Gözyaşım buğulanır baktığım pencereden
Öylesine ıssızım yolcusuz yollar gibi
Hasreti içiyorken ölüyorum kederden
Öylesine kimsesiz, yetim duygular gibi
Neşelendi ağaçlar, dalları çiçek çiçek
Arılar bal yapıyor, uçuşuyor kelebek
Ruhumun iniltisi bilmem nasıl dinecek
Kırılıp, incinmişim, buruk anılar gibi
Hüzün gönle sığmıyor aklıma düştüğün an
Yakıp yıkıp geçiyor yüreğimdeki tufan
Bu kadar özletmez ki gönülden seven insan
Artık bütün mevsimler sarı sonbahar gibi
***
ZAMAN
Yalan dolan azdı, üredi şimdi
Dostluk temelini oyan oyana
Eyvah ne tilkiler türedi şimdi
Sırtımdan ceketi soyan soyana
Hile hurda girdi güzel işlere
Haram katılıyor helal aşlara
Bilmem ne demeli aklı boşlara
Büyük lokma ile doyan doyana
Gözler yükseklerde, bakmaz engine
Tav olmuş göklerin uçuk rengine
İtibar kalmamış gönlü zengine
Parayı desteyle sayan sayana
Temiz, duru işler almaz takdiri
Nazarımda aynı ölüyle, diri
Bu gidişle kalmaz sözünün eri
Kavlinden vazgeçip, cayan cayana
Hatır gönül yıkar benlik kavgası
Saf sandıklarımız hinlik dehası
Kuzu postu dolu dostlar sahası
İhanet hırkası giyen giyene
Dünya kan ağlıyor, zalim illetten
Handan bihabersin yoksul milletten
Onlar da biz gibi kemikten, etten
Görmezden gelip de kıyan kıyana...