ALTIN
 3.022,60
DOLAR
 34,3205
STERLİN
44,5531
EURO
 37,4161

Önceki gün Mardin’deydim. Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk’ü ziyarete gittim. Mardin CHP İl Başkanı Dr. Mahmut Duyan ile Artuklu İlçe Başkanı Hıdır Ünal ve Kızıltepe İlçe Başkanı İsmail Yaman’la birlikte ablasını kaybeden Ahmet Türk’e hem taziyede bulunduk hem de AKP iktidarının, demokrasi ve hukuk dışı uygulaması olan kayyuma karşı mücadelede dayanışma içinde olduğumuzu kendisine bir kez daha aktardık. Ahmet Türk, “kayyum atanması nedenini, yıllar önce sonuçlanan ve üstelik kazandığı davalar olduğunu” söyledi. İktidarın, “bir eliyle barışı uzatırken diğer elle kayyumlar atamasının da demokrasi ve hukuka uymadığını belirtti”. Çok haklı, AKP insan ahlakına ve siyasi etik kurallarına uymayan bir davranış içinde. Dün CHP’nin, Kayyum atayan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya karşı yaptığı protesto eylemi, bu bakımdan önem taşıyor.

∗∗∗

AKP, tehlikeli oyunlarını oynamaya devam ediyor. Laik demokratik sosyal hukuk devletine olan karşıtlıkları son noktaya ulaştı. Vatan ve millet kavramlarını unutarak Cumhuriyetin temel ilkelerine bugün yaptıkları saldırılarının nedeni, “Cumhuriyete olan nefretleri, kurtarıcı ve kurucu büyüklere duydukları kindir. İçlerindeki öfkeyi artık dışa vuruyorlar. Böylece “Karşı devrimci” güruh, siyasal İslam hedefiyle emperyalistlerin safında yer alıyorlar. Buna rağmen, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının 15 yılda var ettikleri çağdaş Türkiye’yi, 22 yılda yıkamadılar. Çünkü Atatürk’ün, akıl, halk, emek, ter ve inançla kurduğu Cumhuriyet’in temelleri, onların anlayamayacağı kadar sağlamdır. Her geçen gün artan bir coşkuyla, çocukların ve Halkın bağrında daha da devleşen bir lider oldu. O ki, İnsanlarının sadece %7’sinin okur yazar olduğu, kapitülasyonlar nedeniyle açlık ve sefalet içinde yaşadığı Osmanlı Bakiyesinden, ekonomisi güçlenmiş, refah içinde, yurttaşı bilinçlenmiş güvenli bir ülke yarattı. Emperyalist işgale karşı Kurtuluş Savaşı veren, 30 Ağustos zaferini sağlayan, 9 Eylül’de İzmir’de düşmanı denize döken, Lozan Antlaşmasıyla Cumhuriyeti ilan eden, Hatay’ı anayurt sınırlarına alan, Montrö Antlaşmasıyla Türkiye’nin güvenliğini sağlayan Atatürk’tür. Sapkın ve fundamentalist küçük bir azınlığın azgın saldırısına yurttaşlarımız izin vermeyecektir. Çünkü İktidarla, BOP Eş başkanlığı tarafından hedeflenen sınırları ve milleti değiştirilmiş bir ülkeye doğru koşar adım götürülüyor…

Yeni mezun olan teğmenlerin, resmî tören sonrasında yapılmasına izin verilen ve geleneksel olarak yapılan subaylık andı sonrası, “Atatürk’ün Askerleriyiz” diye “Kılıç Çatmaları”, ihraç istemiyle disipline verilmelerine neden oldu. Önemli bir ritüelin suç haline dönüştürülmesindeki tek neden, “AKP döneminde asker ocağına gelen bu teğmenlerin, ATATÜRK’ÜN ASKERİYİZ” demeleri. Bu ne kin ve nefretmiş ki, Atatürk ismini duyan yapay siyasiler, hemen yüzlerindeki maskeyi indiriyorlar. Ne yani! bu teğmenlerin “Halifenin ve Tarikatların askeriyiz(!) mi?” diyeceklerdi. Kurmak istedikleri hanedanlığa bağlılık yemini mi yapacaklardı? Aslında duydukları nefret, Cumhuriyetin temel ilkelerine, yani laikliğe, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne, çağdaşlığa, kadın erkek eşitliğine, çocukların güven içinde büyümesine, sosyal hakların alınmasına, emeğin en yüce değer olmasına, kapitalizmin sömürüsüne karşı duranlara. Gösterdikleri tepki, “Refah, huzur, mutluluk ve barış içinde yaşayan modern Cumhuriyet yurttaşlarına. Saygın, bilinçli, sorgulayan insanların, Siyasal İslamcılara geçit vermeyeceğini biliyorlar.

∗∗∗

5 Günde 6 Kadının, yanan bir evde 5 bebeğin, Narin Kızın Diyarbakır’da hunharca katledilmesinin, kundaktaki bebelerin cinsel tacize uğramalarının, yeni doğan bebeklerin para hırsıyla öldürülmelerinin, uyuşturucu baronlarının ve sapkınların ülkeye dolmasına göz yuman, umursamayan bir siyasi yönetimden başka ne beklenir? Bakın, 14 Mayıs 2023 genel seçimlerinde 10 milyon, 2024 yerel seçimlerinde de 9 milyona yakın seçmenin oy kullanmadığı iddia edildi. Bu seçmenlerin neden oy vermediğini hiçbir parti araştırılmadı. Oysa nedenleri bilinseydi, o seçmenlerin ikna edilerek partilerine artı oy olarak dönmesi mümkün olurdu. Ancak; Bu seçmenler olmadığı halde listelere yazılmışlarsa, sorun daha da tehlikeli boyut alır. Kim, hangi gerekçelerle milyonlarca seçmeni listelere kaydetti? O zaman bu sorun, seçim güvenliği ve sonuçlar bakımından çok vahim bir hal alır! Hele hele şimdi, YSK’nin “elektronik seçime geçeceğiz” sözü geçerli olursa, bir tuşla milyonlarca oy yer değiştirecek hale gelecektir. Zaten İktidarın, manipülasyon yaparak seçimler üzerinde oyun oynadığı iddiaları varken, bu durumun gerçekleşmesi iddiaları gerçeğe dönüştürecektir. Farkında mıyız bilemiyorum? Kimsenin can ve mal güvencesi yok. Açlıkla terbiye edilmeye ve sömürülmeye devam edecek miyiz? Ülkenin, altının da üstünün de emperyalist yandaşa, uluslararası çetelere, kara para tacirlerine peş çekilmesine daha ne kadar izin vereceğiz? Yapılanlarının hesabını vermeyen, yurttaşların da hesap soramadığı bir ülkede yaşamaya devam edecek miyiz?

Güç de karar da sizin! Hemen seçim bu nedenle gerekli.

Yorumlar
Adınız
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.