Türkiye artık seçim sathı maline girdi ve seçim çalışmaları siyasi partilerde hız kazanırken aday adayları tek tek ortaya çıkarak boy göstermeye başladılar.
Bütün siyasi parti aday adayları sanki yârin seçim olacak gibi hatta ön seçim olacak gibi herkes bir bölgeye bir kuruma kuruluşa ya da doğrudan halka giderek kendisini anlatmaya çalışıyor.
Zaten demokrasilerde demokratik ülkelerde ki siyasi partilerin tümünün tüzüğünde milletvekili adayı belirleme de ya tüm üyelerle ya da seçilmiş mahalle delegeleri ile hâkim huzurunda ÖN SEÇİM yapılır yazar ve uygulanır.
Başka partileri bilmem ancak CHP tüzüğünde de milletvekili adayı belirleme işleminde bu madde vardır. Ancak aynı maddenin son maddesinde de merkez yoklama ile de yapılır maddesi var.
Bu güne kadar özellikle son 25-30 yıldır ne yazık ki anti demokratik siyasi partiler yasasında da güç alınarak hep merkez yoklaması bazı zamanlarda kısmen de olsa göstermelikte olsa ön seçim ancak il yönetim nezaretinde yapılıyor.
Şu an Malatya da bakıyorum özellikle İYİ parti aday adayları sürekli halkın içindeler kurumları dernekleri vatandaşlara gidiyor onların dertlerine sorunlarına dokunuyor ve herkesi dinliyorlar.
İşte ön seçimin ya da tüm üyelerle yapılacak ön seçimim zaten özelliği budur.
Sağ partiler zaten reislerine genel başkan ve yönetimlerine biat ederek çalışmalar yaptıklarında ve biat kültürü geliştirdiklerinde onlara diyecek bir lafımız olmaz keşke onlarda demokrasiden yana olsalar ama ne yazık ki ..
CHP her yanı ile kuruluş amacıyla hep demokrasiden yana olmuş özellikle 12 Eylülden önce hep uygulamış bir parti idi.
Ön seçim olunca Her aday adayı önce partisinin sonra kendi adaylığını en ücra köşelere kadar giderek anlatır halkla birlikte hareket eder.
Aday adayı Ankara da genel merkezin kapısında yatmadan gücünü ve desteğini halktan alırlar. Dolayısıyla da yârin bir gün seçilirlerse suçlu ise kendisine destek veren genel merkeze değil destekçisi halka hesap verirler. Onlarda da halk hesap sorar ya da yaptığı her olumlu çalışmayı da halk takdir eder.
CHP de seçilmiş il başkanı istifa ederek milletvekili aday adayı olunca tüzük gereği yönetim içerisinde yeni başkan Barış Yıldız başkan olarak atandı akabinde şu günlerde il yönetimi de atanacak.
Yeni atanan Barış Yıldız genç ve dinamik bir arkadaş.
Gençlik kollarından gelen yıllarca gençlik kolu başkanlığı yapan partinin tüzük ve programını en iyi bilenlerdendir. Hatta bir dönem doğu güney doğuya parti içi eğitim ler vermek üzere görevlendirilmiş ve doğuda partililere dersler anlatmak gibi bilgi birikimine de sahiptir.
Şimdi ben burada Sayın il başkanı Barış yıldız bir abisi olarak başta milletvekilliği belirlemeleri olmak üzere her türlü ( belediye meclis üyeliği, belediye başkanlığı , ) gibi adayları da ön seçimle belirlemesini öneriyorum. Önce demokrasi, demokrasi, demokrasi, hak , hukuk adalet, insan hakları
Neden Niçin öneriyorum?
Çünkü Barış Yıldız genç bir jenerasyon şimdide parti içi demokrasiyi çalıştırırsa partiyi de o kadar demokrasiye taşımış olacaktır.
Bir parti özellikle CHP Genel başkanı nasıl ki AKP nin yapmış olduğu her türlü anti demokratik uygulamalarına karşı haklı olarak çözümün DEMOKRASİ olduğunu söylüyorsa.
Son gün açıklanan 9 başlıklı açıklamalarında en çok demokrasiden yana açıklama yapmışlarsa demek ki ortak payda demokrasi dir ve demokrasi bütün ittifaklarca özümsenmiş demektir
Peki, şimdi buradan yetkili ve etkili CHP li lere soruyorum: Parti içinde gerçek demokrasi yoksa ya da uygulanmıyorsa en başta ön seçim dahi uygulanmıyor uygulanamıyorsa söylendiği gibi dışarıda demokrasiyi savunmak ne kadar inandırıcı ne kadar ciddi olunabilir.
Önce kendine çeki düzen verecek demokrasiyi tüm kurum ve kuralları ile kendi içi işlerimizde işleteceğiz ki dışarıdakiler bu şekli görsün ve örnek olsun.
CHP her ne kadar sol sosyal demokrat olarak yaşamını bu güne kadar sürdürmüş olsa da son yıllarda ki uygulamalara hatta bazı milletvekili seçimlerine belirlemelere bakarsanız daha ziyade merkez sağa hatta “ CHP li ülkücüler “ “ İslamcı “ noktasına getirilmiştir.
Bütün bunlar bir an önce düzelmeli CHP kendi ilkelerinde taviz vermeden demokrasiden yana insan haklarından özgürlüklerden ve barıştan emekten yana tavır koymalı Kürt Sorununun çözümüne daha fazla önem vererek gerçek demokrasiye geçişi sağlayarak ve herkesi kucaklayarak partiye küskünleri barıştırarak gerçek tabanında birleşerek yoluna devam etmelidir.
İşte bu demokrasi adımına bana göre önümüzde ki seçimler bir başlangıç olmalı.
Bu seçim birinci derecede Cumhurbaşkanlığı seçimi daha fazla önem arz etmektedir.
Altılı Masa ya da son şekli ile “ MİLLET İTTİFAKI “ çok önemli çalışmalarla bu güne kadar gelmiş iyi bir ivme kazanmış sandıkları patlatacak günleri saymaktadır.
Zaten bu cumhurbaşkanlığı ve beraberinde yapılacak milletvekili seçimi Türkiye’nin son şansıdır.
Allah muhafaza Millet ittifakı cumhurbaşkanı adayı kaybederse Türkiye bir daha sandıkta oy sayamaz saydırmaz seçimlere hasret bırakırlar.
O nedenle bu ülkeyi düşünen fakir fukarayı köylüyü kentliyi işçiyi emekçiyi esnafı dul ve yetimleri düşünelim esnafı tüccarı hep birlikte Alevi si Sünni si Türkü Kürdü ile bir olalım iri olalım diri olalım seçimlerde sonra halaylar çekerek Türkiye’nin kurtuluşunu Al bayrağın göklerde dalgalanışını hep beraber hep birlikte bayram havasında kutlayalım