İki hafta önce kurduğu “seçim tuzağı” ile yetinmeyen RTE-AP,
Şimdi de seçim oyunlarını getirdi siyasetin sahnesine.
Kaç perde olacağı belli olmayan bu oyunun,
Dram mı, komedi mi yoksa trajedi mi olduğunu,
Bugünden bilmek zor olsa da,
Bugün sahneye konulanlara bakıldığında,
Trajikomik bir oyun görülüyor,
İktidarın senaryosunda.
*
Oyunun bu perdesinde,
Senaryonun öne çıkan teması Anayasa.
CHP’nin yasa teklifi de gelince iktidarın önüne,
Hemen sarıldılar Anayasa değişikliğine.
Haklar özgürlükler adına atıldı,
Kamu dahil her alanda,
Çarşaftan takkeye kadar,
Her türlü kıyafetin serbest olmasının adımı.
21 yıllık iktidarlarında,
3 defa değiştirdikleri Anayasa’da,
Kaldıramadıkları Laikliği yok etmenin fırsatı çıkmıştı karşılarına.
RTE-AKP’nin niyetini biliyoruz ama,
Cumhuriyeti kuran CHP’nin bu çıkışını,
Anlayabilmiş değiliz hala.
Olanlar tam bir dram oldu bu oyunda.
*
Üstüne bir de,
6’li masanın ortağı Ali Babacan demez mi,
“Cemaatler, tarikatlar, dini gruplar dernek olarak yapılanabilmeli,
Devrim kanunları bugünün şartlarına göre tekrar bakmamız gerekli...”
AKP’nin Anayasası turnusol kağıdı misali,
Çağdaş görüntülü maskenin altındaki gerçek yüzler,
Çıkıverdi ortaya.
Masa ortağının bu laiklik karşıtı çıkışına,
Hadi malumun ilanı diyelim ama,
CHP’den yine ses çıkmamasına,
“Kahrolsun istibdat” diyen İYİ partinin suskunluğuna,
Ne demeli?
Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak,
Laiklik olmadan olmaz.
Kahrolsun demekle de İstibdat yok olmaz.
Dramı çevirdiniz trajediye.
*
Üsküdar’a geçeceği atı sağlama almak isteyen RTE,
Anayasa’dan sonra Mahkemesi de çıkartıldı sahneye.
Partilere hazine yardımı verilmesine bir kala,
AYM nin elinde HDP’ nin kapatma davası beklerken,
Hazineden alacağına da bloke konulması istendi, acilen.
Bakmadığı davanın kararını gösterircesine,
Salt çoğunluğa bakmadan 1 oyla kabul etti bu isteği,
Ve AYM şimdilik sahneden geri çekildi.
Seçimlerin kilit partisi üzerine bu oyun,
Hukuk ve siyaset adına başka bir trajedi.
Biliyoruz bu oyun bitmedi,
RTE-AKP, HDP’ ye diyor ki,
“Ya taraf olursun ya da bertaraf.”
Dur r bakalım ne olacak bu oyunun gerisi?
*
Sinan Ateş bir akademisyen ve siyasetçi,
Ülkü Ocakları Başkanlığı yapacak kadar da önemli bir kişi,
Ankara’nın ortasında öldürüldü 3 kurşunla.
Susurluk örneği gibi bir olay,
Gani Müjde’nin anlatımıyla;
“Uyuşturucu kuryesi bir tetikçi,
Onu cinayet mahalline götüren polis,
Tetikçiyi polise emanet eden yıllardır aranan bir katil,
Suçluları saklayan bir milletvekili...”
Gani Müjde haklı, “pes valla” demekle,
Bu senaryo da tam bir trajedi, Devletin yapısı ve güvenliği adına.
Üyesi olduğu partiden çıt yok,
Çıkarana da laf çok.
Bu da bir dramdır, siyaset adına.
*
Ekonomideki yokluk iktidarın büyük sıkıntısı,
Aşması için Katar’la Putin’ in desteği çok önemli,
Katar’ın derdi belli, Türkiye’de mal mülk sahibi olmak.
Putin’ nin desteğine gelince iş dayanıyor uluslararası ilişkilere.
Doğalgaz ödemelerinin ertelemesi basit bir mesele,
Gördük ki, Putin’in asıl isteği,
RTE’ nin Esed’i Esat olarak görmesi.
Hal böyle olunca,
Dönüverdi sırtını RTE, ABD’ye,
Putin’le dostluk şahane.
Dış politika da döndü trajik bir komediye.
Ama ABD dedi ki, biz bu işi sevmedik,
Bu işin de sonu, dur bakalım ne olecek?
*
Trajedilerle seçim kazanılmayacağını iyi biliyor RTE,
Milletin yarısını mahkum etmişti asgari ücrete,
Seçimi kazanmak için müjde vermek lazım asgari ücretliye.
Emekçiler adına katılan Türk İş bile kalamadı masada,
Açlık sınırının altında kalan 8.500 TL’lik asgari ücret,
Müjde diye açıklanınca.
Arkasından bir havuç daha gösterdi RTE,
“İki üç ay sonra bir şeyler daha yaparım” diye.
Kim takar kanunu, kuralı, devlet adabını,
Geçerli olan, tek kişinin kararı.
Ne de olsa seçim derdi,
Devletin yönetimi de tam bir komedi.
*
Sıra gelince memura, emekliye,
TÜİK hemen girdi devreye,
Enflasyon oranı düşüverdi yüzde 64,27’ye.
Bu hesaba göre yüzde 16 zam verilir emekliye.
Müjde vermek için yapılan güzel bir hesap,
Tabi ki hemen verdi müjdeyi RTE,
Benden yüzde 25 zam emekliye diye.
Baktılar ki emekliyi kesmedi bu müjde,
Ertesi gün bir 5 daha benden dedi RTE,
Ve en düşük emekli maaşını çıkarttı 5500 TL’ye.
Ne kanun kaldı ne de kural,
Sanki kendi cebinden harçlık veriliyor millete.
Yine açlık sınırının altında kaldı emekli,
Bu durumun dram mı trajedi mi olduğuna,
Kararı verecek olan da yine kendisi.
*
Müjde vermede sıra geldi çiftçiye.
Tanım cafcaflı, “toprak muhafızları, üretim akıncıları.”
Müjdenin de adı destek.
Ama sanmayın,
Çiftçinin aldığı gübre, tohum, ilaç ve mazota destek verilecek,
Çiftçi daha ucuza üretecek,
Millet de ithal malı yerine çitçimizin ürettiğini daha ucuza yiyecek.
Verilecek destek ise kredi,
Yani RTE-AKP diyor ki,
Ben seni daha da borçlandıracağım,
Tarlanı, traktörünü yine elinden alacağım,
Ama sen yine de beni destekle.
Bu duruma ne demeli bilemedim,
Çiftçiler ya topraklarını,
Ya da RTE ’nin koltuğunu muhafaza edecek.
*
Bu seçim oyunu sürecek elbet,
Her perdesinde ayrı bir oyun sahnelenecek.
Bu seçim oyununun mutlu ve umutlu bir sonu olması,
Artık büyük oranda siyasi muhalefetin adımlarına bağlı.
Bu yazıda da yazıldı,
İktidar olmak uğruna göz yumulursa Laikliğin kaldırılmasına,
Yarın belki seçimi kazanabilirsiniz ama,
Devleti teslim almış tarikatlar karşısında,
Hükümet olunur ama iktidar olunamaz,
Türkiye Devleti’nin siyasi kimliği de Laik Demokratik Cumhuriyet olmaz.