu infial içine soktu.
20 yıldır ülkenin üzerinde bir kara bulut olarak dolaşan ve Türkiye’yi iflasa götüren AKP, mutlaka sandığa gömülmeli. Ülkenin başından gitmeli ki, yapılabilecek doğru şeyler de hayata geçsin!
***
Bir örnek vermek isterim. Galatasaray Lisesi’nden kardeşim Kemal Göbülük, bizim sınıfın en zeki ve çalışkan öğrencilerindendi. Lise sonrası dünyaca ünlü İsviçre’nin Poli teknik Üniversitesi’ni bitirdi. ABD’de yaptığı lisansüstü ve doktora sonrası TÜBİTAK’ta görev aldı. Önemli araştırmalara imza attı. Ama ülke yararına çalıştığı ve liyakat sahibi olduğu için TÜBİTAK’tan ayırdılar!
***
Geçen hafta Galatasaray Lisesi’nde birlikteydik. Bana önemli bir araştırmasını anlattı, çok etkilendim! İstanbullular için bulunmaz bir proje çalışması yapıyor.
Bir yıl önce, birkaç kez İBB’ye başvurmuş, hâlâ haber bekliyor! Anlatımından “Su akar, biz bakarız” başlığını çıkardım. Proje şu: İstanbul Boğazı altında müthiş bir akıntı var. Bu akıntıdan enerji üretilebilir ve İstanbul ile ülke ekonomisine büyük katkı sağlanabilir!
***
Göbülük diyor ki; İstanbul Boğazı altından Karadeniz’e akan 60 kilometre uzunluğunda, 35 metre derinliğinde, 970 metre genişliğinde ve saniyede 22 ton kapasiteli büyük bir akıntı var. Türk Denizcilik Bilimleri Enstitüsü, Leeds Üniversitesi ve Newfoundland Memorial Üniversitesi’nin 2010’da yaptıkları ortak çalışmayla bu akıntı keşfedildi.
Bu akıntı Boğaz içinde değil de yeryüzünde olsaydı, dünyanın en büyük debisi olan 6’ncı nehri olacaktı! 2015 yılında önemli keşif dergisi olan Elsevier’de yayımlanan makalede, “İstanbul Boğazı’ndaki akıntıdan elde edilen elektrik Simülasyonu”nu açıklandı. Makalede belirtildiği gibi boğaz akıntısıyla enerji üretilebileceği gerçeği ortaya çıktı.
Marmaray projesindeki bilgiye göre, suyun hızı 2.5m/saniyedir. Elektrik üretimi için yeterli olan bu hız, aynı zamanda jeneratör teknikleri için önemli bir güç kaynağıdır. Şayet İBB ve üniversitelerin AR-GE kuruluşları bu kaynağı kullanarak enerji üretilmesi teknolojisini geliştirebilirse, enerjideki verim artışı çok önemeli bir noktaya ulaşır.
Aynı zamanda bu çalışmalar, İstanbul halkına daha ucuz enerji ulaştırma olanağını da oluştururlar. Şöyle ki; İstanbul Boğazı’ndan elde edilecek elektrik enerjisi, yüksek verimli ısı pompaları üzerinden sağlanan soğutma ve ısıtma faaliyetleri için kullanılırsa, İstanbulluların doğalgaz ihtiyacı en aza iner, faturalar küçülür, hem karbon izi sıfırlanır hem de İstanbul hava kirliliğinden kurtulur. Isı pompaları uygulamaları halen İsviçre, Finlandiya ve Almanya da kullanılmaktadır.
***
Göbülük’ün oluşturduğu ve İBB’nin kullanımında olması gereken bu proje öz kaynaklarımızla dünyada yapılacak ilk proje olacaktır! “Yeşil enerji ve karbon izi nötr” olan bu proje, enerji krizinin yaşandığı günümüzde inovatif enerji kaynaklarına örnek olacak üstelik, uluslararası çeşitli çevre ve finans kuruluşları tarafından hararetle desteklenecektir.
Şayet teknolojisi güçlü olan bir yapı oluşursa, gerek ekolojik ve gerekse stratejik konumu itibarıyla da bu proje dünyada önemli bir yer tutacaktır. Tabii bu proje, başarılı işler yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ulaşılabilirse!
***
CHP, Türkiye’de yeni ufuklar açmak istiyor… İşte size somut bir proje: “İstanbul Boğazı’ndaki akıntıdan enerji üretmek!”
***
Ucube rejimde; atanmışlar yetkili ama sorumlu değil, seçilmişler ise sorumlu ama yetkili değil. Böyle bir düzende yaşanmaz, “yeter” demenin zamanı geldi de geçiyor!
