18 Haziran 2023, Anayasa gereği yasal olan seçim tarihidir. Bu seçimin artık erkeni, baskını olamaz.
Sayın Erdoğan için adaylık da söz konusu olamaz. Anayasa açık ve net olarak Cumhurbaşkanlığı sürecini iki kere ile sınırlamıştır. Kendi yandaşları dışında, ülkenin saygın Anayasa uzmanları da Sayın Erdoğan’ın üçüncü kez aday olamayacağını açıkça dile getirdiler.
Erken seçim yapılabilmesi için TBMM’deki milletvekili sayısı 360 olmalıdır. Bu sayı bulunamadığı için de bir seçim tarihi açıklanamaz.
Zaten muhalefet, tarih olarak 6 Nisan’dan sonra verilecek herhangi bir tarih bizim için geçerli olamaz diyerek noktayı koydu. Şahsen ben de altılı masanın yerinde olsam ne 6 Nisan’ı, ne de iktidarın önerdiği diğer tarihleri kabul ederim. Bulsunlar 360’ı tarihi açıklasınlar, derim.
Muhalefetin de verilen tarihi kabul etmezsek, iktidarın “bakın seçimden kaçıyorlar” diye mağduriyet yaratırız düşüncesinden de kurtulması lazım artık.
Bu gün mağdur olan, yüksek enflasyon altında ezilen halktır.
AKP, seçim kazanmak için ellerindeki tüm imkanları savuracak ve savurmaya da devam edecektir. İlginç olan da halkın vergileriyle oluşan kaynakları halka verirken babalarının kesesinden yapıyormuş gibi dile getirmeleri.
Ülkenin tüm kaynaklarını tükettiler. Merkez Bankası’nın kefen parasını bile kullandılar. Koca Türkiye, Ortadoğulu görgüsüzlerin desteğine muhtaç hale geldi.
EYT’ liler haklarına kavuştular. Asgari ücret açıklandı. Bu yapılan iyileştirmeler bile bir süre sonra halkın derdine deva olmayacak. Enflasyon canavarı kısa sürede bu iyileştirmeleri silip süpürecek.
Bu ahval ve şerait içinde bile ekranlardan nurlu ufuklar edebiyatı yapılıyor. Madem durum bu kadar iyi o zaman 20 Milyar dolar tutarındaki doğalgaz borcumuzu Rusya neden erteledi?
Altılı masanın değerli genel başkanları, bu seçimde rakip, 18 yaşından beri siyasetin bütün inceliklerini bilen bir siyasetçi. Tüm devlet imkânları elinde.
Ama o da bu seçimi kaybedeceğinin farkında. Koltuğu korumak için her oyunu oynayacaktır. Geçmiş yazılarımda da sözünü ettiğim gibi elinde kalan son seçenek “parlamenter sisteme” dönüyoruz da deneyebilir.
Bu seçimde halk şunu iyi bilmelidir ki, yapılan mücadele, ülkeyi 20 yıldır yönetenlere karşı değil, emperyal güç ve yandaşlarının ülkedeki yağmalamasınadır.
Ne altılı masa, ne de diğer muhalif kesimlerin, namuslu, dindar ve muhafazakâr kesimlerle dün olmadığı gibi bundan sonra da bir sıkıntıları olmayacaktır. Millet ittifakı, bu konuyu, meydanlarda sıkça dile getirmelidir.
Millet ittifakı, artık meydanlara inme zamanı geldi ve geçiyor. Halka bu iktidarın tüm beceriksizliklerini anlatıp, çözüm önerilerinizi dile getirin. Sık sık toplanın. Parti örgütlerini ve tabanı yüreklendirip meydanlara çıkmalarını sağlayın.
Zamanında Ortadoğu’nun tüm liderlerine verip veriştiren Sayın Erdoğan, şimdilerde tüm söylediklerine çizgi çekti ve barış için her yolu deniyor. Rahmetli Demirel’in de dediği gibi “dün dündür, bugün bu gündür”.
Şimdi Suriye ile barış için de atılımlar var. Bu son derece olumlu. Peki sormazlar mı, kardeşim durup dururken Suriye’de ne işimiz vardı, diye. Ülkeye giren milyonlarca sığınmacı ve bunun yüzlerce milyar doları bulan maliyeti! Peki, bunun sorumlusu kim?
Ah koltuk sen nelere kadirmişsin. Kendileri siyasi emekli olmamak için, 2,5 milyon EYT’li yurttaşı emekli etti.
SON SÖZ: 200 TL’lik banknot 2009 yılında tedavüle girdiğinde 131 dolar değerindeydi.
Şu anki değeri ise 10.71 dolar. YURTTAŞ
