ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

 

 

               Berbat bir yılı daha geride bıraktık. Zam, yoksulluk, Şiddet, ölüm, gerilim, savaş ve her türlü hukuksuzluğun kâbus gibi çöktüğü bir yılı geride bırakmak için sadece umut ve dilemeyle geçirdik. İçine girdiğimiz yeni yılın eskiyen yılı aratmamasını diliyorum. Ancak geçmişte bırakılan yıllar bize arzu edilen özgür demokratik ve insanca bir yaşam standardına kavuşmanın dilemekten çok mücadele etmekten geçtiğini öğretmiş olması lazım.

             Başta Ana muhalefet partisi olmak üzere altılı muhalefetin, içinden geçilen siyasal süreci yeterince algılayıp değerlendiremediği görüntüsü halkta ciddi moral çöküşüne neden oluyor..

              Muhalefet saman alevi biçimindeki anlık ve sonu gelmeyen tepkiler yerine, süreklilik ve kararlılık içeren çıkışlarla yol alınabileceğini pratikleştiremedi bir türlü.  Yaşanan kaotik ve kritik sürece yanıt olabilecek bir mücadele biçimi üzerinde yeterince ortaklatılamadığı görülüyor.

             Muhalefet açısından atalet sayılabilecek bu durum karşısında İktidar elinde bulundurduğu tüm devlet olanaklarıyla üst üste yaptığı hamlelerle psikolojik üstünlüğünü sürdürürken, kendi içinde adaylık tartışmasına gömülen muhalefet ise güven yitimine uğruyor.

              İBB başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen hapis ve siyaset yasağı cezası karşısında İstanbul halkının duyarlılığıyla gerçekleşen saraçhane buluşması, muhalefet açısından uyarıcı bir gelişme olmasına karşın, yeterince bu gelişmeden ders almadığı görülüyor.

              Adaylık tartışması yetmemiş gibi üstüne üstlük bir de Saraçhane tartışması eklendi. İktidar yerel seçimlerden sonra rövanşist bir tutumla 2023 seçimlerine gitmektedir. Önce CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ardından İBB başkanı Ekrem İmamoğlu’nu denklem dışına çıkardıktan sonra şimdi de İstanbul belediyesine kayyum atayarak el koyacağını açıkça gösterirken Kılıçdaroğlu, Akşener arasındaki adaylık kavgası yanı sıra saraçhane tartışması sürüp gidiyor.

             İki lider arasında yapılan görüşmenin üzerinden bir hafta geçmesine karşın kamuoyuna sızan hiçbir haber yok.

İktidarın iktidarda kalmak için mübah saydığı her türlü yol ve yöntemi uygulamasına karşın, muhalefetin anlaşılmaz derecedeki çekingen tutumu Türkiye demokrasisine çok pahallıya mal olacak gibi görünüyor.

              Bu çekingenlik karşısında iktidar gerek yargısal, gerekse ekonomik ve siyasal hamlelerle ön alırken, muhalefet arkasındaki yüzde altmışa yakın toplumsal desteğe rağmen şu ana kadar ortaya net bir görüntü ve güven koyamaması izaha muhtaç bir durumdur.

               İktidar: Önce asgari ücret, ardından EYT, İmamoğlu davası, yeni yılda yapılacak emekli, memur maaş artışı ardından çökeceği İstanbul belediyesi hamleleriyle kendisi için rahatlatıcı bir alan açtıktan sonra uygun göreceği bir tarihte popülist politikaların yıkıcı sonuçları ortaya çıkmadan kendi lehinde süreci tamamlayacağını planlarken,  yapılacağını umut ettiği demokratik şeffaf, eşit, ve özgür bir seçimle zafer elde edebileceğini sanan muhalefet hayal kurmaya devam ediyor.

              Şimdiden büyük gerilim ve provokasyonlarla yürüyeceği anlaşılan önümüzdeki seçim sürecinin olabildiğince güvenilir bir zeminde yapılacağına dair muhalefetin topluma ciddi bir güven vermesi, ortak uygun bir aday etrafında bütünlük sağlayarak motivasyon sağlaması gerekir.

                Birliktelik sorunu aşılarak sandık güvenliği için ulusal ve uluslar arası ölçekte güven sağlayacak önlemler için çalışmalar yapmalı,

               Yılın sonunda eski ülkü ocakları genel başkanının öldürülmesi gibi muhtemel siyasi cinayet ve provokasyonların şimdiden başlamış olması seçim güvenliği açısından kaygı verici bir durumdur. Bu tür cinayet ve provokasyonların yaygınlaşmaması için ciddi tepkilerin oluşturulması muhalefetin kaçınılmaz sorumluluğu arasındadır.

Zira bu  ve benzeri cinayet ve provokasyonlar seçim güvenliğini büsbütün berhava edecektir.

 

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.