Altılı masanın son toplantısı, Gelecek Partisi Genel Başkanı Sayın Davutoğlu’nun ev sahipliğinde yapıldı.
Dokuz saatlik toplantının sonunda sunulan bildiriyle seçmenin yüreği biraz olsun ferahlatıldı.
Buna rağmen kamuoyundaki altılı masanın çok yavaş kararlar aldığı algısı ortadan kalkmadı.
Seçimlere az bir zaman kaldı. İktidarın, altılı masada nasıl çatlak yaratabiliriz umutları da kalmadı.
Hele hele, ilk olarak HDP’ nin daha sonra da CHP ve İYİ Parti’nin, iktidarın anayasa değişikliği için ziyaret teklifini reddetmeleri seçmen nezdinde büyük sevinç yarattı.
Çünkü bu anayasa tasarısı tamamen AKP’nin seçimlere dönük bir oyunu idi.
İktidar büyük bir panik içinde. Bu hem AKP’ye oy vermiş seçmenin hem de bazı AKP’li milletvekillerinin sohbetlerinde dile getiriliyor.
Altılı masa, Türkiye’nin yeniden parlamenter sisteme dönüşü için büyük şanstır. Birbirleriyle siyasi benzerlikleri olmayan altı parti, ilkelerine sırtlarını dönerek demokrasi için bir araya geldiler.
Masa kurulurken ilke, güçlendirilmiş parlamenter sistemi yeniden oluşturmaktı. Zaten ismi de “Millet İttifakı” olarak anılıyordu.
Türkiye’nin demokrasiye geçişinden başka şansı yoktur. Bu seçim ne şahıs ne de parti seçimi değildir demokrasi ve sistem değişikliği seçimidir!!
Soru şu, adına millet ittifakı dediğimiz bu masa, tüm milleti kucaklıyor mu?
Muhalefet dediğimiz kesim sadece altılı masadan mı ibaret?
Masa dışında, seçimlerde 5.5-6 milyon oy almış bir HDP yine TBMM’de üyesi bulunan TİP ve diğer sol partiler….
Peki, yaklaşan seçimler dolayısıyla bu partilerle konuşulmayacak mı?
Özellikle HDP adını anmaktan bile çekiniyorsunuz.
Bir yetkili buna açıklık getirebilir mi?
Anayasal olarak HDP’ nin meclisteki diğer partilerden bir farkı var mı? Anayasal bir parti değil mi? Neden çekiniyorsunuz? Siyaset, cesaret işidir.
AKP, Hüdapar ile görüşünce bir şey yok, altılı masa, HDP ile konuşunca kıyamet! O yüzden AKP istediği kadar bunu söylesin artık seçmende karşılığı yok.
Hem Sayın Demirtaş ve hem de HDP eş başkanı Sayın Mithat Sancar açık açık demokrasi adına bir araya gelelim, ortak aday çıkarıp ilk turda bitirelim diyorlar….
Bu seçim, altılı masa ve dışındaki tüm kesimlerle biraraya gelip kazanılacak. Başka seçenek var mı? Varsa anlatın kamuoyu da öğrensin.
Altılı masayı oluşturan küçük ortaklara da bir hatırlatma yapayım. Efendiler, nerede oturduğunuzun farkında olun. Konuştuklarınızla masayı zor duruma sokmayın.
Yerinizde olsam, masaya oturmasaydım, Türkiye gündemine gelebilir miydim sorusunu kendinize sorsanız. Böyle konuşmaya devam ederseniz büyük ortakların sabrını taşırırsınız. Sonunda büyük ortakların da sabrı bir yere kadar.
Sayın Babacan, gün siyaset günü değil. Demokratik Türkiye’nin geleceği söz konusu. Daha ortada fol yok yumurta yokken 2021’de “ülkede uygun iklim olduğunda ve uygun zemin olduğunda Anayasa’nın ilk 4 maddesinin değiştirilmesi konuşulabilir” demiştiniz.
Yakın bir zamanda da bir TV programında “Devrim kanunlarını yeniden gözden geçirmemiz lazım” dediniz. Bir üyeniz de “Anayasa’dan Türk tanımını kaldırmak istiyoruz” dedi. Bir milletvekiliniz de 6 yaşında gelin konusu ülke gündemine oturduğunda “Tarikat ve cemaatler kapatılsın denmesine karşıyım” dedi.
Altılı masa ayrı partilerden oluştu. Her parti kendi ilkeleri konusunda konuşabilir. Ancak kullandığınız sözler diğer ortakları rahatsız ediyorsa orada duracaksınız eğer bu yolculuğa devam etmek istiyorsanız.
Yukarıda da söylediğim gibi gün siyaset günü değil, tabana mesaj için kullanılan sözlere özen gösterme günüdür.
Sayın Cumhurbaşkanı seçim tarihleri veriyor. Neye göre veriyor?.Saygın anayasa hukukçuları günlerdir, seçimler hangi koşullarda yapılabiliri ekranlardan açıklıyorlar.
18 Haziran’da yapılacak seçimde 3. kez aday olamıyor.
Parlamento erken seçim derse 360 milletvekilinin oyu gerekli. Cumhur ittifakının yeterli oyu var mı, yok.
6 Haziran’dan önce neden seçim kabul ediliyor anlamakta zorlanıyorum. Seçimler 18 Haziran 2023’de yapılacak deyip noktayı koyun.
HERŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK. Haydi TÜRKİYE.
SON SÖZ: Sen halkın uyanmasını bekliyorsun, onlar geceyi uzatmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
RIFAT ILGAZ
